Konya Ürettiklerinde Marka Algısı Oluşturarak İşlerini Yapmalı

Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Konya‘nın Türkiye‘nin 2023 vizyonuna paralel olarak her alanda gelişmesini hızlandırması gerektiğini belirterek, “Küresel rekabetin tam ortasındayız.

Konya Ürettiklerinde Marka Algısı Oluşturarak İşlerini Yapmalı
Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, Konya‘nın Türkiye‘nin 2023 vizyonuna paralel olarak her alanda gelişmesini hızlandırması gerektiğini belirterek, “Küresel rekabetin tam ortasındayız. Küresel rekabette yerimiz yurdumuz ne? Ne yaparak dezavantajlı olduğumuz alanları avantajlı hale dönüştürebiliriz, avantajlı olduğumuz alanlarda daha güçlü olabiliriz diye meseleyi anlamaya çalışmamız lazım. Küresel rekabetin manasını iyi keşfedersek, kendi bulunduğumuz bölge ve il için yapmış olduğumuz hizmetlerin en iyisini yapmış oluruz” dedi.

Türkiye Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Nuh Albayrak ve İhlas Haber Ajansı (İHA) Konya Bölge Müdürü Kenan Arvas, Konya Valisi Aydın Nezih Doğan‘ı ziyaret etti. Ziyarette, Vali Doğan Konya ile ilgili çeşitli konularda değerlendirmelerde bulundu. Vali Aydın Nezih Doğan, Konya‘da ikinci yılını doldurduğunu hatırlatarak, bu süre içerisinde Konya‘da, Türkiye‘nin 2023 vizyonuna ve misyonuna uygun, kaliteli, hedefi olan hizmetler için uygun bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını, şu anda bulundukları noktanın da, bunda başarılı olduklarını gösterdiğini söyledi. Vali Doğan, bu konuda Konya‘yı temsil ettiği ifade edilen temel kurumların ortak bir sözü olmadığı şeklinde bir algının oluştuğunu ifade ederek, “Bu durum aynı hedefe daha çabuk ulaşmayı haliyle kolay kılmıyordu. Herkes aynı durumu birbirinden farklı ifadelerle ifade ediyordu ama sonuçta doğru o mu, öbürünün söylediğimi çok da anlaşılmıyordu. Bir anlamda dağınıklık vardı. Sayın Dışişleri Bakanımızın varlığı ile artık daha toparlayıcı bir durum da oluşmuş oldu. Şimdi bunun teknik çalışmaları da yapıldı. Konya‘nın hedefleri ne olmalıdır, hangi vadede gerçekleştirilmelidir, bununla ilgili nasıl bir işbirliği fırsatları oluşturulmalıdır diye akademik çalışmalar da yapıldı. Bu çalışmalarla Konya için daha yüksek bir üretim kapasitesi, daha yüksek bir milli gelir oluşma ve fert başına düşen milli geliri artırma gibi bir niyetimiz var. Yatırımcının bu konuda bilgi sahibi olmasının yollarını aramamız lazım. Konya markası ile ilgili bir algı oluşturmak için gayret ediyoruz. Bu anlamda da kalkınma ajansları çok güzel roller üstleniyorlar. Bakıldığında birbiri ile ilişkili değilmiş gibi görünen pek çok konuda çalışmalar yapıyoruz ama aslında hedef şu: Konya daha çok üretmelidir, ürettiklerini çok daha nitelikli üretmelidir, ürettiklerinde marka algısı oluşturarak bu işleri gerçekleştirmelidir” dedi.

KONYA EN AZ MASRAFLA DENİZE ULAŞMALI

Vali Doğan, Konya‘nın yakın yoldan denize inmesi gerektiğini de belirterek, “Artık herkes diyor ki, Konya‘da nitelikli bir sanayi kuruluşu için artık denizlere açılmak zorundayız. Bir limanla doğrudan temasımız olması lazım. Bizim stratejik ortağımız, paydaşımız da Mersin‘dir. Mersin‘de iki tane liman var. Mersin‘in şehir merkezindeki ticari liman var, bir de Taşucu bölgesinde liman var. Konya daha hızlı biçimde daha az lojistik maliyetler üstlenerek denize ulaşmalı. Birinci hedefi şüphesiz mevcut tren yolunun, konvansiyonel hattın iyileştirilmesi olmalı ama stratejik bir başka amacı daha olmalı. Biz Konya‘ya Konya‘nın denize en yakın olduğu yerde bir liman arıyoruz demesi lazım. Bu liman doğal olarak Karaman‘ı da kat ederek denize indiğimiz bir yer olması lazım. Burası doğrusal bir hat. Şu anda devletin elinde böyle bir projeksiyon yok ama bunları bizler üretmemiz lazım. Buranın yerel güçleri üretmesi lazım. Böylece bir ortak hedef ortaya çıkmış oluyor. Konya en yakın noktadan denize inebilmelidir diyoruz artık şimdi” şeklinde konuştu.

KOP İDARESİ KONYA İÇİN KAZANÇ OLACAK

Konya tarımıyla ilgili olarak neler yapılıp, nelerden vazgeçilmesi gerektiği konusunda bir fikir birliği oluşturmak gayretleri olduğunu belirten Vali Doğan, şöyle devam etti: “Sulamayla ilgili çok bilinmeyen şeyler, bir bilimsel mekanizmayla tartışılarak ortaya çıkarılmış oldu. Şimdi Konya‘nın öncülük etmiş olduğu 2 proje çıkmış oldu. Bir tanesi DSİ Genel Müdürlüğü‘nün zaten bütçesinde var olan bir türlü kullanamadığı, sulama kooperatiflerinin rehabilitasyonuna ilişkin kaynağı İl Özel İdarelerine verildi. Konya İl Özel İdaresi, buradan da mevcut projeleri basınçlı sulamaya dönüştürecek kaynağı sağladı. Bu kaynak geri ödemeli, uzun vadeli, faizsiz bir kaynak. Uzun yıllar sonra geri ödeyeceğiz bunu ama mevcut sulama altyapımızı, teknolojimizi değiştirmiş olacağız bu arada. İkinci olarak da, Konya Ovası Projesi malum bir resmi proje haline döndü. En son da KOP İdaresi kuruldu. KOP İdaresi kurulmadan hemen evvel bütçeye bir miktar ödenek konulmuştu. Yine Konya‘nın o çalışma grubunun dikkati, takibi sayesinde bu konunun öncelikle basınçlı sulama harcamalarına harcanması gerektiği karara bağlandı. Dört ili kapsayan 50 milyon liralık kaynak vardı, bunun 31 milyonu Konya‘ya verildi. Şimdi oradan gelen, DSİ‘den gelen, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı‘ndan tedarik ettiğimiz diğer kaynaklar İl Özel İdaresi üzerinden bu yıl 100 milyon liralık sulama sistemi rehabilitasyonu yapmış olacağız ki, bu Konya tarihinde bir ilk oldu. Yani eğer konuyu bütün taraflar aynı duyarlılık da alırlar ve onun üzerine giderlerse sonuç alınabileceğinin güzel bir örneklerinden bir tanesi bu. Yine KOP İdaresi‘nin kurulmuş olması Konya için bir kazanç olacak.”

KONYA 2023 VİZYONUNA NASIL DESTEK OLACAK

Konya‘nın 2023 ülke hedefine nasıl destek olabileceği konusunu uzun zamandır müzakere ettiklerini kaydeden Vali Aydın Nezih Doğan, “Disiplin içerisinde bir çalışma grubuyla çalışıyoruz. Konya, Türkiye‘nin toplam üretiminin 2,4‘ünü üretiyor. Halbuki toplam nüfus üzerindeki Konya‘nın payı 2,4‘den daha fazla. Konya‘nın da bu dezavantajlı pozisyonunun iyileştirmesi, sonra da daha ileri noktalara geçmesi lazım. 2023‘de biz toplam milli gelirin asgari yüzde 3‘ünü üretelim diye bir hedef koyduk. Bu hedef için de iki şey yapmak lazım: Bugün iyi yaptığımız işleri daha iyi yapmamız: bugün hiç yapmadığımız işlerle, kötü yaptığımız işleri de iyi yapmaya başlamamız lazım” dedi.

KONYA‘YI CAZİBE MERKEZİ HALİNE GETİRMELİYİZ

Vali Doğan, Konya‘da toplam üretilen artı değerler, katma değerler açısından bakıldığında enerji üretiminin sıfıra yakın olduğunu ifade ederek şöyle devam etti: “Konya‘da elektrik üretimi yapılan bir tane regülatör var. Halbuki Konya Türkiye‘nin coğrafi anlamda 19‘da biri. Yani bu ülkede enerji üretiminin de hiç olmazsa 19‘da biri Konya‘da yapılmalı. Konya, Afşin-Elbistan‘daki rezervden sonra Türkiye‘nin en önemli kömür rezervlerine sahip. 1 milyar 832 milyon tonluk bir kömür rezervi var. 1450 kilokalori değerinde bu rezerv. Elbistan‘daki rezervle karşılaştırdığımızda oranın kalori değeri daha düşük olduğu için toplam mukayese edildiğinde Konya geri değil. Orada bir santral var ve Türkiye‘ye elektrik üretmeye devam ediyor. Burada da bir santral olması lazım. Bununla ilgili olarak geçtiğimiz aylarda ilgili kamu otoritesi 12 kuruluşa yazı gönderdi. Tanıtım çalışmalarına başlandı. Önümüzdeki birkaç yıl içerisinde muhtemeldir ki Konya‘nın Karapınar ilçesinde bir termik santral hizmete geçer. Bizim bir de burada güneş ve rüzgar enerjisine ilişkin kaynaklarımız var. Güneş ile ilgili bir bilimsel çalışma yaptırdık. Yaklaşık 60 milyon metrekarelik bir alan tespit ettik ve bu alanda radyasyon durumu ölçtürdük. Bugünlerde bir bilimsel çalışmayla oranın fauna ve florasını tespit ettirmeye çalışıyoruz. Bir grup bilim adamı çalışıyor orada ve bizi bir rapor hazırlayacaklar. Bir yandan güneşten, bir yandan da termikten enerji üreterek bugüne kadar hiç olmadığımız bir alanda olmuş olacağız. Konya kendi bölgesinden tedarik ettiği enerjiyi kullanmış olacak. Burada Türkiye‘nin ilk güneş enerjisi bölgesi oluşursa, Türkiye‘de güneş enerjisine ilişkin teknoloji de Konya‘da kurgulanır diye varsayıyoruz. Üç ayak üzerine oturtuyoruz temel düşüncemizi; Bir tanesi güneş tarlarının olduğu yer, yani Karapınar‘daki 60 milyon metrekarelik alan. İkinci ayak 4 tane üniversitemizin varlığında hareketle bir güneş enerjisi araştırma geliştirme ya da mükemmeliyet merkezi. Üçüncü ayak da alanda kullanılacak fotovoltayik panellerin üretildiği bir sanayi alanı. Bu noktada katma değerin tamamını bölgede bırakmaya yönelik bir çalışma peşindeyiz. Bizim açımızdan hayati öneme haiz olan şey, güneş tarlaları oluşturmak değil, o güneş tarlalarını çalıştırabilecek nitelikte insan gücünü oluşturmak. Bir bölümünü yurt dışından, Türkiye‘nin başka yerlerinden Konya‘yı bir cazibe merkezi haline getirip Konya‘ya getirebilmek, bir bölümünü de Konya‘nın kendi iç dinamikleri ile üretebilmek. Bir başka şey de, Konya‘yı çok nitelikli yabancı sermayenin ilgi alanı haline dönüştürmek. Bunu sağladığınız da sanayinin diğer alanlarına da ciddi anlamda katkısı olacak. Nitekim şu günlerde süt sektöründe bir yabancı sermaye kuruluşu yatırım yapmaya hazırlanıyor. Diyoruz ki böyle bir kuruluş Konya‘da yatırım yaparsa eğer, bu diğer uluslar arası kuruluşların da Konya‘da yatırım yapılabileceğine ilişkin fikir sahibi olmasını sağlar.”

SÜT SEKTÖRÜ DAHA İYİ SEVİYELERE GELECEK

Konya‘nın süt sektörünün daha iyi seviyelerde olması için çalışmalar yaptıklarını da kaydeden Vali Doğan, “Konya‘daki bütün hayvancılık işletmelerini yeniden bir çalışma grubu ile yeniden gözden geçirdik, eksiklerini tespit ettik. Bazı problemleri belli bir zaman dilimi içerisinde halletmemiz mümkün. Bunun için bir miktar sermaye kullanmak gerekiyor. Bunu da kamu kaynakları veya bankacılık sektöründen karşılamak mümkün. Onunla ilgili çalışmalar yapıldı. Geleneksel koşullarda yürüyen hayvancılık tipinin sermaye aktarılmış yeni koşullara doğru dönüştürülmesine ihtiyaç var. Biz burada Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği halinde bir alan hazırladık. 21 milyon metrekare büyüklüğündeki bu alanı 9 yatırımcıya tahsis ettik. Bunlar 202 milyon liralık yatırım yapacaklar önümüzdeki birkaç aylık zaman içerisinde ve bu alanda 18 bin 500 baş hayvan besleyecekler. Üçüncü ayak olarak sosyal destekler sağlayarak yaptığımız bir çalışma da var. Şu anda Konya‘nın 1 milyon ton yıllık süt üretimi var. Bunu önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 2 milyon tona çıkartmak, hijyenik koşullarda fabrikaya taşımak. Konya Şeker de, dünyanın en büyük et ve süt entegre tesisini yapıyor” şeklinde konuştu.

KÜRESEL REKABETİN TAM ORTASINDAYIZ

Küresel rekabetin tam ortasında olduğumuzu ifade eden Konya Valisi Aydın Nezih Doğan, “Küresel rekabette yerimiz yurdumuz ne? Ne yaparak dezavantajlı olduğumuz alanları avantajlı hale dönüştürebiliriz, avantajlı olduğumuz alanlarda daha güçlü olabiliriz diye meseleyi anlamaya çalışmamız lazım. Küresel rekabetin manasını iyi keşfedersek, kendi bulunduğumuz bölge ve il için yapmış olduğumuz hizmetlerin en iyisini yapmış oluruz. Konya‘daki kurum ve kuruluşlarda işbirliğini görüyoruz. Sıcak bir temas halindeyiz. Çeşitli alanlarda ortak çalışma gruplarımız var. Herkes kendi rolünü oynuyor ve başkasının oynamakta olduğu role destek olmaya çalışıyor. Üstte sayın Dışişleri Bakanımızın toparlayıcı rolü olduktan sonra bu daha net biçimde ortaya çıktı. Daha rahat birbirimizi anlamaya başlamış olduk. Burada insanların birbirleri ile anlaşması değil de, birinci şey uluslararası sistemin anlaşılması. Uluslararası sistem anlaşılıp, birbiriyle anlaşın bir sivil toplum ve kamu görevlisi yapısı ve bunları destekleyen bir üniversite oluşturabilirseniz, o zaman gerçek anlamda ekonomide bir ivme oluşturma şansına sahipsiniz. Burada bulunduğumuz sürece, bizim sorumluluklarımızı iyi anlamış olmamız lazım. Sonra paydaşlarla hukuku geliştiririz. Ben sanki Konya‘da bunun var olduğunu düşünüyorum. Şu anda Konya‘yı yönetenler sanki bu uluslararası rekabet sihrini çözmüşler gibi geliyor” diye konuştu.

Kaynak: İHA