Alzheimer hastası olmamak için...
Türkiye Alzheimer Derneği Denizli Şube Başkan Yardımcısı Dr. Sultan Çağrıcı, alzheimere yakalanmamak için ömrün sonuna kadar beyni çalıştıracak eğitim faaliyetlerinin sürdürülmesi, eş dost akraba ziyareti yapılması gerektiğini söyledi
Dernek şube yönetimi, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü'ndeki etkinleri hakkında bilgi vermek için Denizli Gazeteciler Cemiyeti'nde bir basın toplantısı düzenledi. Dernek Şube Başkanı Günay Kahraman, hasta ve hasta yakınlarına yardımın temel amaçları olduğunu ifade ederek, "Bu hastalığın erken tanınmasını sağlayıp hasta ve yakınlarının hayatını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Bununla ilgili konferanslar ve etkinlikler düzenliyoruz." dedi.
Beyin ve sinir hastalıkları uzmanı olan Dr. Çağrıcı da Türkiye'nin eskisi kadar genç nüfusa sahip olmadığını, ağırlığın ortaya yaşa kayma eğiliminde olduğunu vurguladı. Alzheimerin yaşlılıkta daha çok görüldüğünü ifade eden Çağrıcı, "Çekirdek aile yapısıyla birlikte yalnız yaşama arttı. İnsanların soysal hayattan biraz daha uzaklaşması söz konusu. Yalnız yaşayan insanlarda bunama riskinin arttığı tespit edilmiş durumda. Bu nedenle soysal ilişkilerimizi sıkı tutmalı, mümkün mertebe akraba, dost, arkadaş ilişkilerini güçlendirmek için ziyaretler yapmalı, onların tecrübelerinden yararlanmalı, yaşımız ilerlese de sosyal hayattan kopmamalıyız." şeklinde konuştu. Eğitimin alzheimer hastalığını geciktirmede önemli bir etken olduğunu anlatan Sultan Çağrıcı, "Yaşımız kaç olursa olsun son ana kadar beynimizi çalıştırmalı ve zinde tutmalıyız. 'Yaşım 70, işim bitmiş.' denmemeli. Devamlı yeni şeyler öğrenmek için çaba sarf etmemiz gerekiyor. Beyin hücreleri arasındaki iletişimi sağlayan bağlantıların artabilmesi için yeni faaliyetler lazım. '80 yaşına geldim, yabancı dil mi öğreneyim?' diye bir şey yok. Özellikle bulmaca, satranç vekitapokumak çok önemli. Televizyon seyretmektense kitabı tavsiye ediyoruz. Okurken her gözler hem de anlamak için beynimiz çalışıyor. Ayrıca gezmek, görmek, arkadaş sohbetlerine katılmak, az da olsasporyapmak gerekiyor." dedi.
Beyin ve sinir hastalıkları uzmanı olan Dr. Çağrıcı da Türkiye'nin eskisi kadar genç nüfusa sahip olmadığını, ağırlığın ortaya yaşa kayma eğiliminde olduğunu vurguladı. Alzheimerin yaşlılıkta daha çok görüldüğünü ifade eden Çağrıcı, "Çekirdek aile yapısıyla birlikte yalnız yaşama arttı. İnsanların soysal hayattan biraz daha uzaklaşması söz konusu. Yalnız yaşayan insanlarda bunama riskinin arttığı tespit edilmiş durumda. Bu nedenle soysal ilişkilerimizi sıkı tutmalı, mümkün mertebe akraba, dost, arkadaş ilişkilerini güçlendirmek için ziyaretler yapmalı, onların tecrübelerinden yararlanmalı, yaşımız ilerlese de sosyal hayattan kopmamalıyız." şeklinde konuştu. Eğitimin alzheimer hastalığını geciktirmede önemli bir etken olduğunu anlatan Sultan Çağrıcı, "Yaşımız kaç olursa olsun son ana kadar beynimizi çalıştırmalı ve zinde tutmalıyız. 'Yaşım 70, işim bitmiş.' denmemeli. Devamlı yeni şeyler öğrenmek için çaba sarf etmemiz gerekiyor. Beyin hücreleri arasındaki iletişimi sağlayan bağlantıların artabilmesi için yeni faaliyetler lazım. '80 yaşına geldim, yabancı dil mi öğreneyim?' diye bir şey yok. Özellikle bulmaca, satranç vekitapokumak çok önemli. Televizyon seyretmektense kitabı tavsiye ediyoruz. Okurken her gözler hem de anlamak için beynimiz çalışıyor. Ayrıca gezmek, görmek, arkadaş sohbetlerine katılmak, az da olsasporyapmak gerekiyor." dedi.