`cora, Suikast İddiasıyla Seçilen Askeri Öğrencilerle Özel Olarak İlgilendi`
Amirallere suikast iddiasına yönelik soruşturma kapsamında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Koramiral Deniz Cora ile tutuklu Albay Ümit Metin hakkındaki iddianame onaylandı.
İddianamede sanıkların, Poyrazköy davasıyla birleştirilen amirallere suikast davası sanığı 8 teğmenle ilgilendikleri, yönlendirdikleri ve icra edilecek faaliyetlere ilişkin raporlar tuttukları belirtildi.
Savcı Salim Duran tarafından hazırlanan 13 sayfalık iddianame İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Açılan dava ile ilgili olarak mahkeme henüz tensip zaptı hazırlamadı ve Poyrazköy davasıyla birleştirilmesi talebini de değerlendirmedi.
İddianamede ‘Askeri casusluk’ soruşturması kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde 6 Aralık 2010’da arama yapıldığı hatırlatıldı. Aramada şüphelilere ait İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Poyrazköy davasıyla birleştirilen ‘amirallere suikast’ davasının içeriği ile ilgili belge ve deliller ele geçirildiği belirtildi.
Poyrazköy davasının sanıklarından teğmenler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyan’ın birlikte kaldıkları evde 500 gram TNT kalıbı ile “Albay Tayfun Duman’dan gelecek fizibiliteye göre Uğur ve Metin Paşa’ya yapılacak operasyonun detay ve tarihlerini Levent Bektaş, Orhan Yücel Albay üzerinden iletilecek, size teslim edilen malzemeleri korunaklı bir yerde tutunuz” ibareli not bulunduğu hatırlatıldı. Bununla ilgili davanın halen devam ettiği kaydedilen iddianamede, Cora’nın tespit edilen eylemleri başlıklı bölümünde 14 madde sıralandı.
Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde yapılan aramada ele geçirilen 5 No’lu hard disk içinde ‘D/İKK/Öğrenci Tefriki” adlı klasörde bulunan “Özel Öğrenci Tefriki” isimli word belgesinde, Deniz Cora adıyla Beylerbeyi Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığı’na gönderilen Ağustos 2007 tarihli gizli yazıda, Deniz Harp Okulu 3. sınıfta öğrenci olan Ülkü Öztürk, Faruk Akın, Burak Düzalan, Alperen Erdoğan, Sinan Efe Noyan, Tarık Ayabakan, Ali Seyhur Güçlü ve Yakut Aksoy’un öğrenim süresi zarfında ilgilenilmesi ve yönlendirilmesi faaliyetlerine önceki dönemlerde olduğu gibi devam edilmesi ile icra edilen faaliyetlere ilişkin ilerleme raporları, zamana bağlı olmaksızın Donanma Komutanlığı’na gönderilmesinin istendiği kaydedildi.
Bu belgenin 20 Eylül 2007 günü Albay Tayfun Duman tarafından hazırlandığı ve 3 gün sonra da son olarak Ümit Metin tarafından kaydedildiği, kullanıcı yollarında ise Duman ve Metin’in isimlerinin geçtiği ifade edildi.
Belgede adı geçen isimlerin Ergenekon terör örgütüne üye olmak suçundan halen İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı anlatılan iddianamede, bu isimlerin Deniz Harp Okulu’nda öğrenci iken kendileri ile özel olarak ilgilenildiği ve Ergenekon terör örgütüne kazandırıldığı vurgulandı.
Aynı hard diskin “D/Görev Analizi/Yapılanma” klasöründe bulunan “Gölcük 2008-2” isimli word belgesi içinde “kendime not” adlı bölümünde “Burada geçen bilgiler bu yılki yapılanmanın çıkarılmasında kullanılacak, diğer şahısların ve yeni bilgiler geldikçe uygunluk sağlanacak” şeklinde ibareler olduğu belirtildi. Diğer klasörler içinde bu yapılanmanın “bölge başkanlığı, gruplar amirliği, daire grup amirliği, daire liderliği, köprü elemanları” şeklinde hiyerarşik yapılanma izlendiği anlatılan iddianamede, amirallere suikast davası sanıklarından Teğmen Tarık Ayabakan’a ait flash bellek içinde “eruygur” isimli “Eruygur Paşa ile eğitim komutanlığı’nda yapılan toplantıda karargahlarımızı ilgilendiren emirler” başlıklı ve “Toplantıya katılanlar: Şener Eruygur, Kadir Sağdıç, Fatih Ilğar, Levent Görgeç, Levent Erkek, Deniz Cora, Türker Ertürk” isimlerinin geçtiği belirtildi.
Hard diskteki “Gölcük Bölgesi Daire Grup Amirleri Bilgi” isimli excel belgesinde Tayfun Duman ve Ümit Metin’in de adının geçtiği 6 sekme bulunduğu, bu sekmelerde yetkili amir onayı kısmında “Deniz Cora Tümamiral Gölcük Bölge Başkanı” olarak gösterildiği, bu belgede Tayfun Duman ve Ümit Metin’in Deniz Cora’ya bağlı olarak faaliyet yürüttüklerinin tespit edildiği vurgulandı.
“Amiral Listesi 1” isimli excel belgesinde 6 sayfalık listede 2000-2014 yılları içinde amirallerin gelecekleri rütbe ve makam bilgileri düzenlendiği, isimlerin önemine göre yeşil, lacivert, sarı, turuncu ve eflatun olarak renklendirilip, bazı isimlerin kırmızı renkle yazıldığı anlatılan iddianamede, bu listede 2010-2011 yılında Tümamiral Deniz Cora’nın adının kırmızı renkte yazıldığı kaydedildi. “Hassas Personel Listesi” adlı belgede ise, 48. sırada “Tuğamiral Deniz Cora 1975-4472 Dz. K. K. Hrk. Eğitim D. Başkanı” olarak gösterildiği ifade edildi.
Hard diskteki “Toplantı sonucu2-2002.doc” isimli belgede yer alan “Bilgi Notu” başlıklı ve Aralık 2002 tarihli “Suga Harekat Planının uygulanmasında en hassas safha olduğu değerlendirilen Egaydaak’lara istinaden yürütülecek faaliyetlerin planlanması maksadıyla teşkil edilen alt çalışma grubu Aralık-2/2002 toplantısı sonuç raporu ektedir. Arz ederim” ibareli yazının altında Deniz Cora adının olduğu belirtildi.
“Jangenkom.tahliye.doc” isimli belgede “Gözetim altına alınacak şahısların transferi, tutulma yerleri, koordineli olacak kurumların belirtildiğine dair” ibarelerin yer aldığı belgenin altında da yine Cora’nın adının bulunduğu kaydedildi.
Deniz Cora’nın kuzeni Tuncay Demirkol’un çürük raporu alarak askerlik yapmadığına dair gizli kapak yazısı ile Ergenekon soruşturmasında adı geçen Nuri Alacalı ile Deniz Cora’nın 3 kez telefon görüşmesi yaptığı ifade edildi.
“Hassas Personel Listesi” kapsamında, amirallere suikast planında isimleri geçen oramiraller Eşref Uğur Yiğit ve Metin Ataç’ın Balyoz Harekat Planı içinde hazırlanan Suga Harekat Planı’nda hassasiyet durumunun (-) olarak gösterilen “Terfi etmeleri planlanmayan” amiraller arasında bulunduğu, Cora’nın ise (+) olarak gösterildiği kaydedildi.
Koramiral Deniz Cora’nın, kaldıkları evde ‘oramirallere suikast notu’ çıkan ve halen İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Poyrazköy davasında yargılanan teğmenler Faruk Akın ile Sinan Efe Noyan’ı örgütsel yapıya dahil edilmesini ve yönlendirilmelerini sağladığı belirtildi.
Yine Cora’nın Gölcük Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı olduğu dönemde ‘amirallere suikast planının’ uygulanması kapsamında seçilen Deniz Harp Okulu 3. sınıfında 8 öğrencinin yetiştirilmesi ve ilerleme raporlarının gönderilmesi için yazılı talimat verdiği iddia edildi.
Cora’nın iddia edilen yasa dışı yapılanma içinde ‘Gölcük Bölge Başkanı’ sıfatıyla “Personel Bilgi ve Değerlendirme Cetveli” hazırladığı ve diğer sanık Albay Ümit Metin ile halen görülen Poyrazköy davasının sanığı Albay Tayfun Duman’ın Cora’ya bağlı çalıştığı ifade edildi.
İddianamede Cora’nın Balyoz Darbe Planı kapsamındaki SUGA Harekat Planı’nda da görevli olduğu kaydedildi. Soruşturma kapsamında talimat ile Ankara’da ifade veren Cora’nın ifadeleri de iddianamede yer aldı. Cora ifadesinde, “SUGA planını ben de basından duydum. Böyle bir planın hazırlanmasında yer almadım.” dedi.
Teğmenler Faruk Akın ile Sinan Efe Noyan’ı örgütsel yapıya dahil edip yönlendirdiği iddiasını kabul etmeyen Cora, “Teğmenleri bu yapıya dahil ettiğimi gösteren dijital belge sahtedir. Benimle bir irtibatı yoktur.” diye ifade verdi.
Gölcük’te bulunan ve içinde ‘Amirallere suikast iddiasıyla ile ilgili notların bulunduğu belirtilen 5 nolu CD içiresindeki verilerin sahte olduğunu savunan Cora, “Böyle bir yazı yazıldığı iddia ediliyorsa, bu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan sorulduğunda böyle bir yazının yazılıp yazılmadığı öğrenilebilir. “şeklinde konuştu.
Koramiral Deniz Cora, ‘amirallere suikast planının’ uygulanması kapsamında seçilen Deniz Harp Okulu 3. sınıfında 8 öğrencinin yetiştirilmesi ve ilerleme raporlarının gönderilmesi için yazılı talimat verdiği iddialarını da reddetti.
Cora, “Gölcük Bölge Başkanı sıfatını kabul etmiyorum. Böyle bir illegal yapılanma yoktur. Ümit Metin ile Tayfun Duman’ı meslekten dolayı tanırım. Ben Ergenekon Terör Örgütü yapılanması içinde yer almadım. Dolayısıyla amirallere suikast ile ilgili çalışmaya da katılmadım. Adı geçen emekli Oramiral Metin Ataç komutanımın emrinde kendisine en yakın konumda kurmay başkanı olarak çalıştım. Bu komutanımın en güvendiği kişilerden biriydim. Şu anki Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit ile de en yakınında kurmay başkanı olarak görev yapmaktayım. Bu suçlamalar tamamen hayal ürünüdür.” ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Albay Ümit Metin’in Ergenekon terör örgütü içinde “amirallere suikast planı” ile ilgili yapılan çalışmada ve SUGA Harekat Planı’nda İzmir Bölgesi’nde görev alarak, Tuğamiral Ahmet Aksoy’un izlenmesi faaliyetini yürüttüğü belirtildi.
İddianamede yer alan ifadesinde hakkındaki suçlamaları reddeden Metin, “Teğmenler Faruk Akın ile Sinan Efe Noyan’ı örgütsel yapıya dahil edildiği ve yönlendirildiği iddiasını kabul etmiyorum. Bu konuyla ilgili ele geçirilen dijital verinin Donanma Komutanlığı kayıtlarında olup olmadığının sorulmasını istiyorum. Ben Balyoz soruşturması kapsamında da ifade verdim. O zaman hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Oramiraller Yiğit ve Ataç paşayı çok severim. Eğer böyle bir suikast planı varsa ben kendilerini korumak için göğsümü siper ederim. Tuğamiral Ahmet Aksoy’u tanırım, ailecek görüşürüz. Kendisini izlemem için bir sebep yoktur. Tanık olarak dinlenilmesini istiyorum.” dedi.
Öte yandan, iddianamede adı geçen Poyrazköy davasının tutuklu sanığı Albay Tayfun Duman hakkında daha önce kamu davası açıldığından bu soruşturmada hakkında dava açılmasına yer olmadığı belirtildi.
Savcı Salim Duran tarafından hazırlanan 13 sayfalık iddianame İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Açılan dava ile ilgili olarak mahkeme henüz tensip zaptı hazırlamadı ve Poyrazköy davasıyla birleştirilmesi talebini de değerlendirmedi.
İddianamede ‘Askeri casusluk’ soruşturması kapsamında Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde 6 Aralık 2010’da arama yapıldığı hatırlatıldı. Aramada şüphelilere ait İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Poyrazköy davasıyla birleştirilen ‘amirallere suikast’ davasının içeriği ile ilgili belge ve deliller ele geçirildiği belirtildi.
Poyrazköy davasının sanıklarından teğmenler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyan’ın birlikte kaldıkları evde 500 gram TNT kalıbı ile “Albay Tayfun Duman’dan gelecek fizibiliteye göre Uğur ve Metin Paşa’ya yapılacak operasyonun detay ve tarihlerini Levent Bektaş, Orhan Yücel Albay üzerinden iletilecek, size teslim edilen malzemeleri korunaklı bir yerde tutunuz” ibareli not bulunduğu hatırlatıldı. Bununla ilgili davanın halen devam ettiği kaydedilen iddianamede, Cora’nın tespit edilen eylemleri başlıklı bölümünde 14 madde sıralandı.
Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde yapılan aramada ele geçirilen 5 No’lu hard disk içinde ‘D/İKK/Öğrenci Tefriki” adlı klasörde bulunan “Özel Öğrenci Tefriki” isimli word belgesinde, Deniz Cora adıyla Beylerbeyi Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığı’na gönderilen Ağustos 2007 tarihli gizli yazıda, Deniz Harp Okulu 3. sınıfta öğrenci olan Ülkü Öztürk, Faruk Akın, Burak Düzalan, Alperen Erdoğan, Sinan Efe Noyan, Tarık Ayabakan, Ali Seyhur Güçlü ve Yakut Aksoy’un öğrenim süresi zarfında ilgilenilmesi ve yönlendirilmesi faaliyetlerine önceki dönemlerde olduğu gibi devam edilmesi ile icra edilen faaliyetlere ilişkin ilerleme raporları, zamana bağlı olmaksızın Donanma Komutanlığı’na gönderilmesinin istendiği kaydedildi.
Bu belgenin 20 Eylül 2007 günü Albay Tayfun Duman tarafından hazırlandığı ve 3 gün sonra da son olarak Ümit Metin tarafından kaydedildiği, kullanıcı yollarında ise Duman ve Metin’in isimlerinin geçtiği ifade edildi.
Belgede adı geçen isimlerin Ergenekon terör örgütüne üye olmak suçundan halen İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı anlatılan iddianamede, bu isimlerin Deniz Harp Okulu’nda öğrenci iken kendileri ile özel olarak ilgilenildiği ve Ergenekon terör örgütüne kazandırıldığı vurgulandı.
Aynı hard diskin “D/Görev Analizi/Yapılanma” klasöründe bulunan “Gölcük 2008-2” isimli word belgesi içinde “kendime not” adlı bölümünde “Burada geçen bilgiler bu yılki yapılanmanın çıkarılmasında kullanılacak, diğer şahısların ve yeni bilgiler geldikçe uygunluk sağlanacak” şeklinde ibareler olduğu belirtildi. Diğer klasörler içinde bu yapılanmanın “bölge başkanlığı, gruplar amirliği, daire grup amirliği, daire liderliği, köprü elemanları” şeklinde hiyerarşik yapılanma izlendiği anlatılan iddianamede, amirallere suikast davası sanıklarından Teğmen Tarık Ayabakan’a ait flash bellek içinde “eruygur” isimli “Eruygur Paşa ile eğitim komutanlığı’nda yapılan toplantıda karargahlarımızı ilgilendiren emirler” başlıklı ve “Toplantıya katılanlar: Şener Eruygur, Kadir Sağdıç, Fatih Ilğar, Levent Görgeç, Levent Erkek, Deniz Cora, Türker Ertürk” isimlerinin geçtiği belirtildi.
Hard diskteki “Gölcük Bölgesi Daire Grup Amirleri Bilgi” isimli excel belgesinde Tayfun Duman ve Ümit Metin’in de adının geçtiği 6 sekme bulunduğu, bu sekmelerde yetkili amir onayı kısmında “Deniz Cora Tümamiral Gölcük Bölge Başkanı” olarak gösterildiği, bu belgede Tayfun Duman ve Ümit Metin’in Deniz Cora’ya bağlı olarak faaliyet yürüttüklerinin tespit edildiği vurgulandı.
“Amiral Listesi 1” isimli excel belgesinde 6 sayfalık listede 2000-2014 yılları içinde amirallerin gelecekleri rütbe ve makam bilgileri düzenlendiği, isimlerin önemine göre yeşil, lacivert, sarı, turuncu ve eflatun olarak renklendirilip, bazı isimlerin kırmızı renkle yazıldığı anlatılan iddianamede, bu listede 2010-2011 yılında Tümamiral Deniz Cora’nın adının kırmızı renkte yazıldığı kaydedildi. “Hassas Personel Listesi” adlı belgede ise, 48. sırada “Tuğamiral Deniz Cora 1975-4472 Dz. K. K. Hrk. Eğitim D. Başkanı” olarak gösterildiği ifade edildi.
Hard diskteki “Toplantı sonucu2-2002.doc” isimli belgede yer alan “Bilgi Notu” başlıklı ve Aralık 2002 tarihli “Suga Harekat Planının uygulanmasında en hassas safha olduğu değerlendirilen Egaydaak’lara istinaden yürütülecek faaliyetlerin planlanması maksadıyla teşkil edilen alt çalışma grubu Aralık-2/2002 toplantısı sonuç raporu ektedir. Arz ederim” ibareli yazının altında Deniz Cora adının olduğu belirtildi.
“Jangenkom.tahliye.doc” isimli belgede “Gözetim altına alınacak şahısların transferi, tutulma yerleri, koordineli olacak kurumların belirtildiğine dair” ibarelerin yer aldığı belgenin altında da yine Cora’nın adının bulunduğu kaydedildi.
Deniz Cora’nın kuzeni Tuncay Demirkol’un çürük raporu alarak askerlik yapmadığına dair gizli kapak yazısı ile Ergenekon soruşturmasında adı geçen Nuri Alacalı ile Deniz Cora’nın 3 kez telefon görüşmesi yaptığı ifade edildi.
“Hassas Personel Listesi” kapsamında, amirallere suikast planında isimleri geçen oramiraller Eşref Uğur Yiğit ve Metin Ataç’ın Balyoz Harekat Planı içinde hazırlanan Suga Harekat Planı’nda hassasiyet durumunun (-) olarak gösterilen “Terfi etmeleri planlanmayan” amiraller arasında bulunduğu, Cora’nın ise (+) olarak gösterildiği kaydedildi.
Koramiral Deniz Cora’nın, kaldıkları evde ‘oramirallere suikast notu’ çıkan ve halen İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Poyrazköy davasında yargılanan teğmenler Faruk Akın ile Sinan Efe Noyan’ı örgütsel yapıya dahil edilmesini ve yönlendirilmelerini sağladığı belirtildi.
Yine Cora’nın Gölcük Donanma Komutanlığı Kurmay Başkanı olduğu dönemde ‘amirallere suikast planının’ uygulanması kapsamında seçilen Deniz Harp Okulu 3. sınıfında 8 öğrencinin yetiştirilmesi ve ilerleme raporlarının gönderilmesi için yazılı talimat verdiği iddia edildi.
Cora’nın iddia edilen yasa dışı yapılanma içinde ‘Gölcük Bölge Başkanı’ sıfatıyla “Personel Bilgi ve Değerlendirme Cetveli” hazırladığı ve diğer sanık Albay Ümit Metin ile halen görülen Poyrazköy davasının sanığı Albay Tayfun Duman’ın Cora’ya bağlı çalıştığı ifade edildi.
İddianamede Cora’nın Balyoz Darbe Planı kapsamındaki SUGA Harekat Planı’nda da görevli olduğu kaydedildi. Soruşturma kapsamında talimat ile Ankara’da ifade veren Cora’nın ifadeleri de iddianamede yer aldı. Cora ifadesinde, “SUGA planını ben de basından duydum. Böyle bir planın hazırlanmasında yer almadım.” dedi.
Teğmenler Faruk Akın ile Sinan Efe Noyan’ı örgütsel yapıya dahil edip yönlendirdiği iddiasını kabul etmeyen Cora, “Teğmenleri bu yapıya dahil ettiğimi gösteren dijital belge sahtedir. Benimle bir irtibatı yoktur.” diye ifade verdi.
Gölcük’te bulunan ve içinde ‘Amirallere suikast iddiasıyla ile ilgili notların bulunduğu belirtilen 5 nolu CD içiresindeki verilerin sahte olduğunu savunan Cora, “Böyle bir yazı yazıldığı iddia ediliyorsa, bu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan sorulduğunda böyle bir yazının yazılıp yazılmadığı öğrenilebilir. “şeklinde konuştu.
Koramiral Deniz Cora, ‘amirallere suikast planının’ uygulanması kapsamında seçilen Deniz Harp Okulu 3. sınıfında 8 öğrencinin yetiştirilmesi ve ilerleme raporlarının gönderilmesi için yazılı talimat verdiği iddialarını da reddetti.
Cora, “Gölcük Bölge Başkanı sıfatını kabul etmiyorum. Böyle bir illegal yapılanma yoktur. Ümit Metin ile Tayfun Duman’ı meslekten dolayı tanırım. Ben Ergenekon Terör Örgütü yapılanması içinde yer almadım. Dolayısıyla amirallere suikast ile ilgili çalışmaya da katılmadım. Adı geçen emekli Oramiral Metin Ataç komutanımın emrinde kendisine en yakın konumda kurmay başkanı olarak çalıştım. Bu komutanımın en güvendiği kişilerden biriydim. Şu anki Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit ile de en yakınında kurmay başkanı olarak görev yapmaktayım. Bu suçlamalar tamamen hayal ürünüdür.” ifadelerini kullandı.
Tutuklu sanık Albay Ümit Metin’in Ergenekon terör örgütü içinde “amirallere suikast planı” ile ilgili yapılan çalışmada ve SUGA Harekat Planı’nda İzmir Bölgesi’nde görev alarak, Tuğamiral Ahmet Aksoy’un izlenmesi faaliyetini yürüttüğü belirtildi.
İddianamede yer alan ifadesinde hakkındaki suçlamaları reddeden Metin, “Teğmenler Faruk Akın ile Sinan Efe Noyan’ı örgütsel yapıya dahil edildiği ve yönlendirildiği iddiasını kabul etmiyorum. Bu konuyla ilgili ele geçirilen dijital verinin Donanma Komutanlığı kayıtlarında olup olmadığının sorulmasını istiyorum. Ben Balyoz soruşturması kapsamında da ifade verdim. O zaman hakkımda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildi. Oramiraller Yiğit ve Ataç paşayı çok severim. Eğer böyle bir suikast planı varsa ben kendilerini korumak için göğsümü siper ederim. Tuğamiral Ahmet Aksoy’u tanırım, ailecek görüşürüz. Kendisini izlemem için bir sebep yoktur. Tanık olarak dinlenilmesini istiyorum.” dedi.
Öte yandan, iddianamede adı geçen Poyrazköy davasının tutuklu sanığı Albay Tayfun Duman hakkında daha önce kamu davası açıldığından bu soruşturmada hakkında dava açılmasına yer olmadığı belirtildi.