Şeker Hastalarında Beslenmeye Dikkat

Antalya`nın Korkuteli ilçesindeki Özel Medi Yaşam Hastanesi Diyetisyeni Eylül Fatma Şenol, Türkiye`de yaklaşık 2.

Şeker Hastalarında Beslenmeye Dikkat
5 milyon diyabet hastası bulunduğunu söyledi. Özel Medi Yaşam Hastanesi Diyetisyen Eylül Fatma Şenol, halk arasında `şeker hastalığı` olarak bilinen Diabetes Mellitus hastalığının Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre Türkiye`de yaklaşık 2,5 milyon, dünyada 150 milyon kişide görüldüğünü ve 2025 yılında bu rakamın 2`ye katlanacağının tahmin edildiğini söyledi. AVRUPA`DA KÖRLÜK NEDENLERİ ARASINDA İLK SIRADA Diyabetin, pankreastan salınan insülin hormonunun mutlak ya da göreli yetersizliği sonucu gelişen rahatsızlıklar dizisi olduğunu kaydeden Şenol, "Avrupa`da körlük nedenleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Koroner kalp hastalığından ölümlerin yüzde 75`inin, bacak ampütasyonlarının yüzde 50`sinin ve böbrek hastalığının en önemli sebebi şeker hastalığıdır. Ancak şu gerçeği göz ardı etmemek gerekmektedir. Kontrol altında tutulan diyabet, ortalama yaşam süresini uzatmakta ve yaşam kalitesiniarttırmaktadır. Çünkü diyabetlilerin dikkat edeceği 4 temel konu vardır: Eğitim, diyet tedavisi, egzersiz ve ilaç tedavisi" dedi. İDEAL KİLO KORUNMALI Beslenme konusunda şeker hastalarının dikkat etmesi gereken kuralları sıralayan Diyetisyen Eylül Fatma Şenol, "İdeal vücut ağırlığına ulaşılmalı ve o kiloda kalınmalıdır. Sık sık, azar azar beslenilmeli ve öğün atlanmamalıdır. Öğün araları 2.5 - 3 saat kadar olmalıdır. Hep benzer saatlerde beslenmeye özen gösterilmelidir. Şeker ve şeker içeren (reçel, çikolata, pasta, meşrubat, tatlı gibi) tüm besinlerden kaçınılmalıdır. Kompleks karbonhidratlara öncelik verilmelidir. Tek başına meyve veya taze sıkılmışmeyve suyu tüketilmemeli, yanında mutlaka protein içeren bir besin bulunmalıdır. Süt, yoğurt ve peynirin yarım yağlı, hatta yağsız (light) olanları tercih edilmelidir. Kırmızı et yerine, beyaz ete (balık, hindi, tavuk) öncelik verilmelidir. Ancak beyaz et de olsa aşırıya kaçılmamalıdır. Etlerin görünen yağları, tavuk ve hindinin derisi ayrılmalıdır. Et içeren yemeklere ilave olarak yağ eklenmemelidir. Sebze yemekleri az su ile pişirilmeli, yemeklerin yağlı suları tüketilmemelidir. Kızartma, kavurmaişlemleri yerine haşlama, ızgara, buğulama ve fırında pişirme yöntemleri tercih edilmelidir" diye konuştu. SOFRAYA TUZLUK GETİRİLMEMELİ Yumurtanın farklı günlerde olmak koşulu ile haftada en çok 2 adet tüketilebileceğini, kıymalı, pastırmalı, sucuklu veya tereyağlı olarak pişirmek yerine haşlama, menemen veya çılbır şeklinde hazırlamanın daha sağlıklı olacağını belirten Özel Medi Yaşam Hastanesi Diyetisyeni Eylül Fatma Şenol, sözlerini şöyle sürdürdü: "Doymuş yağ içeren margarin ve tereyağından uzak durulmalı, doymamış yağ içeren bitkisel sıvıyağlar tercih edilmelidir. Zeytinyağı ve diğer bitkisel sıvı yağlar kombine bir şekilde kullanılmalıdır. Ancak unutulmamalıdır ki, katı da olsa sıvı da olsa 1 gram yağ 9 kkal enerji içermektedir. Sofraya tuzluk getirilmemeli, yemeklerin tadına bakmadan tuz eklenmemelidir. Alkol alınmamalı, gerekirse sosyal bir şekilde, yemekle birlikte tüketilmelidir. Beslenme alışkanlıkları kalp, damar hastalıkları,hipertansiyon, diyabet, kanser gibi pek çok hastalıkta önemli rol oynamaktadır. Yüksek oranda sebze ve meyve tüketimi birçok kronik hastalıktan korunmada etkili olmaktadır. Sebze ve meyve tüketimi ile kalp,damar hastalıkları, bazı kanser türleri, inme, diyabet, Alzheimer hastalığı, katarakt ve yaşla ilintili fonksiyonel kayıp riskinin azalması arasında kuvvetli bir ilişki vardır. Bu etkilerin sebze ve meyvelerin içerdiği diyet posası, folat, potasyum ve Beta - karoten, C vitamini, E vitamini gibiantioksidan etkinlik gösteren biyoaktif fitokimyasal bileşenlerden kaynaklandığı vurgulanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü günde 5 - 9 porsiyon sebze ve meyve tüketimini önermektedir. Bu nedenle her ana öğünde sebze veya meyve yenilmesine önem verilmelidir."
Kaynak: İHA