Chp‘nin Yemini, Bdp‘nin Boykotunun Yansıması
Ergenekon ve KCK davası sanığı milletvekillerinin mahkeme tarafından veto edilmelerinin ardından, CHP’nin yemin etmemesi ve BDP’nin Meclis‘i boykotu kamuoyunda geniş bir şekilde yer aldı.
Ergenekon ve KCK davası sanığı milletvekillerinin mahkeme tarafından veto edilmelerinin ardından, CHP’nin yemin etmemesi ve BDP’nin Meclis‘i boykotu kamuoyunda geniş bir şekilde yer aldı.
Ergenekon ve KCK davaları sanıklarını milletvekili seçilmelerinin ardından mahkeme tarafından veto edilmesi sonrası CHP’nin Meclis‘te yemin etmeyecek olması BDP’nin ise meclisi boykotu birçok çevreden farklı yorumlandı.
Sabah Gazetesi Yazarı Yavuz Donat, BDP’yi anlamak gerektiğini söyleyerek, “Burada iki konu var. Birincisi Kandil ve İmralı altındaki BDP. İkincisi ise aday olmuşlar ama arkadaşlarının bir kısmı gelemeyen BDP. Tabiî ki BDP’de buna duyarsız kalamıyor. Başbakan’dan adım bekliyorlar. Başbakan bu konuda bir şey yapamaz. Soğukkanlı davranılmalı gaza gelinmemeli. Millet çözüm talep ediyor. Çözüm yeri Meclis‘tir.
2009’da başlayan demokratik açılımın içinin doldurulmadığını ifade eden Anayasa Hukukçusu Engin Selçuk ise, “İspanya, İtalya ve federal devlet modelleri tartışılabilir. Bu tartışmaları aşmazsanız, BDP’ye geniş bir manevra alanı bırakırsınız. Bu dönem uzun yıllar ve uzun diyaloglar kurulacak bir dönemdir. Fakat basit bir konuda bile bir araya gelemeyen Meclis, bunu nasıl yapacak tartışılır."
Gazeteci Yaşar Taşkın Koç da, Hatip Dicle konusunda bir uzlaşım konusunda uzlaşma ortamı oluşacağının altını çizerek, “İç politikamızdaki bu sorun siyasi şovlara dönüşmemeli. Türkiye’nin karşısında çok ciddi dış politika meseleleri var. Türkiye bu konularda vakit kaybederse olmaz. CHP meclise girmezse halk bunu unutmaz ve affetmez.” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Metehan Demir, Önder Sav’ın CHP’nin kimyasını bozduğuna dikkat çekerek, “CHP şuan tuzu kuru ve iç sorunları olmayan bir parti değil. Öncelikle bu tür konuları aşması gerekir. Sorunlar karşısında daha net olmalı. CHP’li vekillerinde kafası karışık durumda.” olduğunu söyledi.
Gazeteci Mustafa Kartoğlu, AK Parti‘de bir netlik olduğunu vurgulayarak, “AKP hukuk ne diyorsa o olur diyor. Hukuk müdahale etmiyor karışmıyor. CHP’nin sözcülerinde ilk başta böyle düşünmelerine rağmen parti içinde çıkan farklı seslerle tavırlar değişti. Sıkıntıda buradan kaynaklandı.” dedi.
Ergenekon ve KCK davaları sanıklarını milletvekili seçilmelerinin ardından mahkeme tarafından veto edilmesi sonrası CHP’nin Meclis‘te yemin etmeyecek olması BDP’nin ise meclisi boykotu birçok çevreden farklı yorumlandı.
Sabah Gazetesi Yazarı Yavuz Donat, BDP’yi anlamak gerektiğini söyleyerek, “Burada iki konu var. Birincisi Kandil ve İmralı altındaki BDP. İkincisi ise aday olmuşlar ama arkadaşlarının bir kısmı gelemeyen BDP. Tabiî ki BDP’de buna duyarsız kalamıyor. Başbakan’dan adım bekliyorlar. Başbakan bu konuda bir şey yapamaz. Soğukkanlı davranılmalı gaza gelinmemeli. Millet çözüm talep ediyor. Çözüm yeri Meclis‘tir.
2009’da başlayan demokratik açılımın içinin doldurulmadığını ifade eden Anayasa Hukukçusu Engin Selçuk ise, “İspanya, İtalya ve federal devlet modelleri tartışılabilir. Bu tartışmaları aşmazsanız, BDP’ye geniş bir manevra alanı bırakırsınız. Bu dönem uzun yıllar ve uzun diyaloglar kurulacak bir dönemdir. Fakat basit bir konuda bile bir araya gelemeyen Meclis, bunu nasıl yapacak tartışılır."
Gazeteci Yaşar Taşkın Koç da, Hatip Dicle konusunda bir uzlaşım konusunda uzlaşma ortamı oluşacağının altını çizerek, “İç politikamızdaki bu sorun siyasi şovlara dönüşmemeli. Türkiye’nin karşısında çok ciddi dış politika meseleleri var. Türkiye bu konularda vakit kaybederse olmaz. CHP meclise girmezse halk bunu unutmaz ve affetmez.” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Metehan Demir, Önder Sav’ın CHP’nin kimyasını bozduğuna dikkat çekerek, “CHP şuan tuzu kuru ve iç sorunları olmayan bir parti değil. Öncelikle bu tür konuları aşması gerekir. Sorunlar karşısında daha net olmalı. CHP’li vekillerinde kafası karışık durumda.” olduğunu söyledi.
Gazeteci Mustafa Kartoğlu, AK Parti‘de bir netlik olduğunu vurgulayarak, “AKP hukuk ne diyorsa o olur diyor. Hukuk müdahale etmiyor karışmıyor. CHP’nin sözcülerinde ilk başta böyle düşünmelerine rağmen parti içinde çıkan farklı seslerle tavırlar değişti. Sıkıntıda buradan kaynaklandı.” dedi.