Erdoğan: Chp‘nin Dünlerinde Yasaklar Var
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘‘Bu CHP‘nin dünlerinde yasaklar var, yolsuzluklar var.
Erdoğan, partisince Sivas‘ta Hükümet meydanında düzenlenen mitingde halka hitap etti.
Konuşmasına, Sivas ve ilçelerine selam söyleyerek başlayan Erdoğan, ‘‘Sivaslı kardaşlarımı, Sivaslı yiğidoları selamlıyorum. Cumhuriyetin temelinin atıldığı sultanlar şehri, İstiklal Savaşımızın başkenti, yiğidin harman olduğu Sivas‘ı selamlıyorum‘‘ dedi.
Erdoğan, BBP‘nin eski genel başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu‘nu da yad ederek, mekanının cennet olması dileğinde bulundu.
‘‘Biz ilhamımızı bu Selçuklu şehrinden, bu Osmanlı şehrinden, bu Cumhuriyet şehrinden alıyoruz‘‘ diyen Erdoğan, Sivas‘ın kardeşliğini, dayanışmasını kendilerine rehber edindiklerini söyledi.
Sivas‘ın tarih boyunca Pir Sultan, Aşık Veysel, Kadı Burhanettin, Halil Rıfat Paşa, Muhsin Yazıcıoğlu gibi çok önemli kişiler yetiştirdiğini belirten Erdoğan, bu kişilerden Halil Rıfat Paşa‘nın, 1882 yılında Sivas‘a vali olarak atandığını ve valiliği döneminde 410 kilometrelik Bağdat yolunu inşa ettirdiğini, bu yola 314 köprü, 829 menfez yaptırdığını, Sivas merkez olmak üzere bölgenin tüm illerine yollar yaptığını anlattı.
Halil Rıfat Paşa‘nın ‘‘Gidemediğin yer senin değildir‘‘ sözlerinin tarihe geçtiğini belirten Erdoğan, Sivas‘ın Cumhuriyet döneminde de bir büyük hizmet adamı olan Nuri Demirağ‘ı yetiştirdiğini söyledi. Demirağ‘ın Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye genelinde bin 12 kilometre demiryolu inşa ettiğini, yerli havacılık sanayinin ilk temellerini attığını, çok partili dönemin ilk muhalefet partisi olan Milli Kalkınma Partisi‘ni kurduğunu aktaran Erdoğan, 1954‘de de Demokrat Parti‘den Sivas milletvekili olduğunu hatırlattı.
AK Parti‘nin bu büyük kişiye vefasını gösterdiğini ve Sivas Havaalanını hizmete açarak, Nuri Demirağ‘ın ismini verdiğini belirten Erdoğan, Demirağ‘ın 1930‘lı yıllarda İstanbul boğazına köprü yapmayı hayal ettiğini, planı hazırlayarak bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘e götürdüğünü söyledi. Erdoğan, sözlerini, şöyle sürdürdü:
‘‘Gazi de bundan büyük heyecan duyuyor. Nuri Bey‘i Ankara‘ya İsmet İnönü‘ye gönderiyor. İsmet İnönü ve dönemin Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya, diğer adıyla ‘kel Ali‘, ‘böyle saçmalık olmaz‘ diyerek, Nuri Demirağ‘ı engelliyor. O kadar ki Nuri Demirağ vasiyetine de şunu yazıyor: ‘İstanbul‘a mutlaka bir köprü gerekiyor. Bunu ben yapamazsam çocuklarım yapacak. Vasiyet ediyorum, İsmet İnönü ve Ali Çetinkaya bu köprüden geçmesinler‘ diyor. İşte o günkü CHP neyse bugünkü CHP de aynı, tıpa tıp aynı. Aynı mantık, aynı kafa. İstanbul‘un birinci köprüsüne bu CHP karşı çıktı. İkinci köprüye karşı çıktı. Marmaray‘a karşı çıktılar. Şimdi ikinci tüp geçidi yapıyoruz, buna da karşı çıktılar. Üçüncü köprüye de karşı çıktılar. Ey CHP, siz neye karşı çıkmayacaksınız? Ben de diyorum ki, madem bu kadar engelleyici, bu kadar bozucu, bu kadar yıkıcı, bu kadar tahrip edicisiniz o zaman sandalla geçin.
Ben Kanal İstanbul diyorum, ne diyor Kılıçdaroğlu? ‘Orada insan yok‘ diyor. Yanlış yaptık. Niye? Kanal İstanbul‘da gemi gidiyor. Demek ki, orada gemi gitmeyecekti, insan yürütecektir. İnanın insan yürütün orada, bu defa ne der biliyor musunuz? ‘Yürüyor ama yüzme bilmiyor‘ der. Bunlar bu. Hatta İskilipli Atıf Hoca‘yı yargılamadan İstiklal Mahkemelerinde katleden Ali Çetinkaya‘nın ismini, geçtiğimiz günlerde Ankara‘nın CHP‘li Yenimahalle Belediyesi bir parka verdi. İskilipli Atıf Hoca‘nın yargılanması çok manidardı, ‘şahitler sonra dinlenmek suretiyle‘ denilerek, idam edildi.
Fakat biz şunu söylüyoruz; biz bu köprüleri de yapacağız, denizin altında bu geçişleri de yapacağız ve buradan insan olarak kim olursa olsun hepsi gelsin geçsinler. Attık denize, balık bilmezse halik bilir. Biz buyuz.‘‘
-‘‘SENİN HER YERİN PROFESÖR OLSA NE YAZAR?‘‘-
Nuri Demirağ‘ın ‘‘Şöyle yapacağız, böyle yapacağız diyenlere sormanızı tavsiye ederim. Dün ne yaptınız ki yarın ne yapacaksınız‘‘ sözünü hatırlatan Erdoğan, vatandaşlardan, CHP ve MHP‘ye gönül verenlere, ‘‘dün ne yaptınız ki yarın ne yapacaksınız‘‘ diye sorulmasını istedi. Erdoğan, şunları söyledi:
‘‘Bunların dünlerinde yokluk var. Bunların dünlerinde yoksulluk var. Bu CHP‘nin dünlerinde yasaklar var, yolsuzluklar var. Bunların dünlerinde Türkçe ezan var, ahıra dönüştürülen camiler var, yasaklanan dini kitaplar, yasaklanan ibadet hakkı var. Bu CHP‘nin dünlerinde baskı var, zulüm var, işkence var, güçsüz, itibarsız Türkiye var. İşte bugün de Allah‘ın adını münasebetsiz şekilde ağızlarına alıyor Kılıçdaroğlu. Çıkıyor bir adayı, İstanbul Zincirlikuyu mezarlığı giriş kapısındaki kitabede Allah‘ın ayetine ‘sinir bozucu‘ diyor. Ne yazıyor orada? ‘Her nefis ölümü tadacaktır‘ diyor. Yani ölmeyecek olan mı var? Profesör diyor ki, ‘tamam, ben bunun ayet olduğunu biliyorum ama sinir bozucu‘ diyor. Kılıçdaroğlu‘ndan ‘niye böyle söyledin‘ diye bir şey duydunuz mu? Senin her yerin profesör olsa ne yazar? Sen profesör olmuşsun ama. Dün bunların milli şefleri Ankara‘da köşkün balkonuna çıkıp ‘nankör Ankara‘ diye bağırmıştı. Çünkü CHP iktidar olamamıştı. Bugün de bunlar millete ‘göbeğini kaşıyan adam‘, ‘bidon kafalı‘, ‘yüzde 60‘ı aptal ve beyinsiz‘ demekten çekinmiyorlar, haya etmiyorlar.‘‘
Kaynak: AA
Konuşmasına, Sivas ve ilçelerine selam söyleyerek başlayan Erdoğan, ‘‘Sivaslı kardaşlarımı, Sivaslı yiğidoları selamlıyorum. Cumhuriyetin temelinin atıldığı sultanlar şehri, İstiklal Savaşımızın başkenti, yiğidin harman olduğu Sivas‘ı selamlıyorum‘‘ dedi.
Erdoğan, BBP‘nin eski genel başkanı merhum Muhsin Yazıcıoğlu‘nu da yad ederek, mekanının cennet olması dileğinde bulundu.
‘‘Biz ilhamımızı bu Selçuklu şehrinden, bu Osmanlı şehrinden, bu Cumhuriyet şehrinden alıyoruz‘‘ diyen Erdoğan, Sivas‘ın kardeşliğini, dayanışmasını kendilerine rehber edindiklerini söyledi.
Sivas‘ın tarih boyunca Pir Sultan, Aşık Veysel, Kadı Burhanettin, Halil Rıfat Paşa, Muhsin Yazıcıoğlu gibi çok önemli kişiler yetiştirdiğini belirten Erdoğan, bu kişilerden Halil Rıfat Paşa‘nın, 1882 yılında Sivas‘a vali olarak atandığını ve valiliği döneminde 410 kilometrelik Bağdat yolunu inşa ettirdiğini, bu yola 314 köprü, 829 menfez yaptırdığını, Sivas merkez olmak üzere bölgenin tüm illerine yollar yaptığını anlattı.
Halil Rıfat Paşa‘nın ‘‘Gidemediğin yer senin değildir‘‘ sözlerinin tarihe geçtiğini belirten Erdoğan, Sivas‘ın Cumhuriyet döneminde de bir büyük hizmet adamı olan Nuri Demirağ‘ı yetiştirdiğini söyledi. Demirağ‘ın Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye genelinde bin 12 kilometre demiryolu inşa ettiğini, yerli havacılık sanayinin ilk temellerini attığını, çok partili dönemin ilk muhalefet partisi olan Milli Kalkınma Partisi‘ni kurduğunu aktaran Erdoğan, 1954‘de de Demokrat Parti‘den Sivas milletvekili olduğunu hatırlattı.
AK Parti‘nin bu büyük kişiye vefasını gösterdiğini ve Sivas Havaalanını hizmete açarak, Nuri Demirağ‘ın ismini verdiğini belirten Erdoğan, Demirağ‘ın 1930‘lı yıllarda İstanbul boğazına köprü yapmayı hayal ettiğini, planı hazırlayarak bunu Gazi Mustafa Kemal Atatürk‘e götürdüğünü söyledi. Erdoğan, sözlerini, şöyle sürdürdü:
‘‘Gazi de bundan büyük heyecan duyuyor. Nuri Bey‘i Ankara‘ya İsmet İnönü‘ye gönderiyor. İsmet İnönü ve dönemin Bayındırlık Bakanı Ali Çetinkaya, diğer adıyla ‘kel Ali‘, ‘böyle saçmalık olmaz‘ diyerek, Nuri Demirağ‘ı engelliyor. O kadar ki Nuri Demirağ vasiyetine de şunu yazıyor: ‘İstanbul‘a mutlaka bir köprü gerekiyor. Bunu ben yapamazsam çocuklarım yapacak. Vasiyet ediyorum, İsmet İnönü ve Ali Çetinkaya bu köprüden geçmesinler‘ diyor. İşte o günkü CHP neyse bugünkü CHP de aynı, tıpa tıp aynı. Aynı mantık, aynı kafa. İstanbul‘un birinci köprüsüne bu CHP karşı çıktı. İkinci köprüye karşı çıktı. Marmaray‘a karşı çıktılar. Şimdi ikinci tüp geçidi yapıyoruz, buna da karşı çıktılar. Üçüncü köprüye de karşı çıktılar. Ey CHP, siz neye karşı çıkmayacaksınız? Ben de diyorum ki, madem bu kadar engelleyici, bu kadar bozucu, bu kadar yıkıcı, bu kadar tahrip edicisiniz o zaman sandalla geçin.
Ben Kanal İstanbul diyorum, ne diyor Kılıçdaroğlu? ‘Orada insan yok‘ diyor. Yanlış yaptık. Niye? Kanal İstanbul‘da gemi gidiyor. Demek ki, orada gemi gitmeyecekti, insan yürütecektir. İnanın insan yürütün orada, bu defa ne der biliyor musunuz? ‘Yürüyor ama yüzme bilmiyor‘ der. Bunlar bu. Hatta İskilipli Atıf Hoca‘yı yargılamadan İstiklal Mahkemelerinde katleden Ali Çetinkaya‘nın ismini, geçtiğimiz günlerde Ankara‘nın CHP‘li Yenimahalle Belediyesi bir parka verdi. İskilipli Atıf Hoca‘nın yargılanması çok manidardı, ‘şahitler sonra dinlenmek suretiyle‘ denilerek, idam edildi.
Fakat biz şunu söylüyoruz; biz bu köprüleri de yapacağız, denizin altında bu geçişleri de yapacağız ve buradan insan olarak kim olursa olsun hepsi gelsin geçsinler. Attık denize, balık bilmezse halik bilir. Biz buyuz.‘‘
-‘‘SENİN HER YERİN PROFESÖR OLSA NE YAZAR?‘‘-
Nuri Demirağ‘ın ‘‘Şöyle yapacağız, böyle yapacağız diyenlere sormanızı tavsiye ederim. Dün ne yaptınız ki yarın ne yapacaksınız‘‘ sözünü hatırlatan Erdoğan, vatandaşlardan, CHP ve MHP‘ye gönül verenlere, ‘‘dün ne yaptınız ki yarın ne yapacaksınız‘‘ diye sorulmasını istedi. Erdoğan, şunları söyledi:
‘‘Bunların dünlerinde yokluk var. Bunların dünlerinde yoksulluk var. Bu CHP‘nin dünlerinde yasaklar var, yolsuzluklar var. Bunların dünlerinde Türkçe ezan var, ahıra dönüştürülen camiler var, yasaklanan dini kitaplar, yasaklanan ibadet hakkı var. Bu CHP‘nin dünlerinde baskı var, zulüm var, işkence var, güçsüz, itibarsız Türkiye var. İşte bugün de Allah‘ın adını münasebetsiz şekilde ağızlarına alıyor Kılıçdaroğlu. Çıkıyor bir adayı, İstanbul Zincirlikuyu mezarlığı giriş kapısındaki kitabede Allah‘ın ayetine ‘sinir bozucu‘ diyor. Ne yazıyor orada? ‘Her nefis ölümü tadacaktır‘ diyor. Yani ölmeyecek olan mı var? Profesör diyor ki, ‘tamam, ben bunun ayet olduğunu biliyorum ama sinir bozucu‘ diyor. Kılıçdaroğlu‘ndan ‘niye böyle söyledin‘ diye bir şey duydunuz mu? Senin her yerin profesör olsa ne yazar? Sen profesör olmuşsun ama. Dün bunların milli şefleri Ankara‘da köşkün balkonuna çıkıp ‘nankör Ankara‘ diye bağırmıştı. Çünkü CHP iktidar olamamıştı. Bugün de bunlar millete ‘göbeğini kaşıyan adam‘, ‘bidon kafalı‘, ‘yüzde 60‘ı aptal ve beyinsiz‘ demekten çekinmiyorlar, haya etmiyorlar.‘‘