Diyarbakır`da Anadil`de Eğitim İçin Yürüyüş

Barış ve Demokrasi Partisi Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, "Anadilde eğitim istiyoruz.

Diyarbakır`da Anadil`de Eğitim İçin Yürüyüş
X harfine, W`ya, Q`ya özgürlük istiyoruz. Kürt halkına, Arap halkına, Çerkez halkına ana dilde eğitim tanınsın istiyoruz" dedi. Ofis semti Konuk evi önünde biraraya gelen ve aralarında BDP, Eğitim Sen, HAKPAR, KADEP gibi siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının bulunduğu grup, buradan Şehitlik semtindeki Milli Eğitim Müdürlüğü`ne kadar yürüdü. Burada bir konuşma yapan Ata, bugün ders zilinin çaldığını, milyonlarca çocuk okulun kapısında olduğunu ama, yine bugün Kürt çocuklarının çalan zile kulak vermediğini savundu. Çocukların ebeveynlerinin değişen, dönüşen dünyada artık ulus devletin ihtiyacını karşılamayan anayasanındeğişmesi ihtiyacıyla ve en önemli insan haklarından biri olan vezgeçilmez olan anadil üzerindeki yasakların kaldırılması isteğiyle çocuklarını okula göndermediğini belirten Ayla Akat Ata, "Bugün, milyonlarca çocuk okul için heyecanlandı bu çocuklar sadece Türk değil, Kürdü, Arabı, Lazı, Çerkezi, Abazası var. Bunlar annelerinden Kürtçe, Arapça, Lazca, Abazca, Çerkezce öğrenmeyi tercih etmediler. Onlar bir Kürt, Arap, Laz, Çerkez, Abaza olarak doğdular. Ancak okula başladıkları ilk günden itibarenvarlığım Türk varlığına armağan olsun demek zorunda bırakıldılar. Türkiye`yi yönetenlere bir kez daha sesleniyoruz. Siz Türkiye toplumunu yönettiğinizi unutabilirsiniz, ama biz size hatırlatıyoruz. Yıllarca katliamlardan geçirilerek, darbelerle işkence tezgahlarında susturulmak istenerek, son 30 yıldır bir savaşa ağır bedeller ödemek zorunda bırakılarak, siz teklik mantığında ısrar ettiniz. Tek dediniz, teklik üzerinde inşa ettiğiniz 1924 Anayasasını 80 darbesi ile bugüne kadar var ettiniz. Bugünsadece Kürtler, Araplar, Çerkezler, Abazalar değil, tüm Türkiye yeni bir Anayasa istiyor. Tüm Türkiye değişim ve dönüşüm istiyor. Bu ülkeyi yönetenler bir yıl önce 12 Eylül`de Anayasa değişikliği ile halkın karşısına çıktılar. Aradan 1 yıl geçti şimdi çocuklarımız bir kez daha okul kapılarında Anayasayı değiştirirken içine toplumsal barış ve adaletin sağlanması için en önemli adım olan anadilde eğitimi koymadınız. Ama bugün yeni bir anayasa yapım sürecinin arefesindeyiz. Anadilde eğitim istiyoruz. Xharfine, W`ya, Q`ya özgürlük istiyoruz. Kürt halkına, Arap halkına, Çerkez halkına ana dilde eğitim tanınsın istiyoruz. Bu hakkı artık talep etmiyoruz, bu hakkı tanıyın diyoruz. Çünkü siz buna izin vermezseniz de biz her ev bir okuldur diyoruz. Her anne baba bir öğretmendir diyoruz. Her sokakta açılacak halk evleri halkımızın anadilde eğitim göreceği mekanlardır diyoruz. Bugüne kadar sizin bize yasaklamış olduğunuz anadilde eğitim hakkımızı kendi elimizle halkımıza armağan edeceğiz diyoruz. Buna hazırız.Bugün hala var olan katliamı, dur diyoruz. Her Lisan bir insandır diyen ama altını doldurmayan zihniyete dur diyoruz. Siz Kürtçenin lehçelerini katlediyorsunuz, bu halkın vezgeçilmezlerini katlediyorsunuz. Biz bu kal katliam ve soykırım mantığına dur diyoruz. Bir hafta boyunca mahallerde, sokaklarda, eğitim destek evlerinde çocuklarımızın anadilde eğitim görmesi için olanaklar yaratacağız. Bugünden sonra hiçbir hakkımızı talep etmiyoruz. Anadilde eğitim bizim vazgeçilmezimiz, bugüne kadar uğruna ölümleregittiğimiz mücadele gerekçemizdir. Bunun için dün olduğu gibi, bugün ve bugünden sonra da bu hak tanına kadar demokratik mücadelemize devam edeceğiz" dedi.

Ata, yeni Anayasaya yapım sürecinin toplumsal barış ve adalet için bir fırsat olduğunu ve ülkeyi yönetenlerin bu olanağı kendi çıkarları ve iktidarları uğruna heba etmesini istemediklerini belirtti. Ülkeyi yönetenlerin halkın kendilerine emanet ettiklerine ihanet etmemesi gerektiğini anlatan Ata, şöyle devam etti: "Eğer Türkiye toplumu değişim dönüşüm istiyorsa, Türkiye toplumu toplumsal barış ve adalet istiyorsa bu nedenle siyasetçilere iktidar koltuklarını veriyorsa, bu ülkeyi yönetenler buna ihanet etmesinler. Biz halkımızın bize teslim ettiği ve açtığı yolda bu uğurda sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu hak tanınıncaya kadar toplumsal muhalefeti her aşamada, bir parçası olacağız. Bugün burada bu eylemi koyarak toplumsal duyarlılık oluşturmaya çalışan kamu emekçileri, sivil toplum örgütleri ve dil üzerindeçalışan kurumların önü birkez daha kesilmeye çalışıldı. Bu ili yönetenler hangi ilin valisi bilmiyor. Diyarbakır`ı, Batman`ı, Mardin`i Hakkari`yi, Siirt`i, Şırnak`ı yönettiklerini bilmeleri gerekiyor. Bu ülkenin bu parçasının Kürdistanın asli unsurlarının Kürtler olduğunu, Araplar, Süryaniler olduğunu bilmeleri ve bu çerçevede bu şehirleri yönetmeleri gerekiyor. Anayasa değişmiyorsa, uluslararası sözleşmelerinin tanınmasını talep istiyoruz." Konuşmaların ardından, grup olaysız bir şekilde dağıldı.
Kaynak: İHA