Bakanlar Kurulu Açıklaması (3)

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, hükümetin güvenliği sağlamak açısından yapacağı her operasyonun meşru, doğru ve yerinde olduğunu belirterek, "Kandil kaynaklı Türkiye`ye giriş çıkışlar, silahlı güçler ve vahşiyane birtakım projelerle şehitlerimizin sayısı artıyorsa ve zırhlı araçların içerisinde bile askerlerimiz bir şekilde, 3 kilometrelik kablolarla havaya uçurulacak noktaya gelmişse; biz bu yerin merkezine her türlü operasyonu yaparız.

`Biz kimsenin ölmesiniistemiyoruz` diye seslerini yükseltenler önce bu terörde canlarını veren şehitlerimizin hatıralarına da sahip çıksınlar" dedi

Arınç, Bakanlar Kurulu sonrasında düzenlediği basın toplantısında basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Terörle mücadelede yeni modeller, çözüm önerileri ve Güvenlik Müsteşarlığında istihbarat birimlerinin toplanması gibi uygulamalarla ilgili ayrıntıların sorulması üzerine, şunları kaydetti: "Terörle mücadelenin vardığı noktada yeni bazı gelişmelere ihtiyaç duyulmuşsa istihbaratın beraberliği gibi, daha etkin daha kalıcı terörle mücadele yöntemleri gibi, askerin kendi görevleri ile ilgili, polisin kendi görevleri ile ilgili sınır birliklerinin yeniden ihdas edilmesi gibi bunlar kamuoyunun malumudur. Bu konuda yetkililer tarafından sırasıyla açıklanmıştır. Şu anda çok tedbirlerle terörle daha etkin mücadele etmek ve bunu başarıyla sonuçlandırmaktır

Son yapılan operasyonlar özellikle Kandil`e yöneliktir. Yani terör örgünün sığınaklarına, terör örgütünün köprülerine, terör örgütünün kontrol noktalarına yönelik başarılı operasyonlardır. Bunların sonuçları da zaman zaman Genelkurmay Başkanlığımız ama daha çok da İçişleri Bakanımız tarafından yapılıyor ve bundan sonra da yapılacaktır. Bütün detayları bütün ayrıntıları tek tek burada görüşme imkanımız yok. Terörün verdiği zararın bir an önce kesin ve netice alacak biçimde önlenmesi için hükümetimiz bütünimanlarını kullanmaktadır." Suriye ve Türkiye arasında sınırda bayramlaşma olup olmayacağının sorulması üzerine ise Arınç, bu konuda önleyici hiçbir konu olmadığını belirterek, "Suriye ile geçmişten bu yana vardığımız mutabakat çerçevesinde vizelerin de kalkmış olması sebebiyle hiçbir sınırlama olmadan yapılabiliyordu. Şu anda da yapılacağını biliyorum. Şu anda herhangi bir Türkiye tarafından engel söz konusu değildir" dedi

SINIR ÖTESİ OPERASYON TEZKERESİ Sınır ötesi operasyon tezkeresinin 17 Ekim`de süresinin dolması ile ilgili bir soru üzerine de Arınç, "1 Ekim`den sonra bunun için fazlasıyla zamanımız olacak. Bu konuda incelemeler devam ediyor. İçinde bulunduğumuz şartlar gösteriyor ki böyle bir yetkinin yenilenmesi faydalı olacaktır" dedi

Bir gazetecinin "Operasyonlarla ilgili bilançonun görüşüldüğünden bahsettiniz. Nasıl bir değerlendirme yapıldı?` sorusuna ise Arınç, şu yanıtı verdi: "Rakamsal olarak bir şey söylemem ancak son operasyonların amacına uygun olarak başarıyla sonuçlandığını ve verimli sonuçlar alındığını söyleyebilirim. İçişleri Bakanımız, Milli Savunma Bakanımız ve Başbakan Yardımcımız Sayın Beşir Atalay konuyla ilgili kapsamlı bilgiler verildi. Operasyonlar yapılırken ne amaçlandıysa bu amaçlara uygun sonuçlar alındığını söyleyebilirim." "YÜZDE 90 ERHAN AR" Şehit düşen askerlerden birinin cenazesine ulaşılamadığının hatırlatılması üzerine ise, "Bunu takip ediyoruz. Uzman Çavuş Erhan Ar`dan bahsediyoruz. Bildiğiniz gibi onun cesedine ulaşılamamış ve cenaze töreni ertelenmişti. Dün bir ceset bulundu. Fiziki benzerlik bakımından da Erhan Ar`a ait olduğunu hemen hemen tespit edildi. Ancak bu konuda yanılmak istemiyoruz. Adli tıp çalışması devam ediyor. Cesedin vücut bütünlüğü vardır. Bize intikal eden haberlere göre de yüzde 90 Erhan Ar`dır

Olay feci bir olaydır. Yüzlerce kiloluk dinamit, mayın patlatılmış. Dolayısıyla bu askerlerimizin her birinin onlara aidiyetini tespit konusunda ciddi bir çalışma yaptık. Diğerleri defnedildi, Allah rahmet etsin. Ama Erhan Ar ile ilgili böyle bir gelişme yaşanmıştı. Sanıyorum bu akşam veya yarın bu cesedin Erhan Ar`a ait olduğu tıbben açıklanacak ve onun da cenaze törenini yapacağız." ARINÇ, TRT VE AA`YA SAHİP ÇIKTI Terör örgütünin ikinci ismi Murat Karayılanın yakalandığı iddiası ile ilgili TRT ve AA`nın haberlerine yönelik eleştirilerin hatırlatılması üzerine Arınç, eleştirinin doğal bir hak olduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Biz haber peşinde koşuyoruz. TRT`nin bu dönem bizim için en büyük özelliği habere en kolay ve en çabuk ulaşılabilmesidir. Biz TRT`de protokol haberciliğini bıraktık. Haberi nerede koklarsak ona ulaşmaya çalışıyoruz ve onu bir an önce vermek istiyoruz. Bu arada bazı yol kazaları yaşanabilir. Bizim aldığımız bilgiye istihbarata göre böyle bir konunun olabileceği söylendi. TRT biraz da ihtiyat payıyla, "yakalandı mı?" sorusuyla bunu gündeme getirdi. Önce belki yakalandı daha sonra yakalandı mı şeklinde. Bubir haber kanalı için veya ajans için doğru bir yöntemdir. Şüphesiz teyit ettirilmesi önemlidir. Ancak her haberin teyit edilmesi bir an evvel de bu haberin teyit edilmiş şekliyle açıklanması mümkün olmayabilir. TRT uzun bir süre son dakika haberleri olarak bunu geçti sonunda da teyit edilmediğini duyurdu. Bence objektif ve doğru bir habercilik yaptı. Arkasından AA sanıyorum Fars Haber Ajansı`na dayalı olarak Burucerdi`nin yani bu konularla yakından ilgisi bulunan kişinin "Biz PKK`nın iki numaralı isminiyakaladık" veya "PKK`nın iki numaralı ismi elimizde" şeklinde bir beyanda bulunduğunu tespit ettik. Ajansımız bunun üzerine gitti, haberi doğrulattı. Ancak bu iki numaralı isim kimdir. Murat Karayılan mıdır, Murat Kaçmaz mıdır? Adının Murat olduğu söyleniyor ama bir sürü Murat var. Hangisidir. O açıklamayı yapmadılar. Bu İran`a ait bir yöntem olabilir. Biz bunu teyit edemediğimiz için sadece bu haberi vermekle yetindik. Yani Burucerdi`nin "PKK`nın iki numaralı ismi elimizdedir" açıklaması ile yetinmekzorunda kaldık.

Elbette diğer kanallar diğer ajanslar TRT gibi önemli bir kuruluşun, AA gibi önemli bir kuruluşun haberini dayanak yaparak haberleştirmiş olabilirler. Sonunda onlar da Teyit edilmeyen bir haber olarak bunu kendi envanterlerine geçirdiler. Dolayısıyla siz teyit edilmemiş bir haberi niçin böyle verdi diyerek iki kanalımızı da suçlayabilirsiniz, eleştirebilirsiniz. Ama biz bu konuda çok büyük bir yanlış yaptığımız kanaatinde değiliz.Bakınız daha sonraları PKK ile doğrudan bağlantılı olan bazı televizyonkanalları ile internet haberciliği yapan yerlerde "Şimdi karayılan açıklama yapacak" manşeti veya haberi geçmesine rağmen canlı yayınlar yapılamadı, eski görüntüler ve arşiv görüntüleri kullanıldı. Şu anda bile Karayılan`ın bizzat kendi ifadesi ile görüntüsüyle bir haber yapılabilmiş değil. İşin içinde bir şeyler var ama henüz açıklayabilmiş veya görebilmiş değiliz. Hem Operasyon öncesinde ve sonrasında bize bu şahsa ait bir haber bir görüntü şu anda yayınlanmış da değil. Nerededir, kimlerle beraberdir, neyapmaktadır. Doğrusu bir meçhulün karşısındayız." Öte yandan Arınç`ın, soruları yanıtladığı sırada danışmanı kendisine bir not ulaştırdı. Bunun üzerin ede Arınç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, görüşmelerde bulunmak üzere Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu`nu görevlendirdiğini ve Davutoğlu`nun yarın Bingazi`de bulunacağını söyledi

"OPERASYONLAN MEŞRUDUR, DOĞRUDUR" Bülent Arınç, `sınır ötesine yapılan hava operasyonuna tepkilerde vardı. BDP`liler Irak sınırına yürüyeceklerini açıkladılar. Bugün de Adalet Bakanlığı`ndan, İmralı ile görüşme talebi ile ilgili bir girişimde bulundular. Adalet Bakanı, bu konuyla ilgili olarak toplantıda bir bilgi verdi mi?` sorusu üzerine, "Bunlar rutin taleplerdir. Adalet Bakanlığımız değerlendirecek, kendilerine bir bilgi ulaştıracaktır. Bakanlar Kurulu`nun gündeminde böyle bir konu yoktu

Operasyonla ilgili olarak gösteri yapanlar veya operasyonları eleştirenler, doğru bulmayanlar var. Bunları biliyoruz. Ama unutmayın, Türkiye en son 13 askerini şehit verdi ve bunlar devam ediyor. Siirt`te olanları biliyorsunuz, Çukurca`da olanları biliyorsunuz. Böyle bir terör olayına karşı hükümetimizin güvenliği sağlamak açısından yapacağı her operasyon meşrudur, doğrudur ve yerindedir. Bunları yanlış bulanlar, dünyadan yapılan açıklamalara da lütfen baksınlar. AB`den de ABD`den de, diğer ülkelerden debu konuda Türkiye`ye tam destek mesajları gelmiştir. Her ülke meşru savunma içerisinde güvenliğini ne pahasına olursa olsun sağlamak zorundadır. Terörist eylemleri hiç kimse meşru, makul ve haklı bulamaz. Dolayısıyla sokağa sivil kıyafetlerle çıkmış iki tane uzman çavuşun arkasından vurulmuş olması ve evlerinin önünde ya şehit edilmeleri herhalde vicdanlarını yaralayan bir olaydır. Umarım ki bu gösterileri yapanların da vicdanları varsa bu konuda teröre karşı alınacak tedbirlere destek olmaları icap eder

Kandil kaynaklı Türkiye`ye giriş çıkışlar, silahlı güçler ve vahşiyane birtakım projelerle şehitlerimizin sayısı artıyorsa ve zırhlı araçların içerisinde bile askerlerimiz bir şekilde, 3 kilometrelik kablolarla havaya uçurulacak noktaya gelmişse biz bu yerin merkezine her türlü operasyonu yaparız, her türlü tedbiri alırız ve terörü kımıldayamayacak hale getirmek için her çareye başvururuz. Onlara düşecek iş, terörün önlenmesi için hem akıllarıyla hem vicdanlarıyla hükümete, hem güvenlik güçlerine yardımcıolmaktır. Yoksa sayıları birkaç yüzü bulan bu insanların yapacakları hiçbir gösteriye 74 milyon onay vermez ve onları haklı bulmaz. Bunların içerisine siyasetçiler de, kadınlar da, erkekler de dahildir. `Biz kimsenin ölmesini istemiyoruz` diye seslerini yükseltenler önce bu terörde canlarını veren şehitlerimizin hatıralarına da sahip çıksınlar."
Kaynak: İHA