Türkiye`nin Mayın Haritası Yok
Güvenlik güçleri, terör örgütü PKK`ya yönelik operasyonlarda en fazla can kaybını mayınlı tuzaklarda veriyor.
Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner`e ait ses kaydındaki "Huduttakinin bile işareti yoktur. Adam gidiyor basıyor, haberimiz yoktu. Bunları kim döşemiş; biz. Şimdi ben desem ki yetkililere `Yahu bizimkiler mayın döşemişlerdi, 10 sene evvel 20 sene evvel, başı boş bırakıp gitmişler, ne derler?`, `Döşerken aklınız nerdeydi` derler. Maalesef yine döşeyen biziz." ifadeleri de bu gerçeği gösteriyor.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Türkiye`nin mayın haritası bulunmadığını söyledi. Mayın gibi sabit ve asker tarafından yerleştirilmiş bir silahın yine dönüp askeri vurmasının çok küçük bir ihtimal olduğuna dikkat çeken Laçiner, eğer mayın gibi bir konuda ısrarla aynı sorun yaşanıyorsa bunun kolayca düzeltilebilecek bazı eğitim ve uygulama sorunlarını gösterdiğini belirtti. Gözetim, denetim ve sivil sevk-idareden onlarca yıl uzak kalınca içeride ciddi bir çürüme yaşandığını savunan Laçiner, aslında pek çok askerin de bunun farkında olduğunu, ancak konuşmaları halinde ya "hain" ya da "köstebek" sayılacaklarını ileri sürdü.
"Nereye hangi mayını nasıl ve ne zaman yerleştirdiğinizi bilirsiniz, bilmeniz gerekir. Elinizde haritalarınız vardır. En azından böyle olması gerekir." diyen Laçiner, kendi mayınına basma sorununun TSK`da uzunca bir süredir yaşandığını hatırlattı. Sanılanın aksine `dost mayını` denilebilecek kazaların hiç de istisna türünden olmadığını vurgulayan Laçiner, sadece görmezden gelindiğini ve tıpkı pek çok düzeltilebilecek sorun gibi yapıldığını ifade etti.
Bir albayın kendine söylediği anekdotu da aktaran Laçiner, "Bir albay, `Oradaki mayın bizim kendi mayınımız da olabilir hocam.` dedi. Bunu anlamakta zorlandığımı görünce ise şöyle izah etti: `Yerleştirilen mayınların iyi bir haritalandırması yapılmıyor. Farklı birimler birbirlerinden habersiz mayın yerleştirebiliyor. Örneğin riskli bir bölgede operasyon yapan bir tim gece orada kalırken bir bölgeyi mayınlıyor. Ancak giderken bu mayınlar orada kalıyor ve ondan birkaç yıl sonra o bölgede konaklamak zorunda kalan başka bir tim yeni bir mayınlamaya gidebiliyor.` Yaşanan pek çok mayın patlamasında bu tür tedbirsizliklerin rolü vardır. Elbette PKK`nın da yerleştirdiği mayınlar var. Ancak özellikle son dönemde terör örgütü mayından çok uzaktan kumandalı patlayıcıları tercih ediyor."
Askerlerin mayınlı saldırılarda can vermesini eğitimsiz olmalarına bağlayan Laçiner, eğitim verilen askerlerin belli bir aşamaya geldikten sonra terhis olduğunu, sonra tekrar sıfırdan eleman yetiştirilmeye başlandığını ifade etti. Türkiye`nin mayın haritasının çıkarılmadığına dikkat çeken Laçiner, mayına dayanıklı zırhlı araçlar, son teknoloji mayın tarama cihazları ve bu konuda eğitilmiş personel ihtiyacının giderilmesi gerektiğini vurguladı.
"ANTİMAYIN ARAÇLARI TEMİN EDİLMELİ"
Antimayın araçlarının Türkiye`de çok az olduğunu anlatan Laçiner, "Buffalo denilen araçları ABD, Irak`ta kullanıyor ve şimdiye kadar bu araçlarda hiç ölüm olmamış. ABD, 10 milyon dolara 21 tane daha alıyor. Çok büyük para değil. 483 kilometre menzili var. 100 kilometre hız yapıyor. Başbakan`ın devreye girmesiyle bürokrasiye takılmadan bu araçlardan temin edilebilir." önerisinde bulundu.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, Türkiye`nin mayın haritası bulunmadığını söyledi. Mayın gibi sabit ve asker tarafından yerleştirilmiş bir silahın yine dönüp askeri vurmasının çok küçük bir ihtimal olduğuna dikkat çeken Laçiner, eğer mayın gibi bir konuda ısrarla aynı sorun yaşanıyorsa bunun kolayca düzeltilebilecek bazı eğitim ve uygulama sorunlarını gösterdiğini belirtti. Gözetim, denetim ve sivil sevk-idareden onlarca yıl uzak kalınca içeride ciddi bir çürüme yaşandığını savunan Laçiner, aslında pek çok askerin de bunun farkında olduğunu, ancak konuşmaları halinde ya "hain" ya da "köstebek" sayılacaklarını ileri sürdü.
"Nereye hangi mayını nasıl ve ne zaman yerleştirdiğinizi bilirsiniz, bilmeniz gerekir. Elinizde haritalarınız vardır. En azından böyle olması gerekir." diyen Laçiner, kendi mayınına basma sorununun TSK`da uzunca bir süredir yaşandığını hatırlattı. Sanılanın aksine `dost mayını` denilebilecek kazaların hiç de istisna türünden olmadığını vurgulayan Laçiner, sadece görmezden gelindiğini ve tıpkı pek çok düzeltilebilecek sorun gibi yapıldığını ifade etti.
Bir albayın kendine söylediği anekdotu da aktaran Laçiner, "Bir albay, `Oradaki mayın bizim kendi mayınımız da olabilir hocam.` dedi. Bunu anlamakta zorlandığımı görünce ise şöyle izah etti: `Yerleştirilen mayınların iyi bir haritalandırması yapılmıyor. Farklı birimler birbirlerinden habersiz mayın yerleştirebiliyor. Örneğin riskli bir bölgede operasyon yapan bir tim gece orada kalırken bir bölgeyi mayınlıyor. Ancak giderken bu mayınlar orada kalıyor ve ondan birkaç yıl sonra o bölgede konaklamak zorunda kalan başka bir tim yeni bir mayınlamaya gidebiliyor.` Yaşanan pek çok mayın patlamasında bu tür tedbirsizliklerin rolü vardır. Elbette PKK`nın da yerleştirdiği mayınlar var. Ancak özellikle son dönemde terör örgütü mayından çok uzaktan kumandalı patlayıcıları tercih ediyor."
Askerlerin mayınlı saldırılarda can vermesini eğitimsiz olmalarına bağlayan Laçiner, eğitim verilen askerlerin belli bir aşamaya geldikten sonra terhis olduğunu, sonra tekrar sıfırdan eleman yetiştirilmeye başlandığını ifade etti. Türkiye`nin mayın haritasının çıkarılmadığına dikkat çeken Laçiner, mayına dayanıklı zırhlı araçlar, son teknoloji mayın tarama cihazları ve bu konuda eğitilmiş personel ihtiyacının giderilmesi gerektiğini vurguladı.
"ANTİMAYIN ARAÇLARI TEMİN EDİLMELİ"
Antimayın araçlarının Türkiye`de çok az olduğunu anlatan Laçiner, "Buffalo denilen araçları ABD, Irak`ta kullanıyor ve şimdiye kadar bu araçlarda hiç ölüm olmamış. ABD, 10 milyon dolara 21 tane daha alıyor. Çok büyük para değil. 483 kilometre menzili var. 100 kilometre hız yapıyor. Başbakan`ın devreye girmesiyle bürokrasiye takılmadan bu araçlardan temin edilebilir." önerisinde bulundu.