Atatürk'e 'Kemal' diyen tek adam: Nuri Conker
Nuri Conker'in Atatürk anılarını Gazeteci ve televizyon programcısı Yaşar Gürsoy kitaplaştırdı.
Gazeteci ve televizyon programcısı Yaşar Gürsoy'un yazdığı “Atatürk ve Can Yoldaşı Nuri Conker” kitabı, raflardaki yerini aldı. Gürsoy'un ikinci kitabı olan eserde Atatürk'ün çoçukluktan ölümüne değin yanından hiç ayrılmayan “can dostu” Nuri Conker'in kâh güldüren, kâh düşündüren anıları yer alıyor. Birçok anıyı bugüne kadar ilk kez ortaya çıkaran kitapta, Atatürk ile Nuri Conker'in birbirinden ilgi çeken hikâyeleri yer alıyor.
Yazar Yaşar Gürsoy, 2 Temmuz Cumartesi günü, saat 16:00-19:00 arasında Aznavur Pasajı-Beyoğlu Kültür Kent'te düzenlenecek imza gününde okurlarıyla buluşacak.
ATATÜRK VE NURİ CONKER...
Yaşar Gürsoy anı anlatı türündeki kitabıyla ilgili görüşlerini şöyle özetliyor:
Nuri Conker, 'Teyzem Latife' kitabında, Atatürk ile Latife Hanım'ın boşanmalarında, İsmet İnönü ile aralarının bozulmalarında önemli bir etken olarak anlatılmaktadır... Bunlar doğruysa ikilinin yaşadıkları dostluğun ölçüsü bu kitapta gün ışığına (bilimsel bir bakış açısıyla da) çıkıyor.
Bir erkek bir başka erkeğe neden bu kadar sadakatla bağlanır? Kitapta buna da açıklık getiriliyor:
...insan bazen yerden o kadar fazla yükselir ki; etrafındaki bazı realiteler flulaşır. İşte böyle zamanlarda size isminizle hitap edecek sadık birine çok ihtiyaç duyar ve O’na bağlanırsınız.
(Prof.Dr.Arif Verimli)
Nuri Conker, Atatürk'e “Kemal” diyebilen tek kişidir. Atatürk'e kızınca; herkesin gözleri önünde, karşısına geçip; tepsiye yumruk atıp yere yuvarlayacak kadar samimi arkadaşıdır. İki sıkı arkadaş ilkokul yıllarından ölene değin hiç ayrılmamışlardır. Nuri Conker'in annesi Zehra Hanım, Atatürk ve Nuri Conker için; yaramazlıklarından ötürü: 'Bunlardan bir halt olmaz' diye hayıflanmıştır.
Nuri Conker, soyadını Conkbayırı'nda gösterdiği üstün hizmetten dolayı almıştır.
Conkbayırı muharebesinin kazanmasında çok önemli bir rol üstlenmiştir. Kitapta o rol tüm çıplaklığıyla; en ince ayrıntısına kadar gözler önüne seriliyor. Conker, şakağından vurulup ağır yaralanmasına rağmen, son ana kadar; Atatürk'e düşmanın nereden saldırıya geçeceği; (toprağa yazarak) bilgisini vermiş ve Çanakkale Zaferi'nin kazanılmasında isimsiz bir kahraman olmuştur. Atatürk, Çanakkale'de göğsüne gelen şaramplen parçasının saatine çarpıp parçalanmasıyla hayatta kalmıştır. Nuri Conker işte tam o an Atatürk'ün yanındadır. Atatürk, Sofya'ya giderken sevgilisi Madam Corinne'yi Nuri Conker'e emanet etmiştir.
Kitapta Atatürk'ün Nuri Conker'e kendi el yazısıyla yazdığı 2 mektupsa ilk kez gün ışığına çıkıyor. Atatürk o mektupta Salih Bozok ve bazı arkadaşlarıyla olan ilişkilerine ilginç açıklamalar getiriyor.
Yazar Yaşar Gürsoy, 2 Temmuz Cumartesi günü, saat 16:00-19:00 arasında Aznavur Pasajı-Beyoğlu Kültür Kent'te düzenlenecek imza gününde okurlarıyla buluşacak.
ATATÜRK VE NURİ CONKER...
Yaşar Gürsoy anı anlatı türündeki kitabıyla ilgili görüşlerini şöyle özetliyor:
Nuri Conker, 'Teyzem Latife' kitabında, Atatürk ile Latife Hanım'ın boşanmalarında, İsmet İnönü ile aralarının bozulmalarında önemli bir etken olarak anlatılmaktadır... Bunlar doğruysa ikilinin yaşadıkları dostluğun ölçüsü bu kitapta gün ışığına (bilimsel bir bakış açısıyla da) çıkıyor.
Bir erkek bir başka erkeğe neden bu kadar sadakatla bağlanır? Kitapta buna da açıklık getiriliyor:
...insan bazen yerden o kadar fazla yükselir ki; etrafındaki bazı realiteler flulaşır. İşte böyle zamanlarda size isminizle hitap edecek sadık birine çok ihtiyaç duyar ve O’na bağlanırsınız.
(Prof.Dr.Arif Verimli)
Nuri Conker, Atatürk'e “Kemal” diyebilen tek kişidir. Atatürk'e kızınca; herkesin gözleri önünde, karşısına geçip; tepsiye yumruk atıp yere yuvarlayacak kadar samimi arkadaşıdır. İki sıkı arkadaş ilkokul yıllarından ölene değin hiç ayrılmamışlardır. Nuri Conker'in annesi Zehra Hanım, Atatürk ve Nuri Conker için; yaramazlıklarından ötürü: 'Bunlardan bir halt olmaz' diye hayıflanmıştır.
Nuri Conker, soyadını Conkbayırı'nda gösterdiği üstün hizmetten dolayı almıştır.
Conkbayırı muharebesinin kazanmasında çok önemli bir rol üstlenmiştir. Kitapta o rol tüm çıplaklığıyla; en ince ayrıntısına kadar gözler önüne seriliyor. Conker, şakağından vurulup ağır yaralanmasına rağmen, son ana kadar; Atatürk'e düşmanın nereden saldırıya geçeceği; (toprağa yazarak) bilgisini vermiş ve Çanakkale Zaferi'nin kazanılmasında isimsiz bir kahraman olmuştur. Atatürk, Çanakkale'de göğsüne gelen şaramplen parçasının saatine çarpıp parçalanmasıyla hayatta kalmıştır. Nuri Conker işte tam o an Atatürk'ün yanındadır. Atatürk, Sofya'ya giderken sevgilisi Madam Corinne'yi Nuri Conker'e emanet etmiştir.
Kitapta Atatürk'ün Nuri Conker'e kendi el yazısıyla yazdığı 2 mektupsa ilk kez gün ışığına çıkıyor. Atatürk o mektupta Salih Bozok ve bazı arkadaşlarıyla olan ilişkilerine ilginç açıklamalar getiriyor.