Tümsiad’tan Ege Et’e Ziyaret

TÜMSİAD Aydın Şube Başkanı Özcan Petekkaya, Ramazan’da et ürünleri ve fiyatlarına müdahale yapan spekülatörlere karşı Çine’deki Ege Et tesislerinde incelemelerde bulundu.

Tümsiad’tan Ege Et’e Ziyaret
Ramazan’da et ürünleri ve fiyatlarına müdahale yapan spekülatörlere karşı Çine’deki Ege Et tesislerinde incelemelerde bulunan TÜMSİAD Aydın Şube Başkanı Özcan Petekkaya, Ege Et Genel Müdürü Yasin Erdem’den işletme ve sektördeki yaşanan sorunlar hakkında bilgi aldı.TÜMSİAD heyetinin ziyaretinden duyduğu memnuniyeti ifade eden Yasin Erdem, “Ege Et, Çine’de mevcut besicilik potansiyelini değerlendirmek ve halkımıza hijyenik koşullarda üretilen sağlıklı et ve et mamulleri sunmak üzere kurulmuştur. Mevcut pazar payının geliştirilmesi için gerek kullandığımız teknolojinin modernizasyonu gerekse personelimizin sürekli eğitilmesi yönündeki çalışmalarımızı hiç kesintisiz devam ettirerek şirketimizin lider kuruluşlar arasında sayılması ve bizlerden beklenen müşteri memnuniyetinin sağlanması amacıyla faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. TS EN İSO 9001:2000 Kalite Yönetim Sistemleri – Şartlar ve 15 13001 Tehlike Analiyt ve Kritik Kontrol Noktalarına (HACCP) göre Gıda Güvenliği Yönetimi -Gıda Üreten Kuruluşlar ve Tedarikçileri için Yönetim Sistemine İlişkin Kurallar adını taşıyan referans standartların şartlarını eksiksiz olarak yerine getirerek sağlıklı çevre koşullarında sağlıklı üretim yapılmasını sağlamaktadır. Böylece; hem müşteri ve çalışanlara yapılmış olan taahhütler yerine getirilmekte hem de belirlenmiş olan hedeflere ulaşma yolunda emin adımlarla ilerlenmektedir” dedi.TÜMSİAD Aydın Şube Başkanı Özcan Petekkaya da, Ege Et’in yapmış olduğu faaliyetlerinden dolayı Genel Müdür Yasin Erdem’e teşekkür etti. Vali Hüseyin Avni Coş’un Ege Et’in işletilmesi konusunda son derece duyarlı davranarak tesisin bugünkü başarı ve itibarını kazanmasında önemli bir katkı sağladığını belirten Petekkaya, “Hayvancılık sektöründe canlı hayvan ithalatında, et ırkı hayvan ithal edilerek kesimi yapıldıktan sonra piyasaya sürülebilir veya damızlık düve ithalatı yapılabilir. Damızlık düve getirilirse doğumundan sonra dişi buzağılar işletmelere verilerek süt hayvancılığına kaynak sağlanabilir. Erkek buzağılar 7–8 ay beslendikten sonra kesime gönderilebilir. Fakat damızlık ithalatı yapılırsa etin piyasaya girmesi biraz daha zaman alacağı gibi, karkas ağırlığı etçi ırklara göre daha düşük olur. 6 aylık besilik sığır ithalatının çok yanlış olur. En az 10 aylık veya 1 yaşındaki sığırların ithal edilmesi gerekiyor. Çünkü 6 aylık hayvan küçük bir bebek gibidir. İklim sorunu yaşar, suya adapte olması çok zor. Bu nedenle büyük fire olur. İthal edilecek hayvanın en az 10–12 aylık olması gerekir. Bu yaştaki hayvanın kemikleri biraz daha gelişmiş olur. Uyum sorunu daha az olur. Bu hayvanların beslenmesi için kaliteli yeme ihtiyaç var. İthalat yapmak yetmez yem hammaddesinin de desteklenmesi gerekir” diye konuştu.SÜT HAYVANLARI KESİLMESİNSüt hayvanlarının kesilmemesinden yana olduklarını ifade eden Petakkaya, şunları söyledi: “Bunun için süt fiyatının düşmemesi gerekir. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Yapılacak bu ithalat aynı zamanda süt hayvanlarının kesilmesini önleyecek diye düşünüyoruz”ET FİYATLARI STABİL OLMALIEt fiyatlarının kontrol altında tutulabilmesi için gerekli önlemlerin alınması gerektiğini savunan Petekkaya, konuşmasını şöyle tamamladı: “En önemlisi hükümetimiz et fiyatlarının stabil olması için ve et arzının herhangi bir sıkıntı yaşamadan sürdürülmesi için gerekli önlemleri almaya devam etmektedir. Yapılması gereken yerli üretimi artıracak önlemlerin hızla alınmasıdır. Yalnızca büyük baş hayvancılığın değil, küçükbaş hayvancılığın da desteklenerek, belli bir plan çerçevesinde ülke koşullarına uygun hayvancılık politikası uygulanmalı. AB koyun etini Yeni Zelanda`dan alıyor. Türkiye, koyunculuğunu geliştirirse AB’ye koyun eti ihraç edebilir. Bu potansiyel Türkiye`de var. İthalata verilecek paranın yarısı yerli üretime harcansa, Türkiye et ve canlı hayvan ithal eden değil ihraç eden ülke olur”
Kaynak: İHA