'İradeleri kendi ellerinde değil'

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Salih Kapusuz, BDP'ye yüklenerek, "Boykot konusunda Apo'yu kastederek, 'ondan müsbet bir şey gelirse gidip yemin edebiliriz veya boykottan vazgeçebiliriz' dedi. Yani bu insanların iradeleri kendi ellinde varsayılabilir kabul edilebilir mi?" diye sordu.

'İradeleri kendi ellerinde değil'
TV8 ekranlarında yayınlanan Erkan Tan ile Başkentten programının bugünkü bölümüne konuk olan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Salih Kapusuz, BDP'ye yüklendi.

Parlamentonun seçimlerden sonra ilk defa yemin etmek üzere toplandığına işaret eden Kapusuz, "Siz hemen alelacele, hiç bir şey olmamış gibi parlamentoyu yok muamelesine tabi tutup, bir kişinin iki dudağının arasında gelsin gelsin, gitsin gitsi,n böyle olsun böyle olsun... Burası böyle bir ülke değil. Burası demokratik bir hukuk devleti. Burada kurallar belli. Daha ne yapacağız" diye konuştu.

"Ama birileri korkuyorum ki, kendi iradelerini kullanma konusunda etkileniyorlar" diyen Kapusuz, "Bazı çevreler etkili olabiliyor. BDP'ye bakın, boykot konusunda Apo'yu kastederek, 'ondan müsbet bir şey gelirse gidip yemin edebiliriz veya boykottan vazgeçebiliriz' dedi. Ama oradan farklı bir şey geldiği iddiasıyla boykot ettiler. Yani bu insanların iradeleri kendi ellinde varsayılabilir kabul edilebilir mi?" diye sordu.

Kapusuz, "Bu memlekette siz milletvekili seçiliyorsunuz. Bağımsız veya da bir partiden, seçildikten sonra bir parti genel başkanı da olsanız, dünkü söylediklerinizle bugün tutarlılık arz etmesi, pararlel olması, dik duruşunuz varsa o dik duruşunuzu ilk söylediğinizden bu ana kadar sürdürmeniz lazım" ifadelerini kullandı. Kapusuz şöyle devam etti:

"Dün diyorsanız ki, yargı ne derse biz yargının dediğine uyacağız, bugün yargı bir şey söylüyor, hayır tanımıyoruz diyeceksiniz, bu yargı AK Parti'nin yagısıdır diyeceksiniz. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun yenisi oluşmadan bu mahkemeler vardı. Yargılamayı bu hakimler yapıyordu, yine aynı hakimler yapıyor. Yani biz Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nu değiştirdikten sonra bu hakimleri atamadık ki."