Has Parti Eskişehir İl Başkanı Mustafa Özkan:

Eskişehir Halkın Sesi Partisi (HAS) İl Başkanı Mustafa Özkan, milletin bu terör belasından artık kesin olarak kurtulmak istediğini söyledi.

Has Parti Eskişehir İl Başkanı Mustafa Özkan:
Haftalık pazar toplantısında konuşan Özkan, siyasetçilere büyük görevler düştüğünü belirterek, terörün 30 yıldır sadece binlerce vatan evladını şehit etmekle kalmadığını aynı zamanda bin yıldır devam eden kardeşliği bozduğunu belirtti.Siyasetin çözüm üretme odaklı olması gerektiğini düşündüklerini kaydeden Özkan şöyle konuştu; "Bugün, karşı karşıya kaldığımız bu son derece kapsamlı sorunun çözülmesi için, artık laf söyleme devrinin geride kalmış olması gerekir. Çünkü, 30 senedir çok konuşuyoruz. Ama yalın bir gerçek var ki, 30 senedir devam eden bu karışık ve kirli oyunda binlerce insanımız şehit oldu. Yine bu ülkenin topraklarının çocukları olan binlerce insan öldü. Şimdi bizim şu soruya cevap vermemiz gerekir. Biz bu sorunun çözülmesini istiyor muyuz? Yoksa istemiyor muyuz? Çünkü bu sorunun çözüm yeri ne sokaktır ne de dağdır. Bu sorunun çözüm yeri Türkiye'de, siyaset kurumudur ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'dir. TBMM'nin bu siyasal kararları alması için de parlamento dışındaki siyasal partilerin, sivil toplum kuruluşlarının, üniversitelerin, baroların ve bu konuda benim de görüşüm var diyen herkesin sözünü mutlaka parlamento üzerinden söylemesi gerekir.""HAS Parti' sorunun çözümü için "Toplumsal Barış için Gönüllü Birliktelik" projesini ortaya koymuştur." diyen Özkan şunları söyledi; "Biz bu projeyi önemsiyoruz. Terör meselesi basit tedbirlerle çözülebilecek bir mesel değildir. Bunu artık Türkiye'de herkes görüyor. Eğer öyle olsaydı dünyanın en büyük ordularından birisi bir kaç bin kişiden oluşan bu teröristleri yok etmesi gerekirdi. Biz bu sorunu uluslar arası terör siyaseti olarak algılıyoruz. Bunu önlemenin yolu, 72 milyon yurttaşımızın eşit ve özgür olduğu yeni bir Türkiye'yi inşa etmektir. Başta Anayasa olmak üzere, yeni siyasi ve hukuki düzenlemelerin yapılması zorunludur. Biz Türkiye'deki bütün şehirlerin kendi kararlarını alabilmesi için il meclislerinin kurulmasını öneriyoruz. Ayrıca kalkınma ajansları aracılığıyla yeni bir kalkınma hamlesinin yapılması zorunludur. Bütün bunlar konuşulabilir ama siyaset bunları konuşmak yerine, kamplaşma ve korku üzerinden büyük bir gerelim ortaya koydu. Biz seçimlerden sonra bu gerilimlerin bitmesini bekledik. Ama seçimin hemen ardından yemin krizi ile başlayan yeni bir gerilim ortaya çıktı. Hem CHP hem de BDP seçimden önce halkın karşısına çıkarken yemin etmeden görev yapamayacaklarını bilmiyorlar mıydı? Zaten bugün siyasetin bu sorunları çözemiyor olmasının en önemli nedenlerinden birisi parlamentoda bu konuların konuşulamıyor olmasıdır. Herkesin parlamentoda görüşlerini dile getiriyor olması gerekir. Biz parlamento dışında bir parti olarak bu konudaki görevimizi yerine getirmeye sonuna kadar kararlıyız. Biz Hakkari'nin Yüksekovası'ndaki çoban kardeşimizle, Ankara'nın Çankaya'sındaki Cumhurbaşkanının eşit, özgün ve paydaş olduğu yeni bir Türkiye'nin inşa edilmesinin zorunlu olduğunu düşünüyoruz."
Kaynak: İHA