Bm En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı İstanbul'da yapıldı

Birleşmiş Milletler En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı'nın açılış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Günde 1 dolardan daha az bir gelirle yaşayan 1 milyardan fazla kişi varken, uluslar arası toplumun geri kalanı bu kişilerin acılarına gözlerini kapatamaz. Bu çok acı ve üzücü bir durumdur" dedi.

Bm En Az Gelişmiş Ülkeler Konferansı İstanbul'da yapıldı
Lütfi Kırdar Kongre Merkezi‘nde düzenlenen konferans, dünyanın en az gelişmiş ülkelerinin liderlerini bir araya getirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘ün başkanlığına seçildiği konferansa, BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon başta olmak üzere çok sayıda ülkenin liderleri katıldı. Konferansta konuşan Cumhurbaşkanı Gül, ekonomik ve sosyal anlamdaki gelişmelere rağmen en az gelişmiş ülkeler ile dünyanın geri kalanı arasındaki açığın giderek daha fazlalaştığını vurguladı. Gül, "Bu açığın kendisini gelir, eğitim,

tarımsal üretim, ihracat performansı ve diğer tüm unsurlarda da göstermektedir. 1971 yılında 25 en az gelişmiş ülke varken, bugün rakam 48‘e çıkmıştır. Sadece 3 ülke bu grubun dışına çıkmayı başarmıştır. Bu durum bu şekilde devam edemez ve sürdürülemez. Günde 1 dolardan daha az bir gelirle yaşayan 1 milyardan fazla kişi varken, uluslar arası toplumun geri kalanı bu kişilerin acılarına gözlerini kapatamaz. Bu çok acı ve üzücü bir durumdur" şeklinde konuştu.

Gül, en az gelişmiş ülkelerin durumunun sadece ahlaki yönden değil, aynı zamanda siyasi anlamda da üzüntü verici olduğunu dile getirdi. "Dünyamızın geleceği için bu gerçekten endişelenilmesi gereken bir durumdur" diyen Gül, şöyle konuştu;

"Çünkü şu aşamada iletişim çağındayken herkes aslında dünyanın diğer köşelerindeki yaşam koşullarını takip edebilmekte ve göre bilmekte. En az gelişmiş ülkelerin, dünyanın geri kalanından her gün biraz daha uzaklaştığı bir gerçekte bu kısır döngüyü kırmanın zamanının geldiğini ifade etmek lazım. Bu durumu aşabilmek için İstanbul‘da bir araya geldik ve güçlü bir mesaj vermek istiyoruz. En az gelişmiş ülkelere tam destek sunabilmek için. 900 milyon kişinin ümitlerinin, hayallerinin gerçekleşmesiyle ilgili

endişeleri aslında burada yeniliyoruz. Uluslar arası toplumun hassas gruba da bu mesajı vermek lazım. Bu sadece ahlaki bir değer olmaktan çok daha uzak. Kalkınma, barış ve güvenlik arasındaki ilişkiyi de göz ardı edemeyiz. Bu çerçevede en az gelişmiş ülkelerin giderek daha marjinal hale geldiğini gördüğümüzde kimse dünyada barış ve güvenliğin egemen olmasını bekleyemez. En az gelişmiş ülkelere yardım ede bilmek sadece güvenlik açısından değerlendirilemez."

En az gelişmiş ülkelere yatırım yapmanın aynı zamanda karşılıklı yarar sağlayacak bir idari karar olduğunun altını çizen Gül, bunu yaparak bir kazan kazan durumu ortaya çıkartabileceklerini vurguladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, en az gelişmiş ülkelerin zorluklarına cevap verebilmek için ortaya koyulacak adımların, sürdürülebilir kalkınmalarında büyümelerini sağlayacağını ifade ederek, "Bu anlamda, bu yenileme aşamasında en az gelişmiş ülkelere yeni bir vizyonla yaklaşmamız lazım. Bu yeni vizyon uluslar

arası kalkınma ve en az gelişmiş ülkelerin kalkınmasında yeni bir parametreler ortaya koymalı. En az gelişmiş ülkelerin önümüzdeki 10 yıl içerisinde yeni bir yola teşvik edecektir" dedi.

"EN AZ GELİŞMİŞ ÜLKELER İÇİN ULAŞILABİLİR HEDEFLER BELİRLEMELİYİZ"

Gül, konferansın sonucunda İstanbul faaliyet programının kabul edileceğini ifade ederek, bu programda en az gelişmiş ülkelerde yaşayan 1 milyardan fazla kişinin günlük hayatlarında bazı değişiklikler yapabilmeleri gerektiğini vurguladı. "Bu aşamada gerçek bir katma değer getireceğimizi ve uluslar arası kalkınma çerçevesinde yeni bir işbirliği ruhu doğuracağımızı ortaya koymamız gerekiyor" diyen Abdullah Gül, "Bunu söylediğimiz zaman işlerin eskisi gibi gidemeyeceğini ifade etmek lazım. Hem en az gelişmiş

ülkeler, hem de uluslar arası toplum, özellikle kalkınma ortakları olan mercilerin bu projelere sahip çıkması. Süreci daha da hızlandırmamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.

"En az gelişmiş ülkeler için ulaşılabilir hedefler belirlememiz lazım" diyen Gül, en az gelişmiş ülkelerden bazılarının son 10 yıl içerisinde güçlü bir büyüme performansı yakaladığını, ancak en az gelişmiş ülkelerin yarısından fazlasının çok az ya da negatif bir büyüme gerçekleştirdiğini söyledi. Cumhurbaşkanı Gül, bunun çok da ümit vermeyen bir tablo olduğunu ifade ederek, "Ülkelerin içlerinde yaşanan iç savaşlarla, küresel ekonomik krizle, iklim değişikliğiyle, giderek artan yakıt ve gıda

ihtiyaçlarıyla daha da kötü bir hale geldi. En az gelişmiş ülkeler bu noktalarda çok fazla risk altındaydılar" dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, BM Genel Kurulu‘nda yapmış olduğu çağrıyı yineleyerek, şunları söyledi;

"Gerçekten küresel bir anında cevap kapasitesini harekete geçirebilmemiz gerekiyor. Bu anlamda hem doğal hem de ekolojik bazı felaketlerle baş edebiliriz. Ancak gıda sıkıntısını ve salgın hastalıkları bu vesileyle aşabiliriz. En az gelişmiş ülkelerin daha çok tarıma dayalı ekonomileri, düşük verimlilikle karşı karşıya ve kısır döngü halinde bu devam ediyor. Küresel ticaretteki payları çok düşük. Bu anlamda özellikle tarımda üretim ve hizmetler alanında kapasitelerinin geliştirilmesi, ekonomideki sorunları

aşmaları yara sağlayacaktır. Daha hızlı, sürdürülebilir, eşitçi bir ekonomik kalkınmayı en az gelişmiş ülkelerde bu vesileyle yakalayabileceğini düşünüyorum. Resmi kalkınma yardımı bu anlamda çok önemli rol oynamaya devam ediyor. Ancak bu 4. zirve sadece mali kaynakların harekete geçirilmesiyle ilgili bir zirve değildir. Dünya liderleri olarak bizler gerçekten çok önemli öncelik alanları olan noktalarda önemli atılımlar içerisinde olmalıyız. Üretken kapasite geliştirilmesi, ekonomilerin güçlendirilmesi bu

tür kalkınma faaliyetlerini destekleyecektir. En az gelişmiş ülkeler için yatırım için olanak sağlamak eminim ki sürdürülebilir kalkınmaya, fakirliğin ortadan kaldırılmasına ve istihdam yaratılmasına katkıda bulunacaktır."

En az gelişmiş ülkeler için yenilikçi programlar düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen Gül, yapılacak yatırımcı programlarıyla bu ülkelere yatırım yapabilecekleri alanlarda teşvikler verebileceğini söyledi. Gül, "Eğitim gerçekten fakirliğin ortadan kaldırılması ve sürdürülebilir kalkınmayla ilgili son derece önemli bir adım. Bu da geniş kapsamlı eğitim sistemlerinin geliştirilmesi için ve sürdürülebilir değişim ortamının yaratılması için çok önemli. Beşinci olarak sağlık, gıda güvenliği ve beslenme. Son

olarak kadınlarla ilgili sağlanacak olan her tür gelişme herkes için bir gelişme anlamına gelir. Kadınların güçlendirilmesi sadece kendi içinde bir hedef değildir, aynı zamanda bütün kalkınma hedeflerinin merkezinde bulunmaktadır" şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA