Davutoğlu: "Uluslararası Vicdanın Sesi Olacağız"
En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi‘ne ilişkin konuşan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, "Türkiye, 2021‘e kadar en az gelişmiş ülkelere yapılacak yardımların ve gelişme programlarının koordinatörlüğünü üstlenecek. Bizim dönemimizde hedefimiz, En Az Gelişmiş Ülkelerin sayısını 40‘ın altına düşürmek" dedi.
Yarın İstanbul‘da başlayacak olan En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi öncesi medya yöneticileri ile bir araya gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, önümüzdeki 10 yıl boyunca en az gelişmiş ülkelerin kalkınmasına katkıda bulunmak için uygulanacak eylem planlarının hazırlandığını ve 2011‘e kadar bu çalışmaların koordinasyonunu Türkiye‘nin yapacağını söyledi. Davutoğlu "Uluslararası vicdanın sesi olacağız, İstanbul‘dan gür bir ses yükselecek" diye konuştu.
Davutoğlu, En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi‘nin BM Genel Kurulu‘ndan sonra en geniş katılımlı devletlerarası zirvelerden birisi olduğunu söyledi. 40 devlet ve hükümet başkanı, 104 bakan ve 47 uluslararası örgüt başkanının katıldığı, 10 yılda bir yapılan zirvede, gelecek on senede takip edilecek politikaların belirleneceğini ifade eden Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bu zirvede, İstanbul Bildirisi‘ne son şeklinin verileceğini, bildirinin yayımlanacağını ve on yıllık eylem planlarının onaylanarak hayata
geçirileceğini belirtti. Davutoğlu Türkiye‘nin de bir eylem planı hazırlayacağını ve bunu kendi imkanları ile harekete geçirmeye çalışacağını söyledi.
"FRANSA SADECE BİR ÜLKEYİ MEZUN EDEBİLDİ"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 10 yılda bir yapılan zirvenin, bundan önce 3 kez Avrupa ülkelerinde yapıldığını, son zirvede dönem başkanlığını üstlenen Fransa‘nın sadece bir ülkeyi "mezun" edebildiğini belirterek, "Bizim dönemimizde hedefimiz En Az Gelişmiş Ülkelerin sayısını 40‘ın altına düşürmek" dedi.
Zirve‘nin Istanbul‘da düzenlenmesi ve dönem başkanlığını Türkiye‘nin alması konusunda yapılan toplantıda Avusturya ile yarıştıklarını belirten Davutoğlu "Yönetim Kurulu toplantısında 8 üyenin tamamının bizim lehimize oy kullanması, bu konuda Türkiye‘ye güvenin ne kadar yüksek olduğunu göstermektedir" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL‘DA ‘BM ADASI‘ TEŞKİL ETMEYİ PLANLIYORUZ"
Türkiye‘nin, göreve geldiklerden itibaren en büyük uluslararası örgüt olan Birleşmiş Milletler kurumlarında aktif görev almasına çalıştıklarını belirten Ahmet Davutoğlu, bu çerçevede geçtiğimiz yıllarda Türkiye‘nin ilk kez Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Üyeliği yaptığını ve başarılı olduğunu belirterek, "Şimdi bize ‘yeniden ne zaman aday olacaksınız‘ diye soruluyor. 2015-2016 yılları için yeniden aday olabiliriz" dedi. Güvenlik Konseyi adaylığının yanı sıra insan odaklı Birleşmiş Milletler
birimlerinin çalışma merkezi olarak Istanbul‘un öne çıkmasına çalıştıklarını belirten Davutoğlu, "Birleşmiş Milletler merkezleri siyasi konularda New York, insan hakları konusunda Cenevre. Diğer bazı kurumları Viyana‘da bulunuyor. Biz nüfus, insani yardımlar ve gelişmişlik konularındaki Birleşmiş Milletler ofislerinin İstanbul‘da toplanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Birleşmiş Milletler Nüfus Ofisi, çevre ve afet önleme örgütleri, kadın hakları ve gelişmişlik sorunları ile ilgili Birleşmiş Milletler birimleri
buna dahil. İstanbul‘da bunlardan oluşacak bir ‘BM adası‘ teşkil etmeyi planlıyoruz" diye konuştu.
"SURİYE KONUSUNDA HERKES BEKLEMEDE, BİZİM KANAATİMİZİ SORUYORLAR"
Ortadoğu‘daki gelişmeler konusunda açıklamalar yapan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suriye‘nin özellikleri itibariyle Libya, Tunus ya da Yemen‘e hiç benzemediğini, derinleşecek bir krizin Suriye ile sınırlı kalmayacağını, Suriye‘nin doğrudan bağlantılı olduğu İsrail, Lübnan, Irak ve İran‘la ilgili sorunlar sebebiyle çok yönlü etkileri olacağını belirterek, "Bütün bölge ve dünya ülkeleri bunu bildiği için Suriye‘de çok ihtiyatlı hareket ediyorlar, herkes beklemede. Bizim kanaatimizi soruyorlar. Suriye, Libya
gibi sonuçları kesin olmayan bir harekete girişilemeyecek çok hassas bir konu" dedi.
"GÖSTERİCİLERE KARŞI ŞİDDET KULLANILMAMASINI TAVSİYE EDİYORUZ"
Hükümetin çeşitli kademelerde Suriye‘li yöneticilerle yapılan görüşmelerde bütün açıklığı ile tavsiyelerini iletildiğini belirten Bakan Davutoğlu "Konuşulabilecek, söylenebilecek her şeyi söylüyoruz" diye konuştu. Suriye yönetiminin reformları harekete geçirebilecek iradesinin olduğuna halen inandıklarını belirten Davutoğlu, diyalog kanallar mevcutken ve bunlar kullanılabiliyorken aşırı tepkiler vermenin doğru olmayacağını söyledi. Davutoğlu, Suriye yönetiminin 9 Mayıs‘ta Yerel Yönetimler reformunu
hayata geçireceğine işaret ederek, bunun uygulanmasının, Suriye‘nin reform yapma ve yürütme yeteneğinin halen mevcut olduğunun bir göstergesi olacağını ifade etti. Suriye güvenlik makamlarının gösterilere nasıl tepki vermek gerektiği hususunda tecrübesi olmadığının anlaşıldığını belirten Davutoğlu, "Görüşmelerimizde göstericilere karşı şiddet kullanılmamasını, gerçek mermilerin kullanılmamasını sürekli tavsiye ediyoruz*Sürekli olarak, durumu idare etmeye çalışmanın, zaman kazanmaya yönelik gayretlerin de,
gelişmelere direnmek gibi olumsuz sonuç vereceğini, reformları yönetebilen liderlerin mevcudiyetlerini devam ettirebileceklerini söylüyoruz" dedi.
"LİBYA POLİTİKASI BAŞARILIDIR"
Türkiye‘nin Libya politikasının başarısız olduğu iddiasının doğru olmadığını söyleyen Bakan Davutoğlu, bugün gelinen noktada uyguladıkları politikaların doğru olduğunun anlaşıldığını belirterek, "Şu anda son Roma toplantısında Türkiye‘nin ana hatlarını çizdiği yol haritası, bütün dünya ülkeleri tarafından uygulanabilir tek yol olarak görülmektedir" diye konuştu.
Kaynak: İHA
Davutoğlu, En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi‘nin BM Genel Kurulu‘ndan sonra en geniş katılımlı devletlerarası zirvelerden birisi olduğunu söyledi. 40 devlet ve hükümet başkanı, 104 bakan ve 47 uluslararası örgüt başkanının katıldığı, 10 yılda bir yapılan zirvede, gelecek on senede takip edilecek politikaların belirleneceğini ifade eden Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bu zirvede, İstanbul Bildirisi‘ne son şeklinin verileceğini, bildirinin yayımlanacağını ve on yıllık eylem planlarının onaylanarak hayata
geçirileceğini belirtti. Davutoğlu Türkiye‘nin de bir eylem planı hazırlayacağını ve bunu kendi imkanları ile harekete geçirmeye çalışacağını söyledi.
"FRANSA SADECE BİR ÜLKEYİ MEZUN EDEBİLDİ"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 10 yılda bir yapılan zirvenin, bundan önce 3 kez Avrupa ülkelerinde yapıldığını, son zirvede dönem başkanlığını üstlenen Fransa‘nın sadece bir ülkeyi "mezun" edebildiğini belirterek, "Bizim dönemimizde hedefimiz En Az Gelişmiş Ülkelerin sayısını 40‘ın altına düşürmek" dedi.
Zirve‘nin Istanbul‘da düzenlenmesi ve dönem başkanlığını Türkiye‘nin alması konusunda yapılan toplantıda Avusturya ile yarıştıklarını belirten Davutoğlu "Yönetim Kurulu toplantısında 8 üyenin tamamının bizim lehimize oy kullanması, bu konuda Türkiye‘ye güvenin ne kadar yüksek olduğunu göstermektedir" ifadelerini kullandı.
"İSTANBUL‘DA ‘BM ADASI‘ TEŞKİL ETMEYİ PLANLIYORUZ"
Türkiye‘nin, göreve geldiklerden itibaren en büyük uluslararası örgüt olan Birleşmiş Milletler kurumlarında aktif görev almasına çalıştıklarını belirten Ahmet Davutoğlu, bu çerçevede geçtiğimiz yıllarda Türkiye‘nin ilk kez Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Üyeliği yaptığını ve başarılı olduğunu belirterek, "Şimdi bize ‘yeniden ne zaman aday olacaksınız‘ diye soruluyor. 2015-2016 yılları için yeniden aday olabiliriz" dedi. Güvenlik Konseyi adaylığının yanı sıra insan odaklı Birleşmiş Milletler
birimlerinin çalışma merkezi olarak Istanbul‘un öne çıkmasına çalıştıklarını belirten Davutoğlu, "Birleşmiş Milletler merkezleri siyasi konularda New York, insan hakları konusunda Cenevre. Diğer bazı kurumları Viyana‘da bulunuyor. Biz nüfus, insani yardımlar ve gelişmişlik konularındaki Birleşmiş Milletler ofislerinin İstanbul‘da toplanmasını sağlamaya çalışıyoruz. Birleşmiş Milletler Nüfus Ofisi, çevre ve afet önleme örgütleri, kadın hakları ve gelişmişlik sorunları ile ilgili Birleşmiş Milletler birimleri
buna dahil. İstanbul‘da bunlardan oluşacak bir ‘BM adası‘ teşkil etmeyi planlıyoruz" diye konuştu.
"SURİYE KONUSUNDA HERKES BEKLEMEDE, BİZİM KANAATİMİZİ SORUYORLAR"
Ortadoğu‘daki gelişmeler konusunda açıklamalar yapan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Suriye‘nin özellikleri itibariyle Libya, Tunus ya da Yemen‘e hiç benzemediğini, derinleşecek bir krizin Suriye ile sınırlı kalmayacağını, Suriye‘nin doğrudan bağlantılı olduğu İsrail, Lübnan, Irak ve İran‘la ilgili sorunlar sebebiyle çok yönlü etkileri olacağını belirterek, "Bütün bölge ve dünya ülkeleri bunu bildiği için Suriye‘de çok ihtiyatlı hareket ediyorlar, herkes beklemede. Bizim kanaatimizi soruyorlar. Suriye, Libya
gibi sonuçları kesin olmayan bir harekete girişilemeyecek çok hassas bir konu" dedi.
"GÖSTERİCİLERE KARŞI ŞİDDET KULLANILMAMASINI TAVSİYE EDİYORUZ"
Hükümetin çeşitli kademelerde Suriye‘li yöneticilerle yapılan görüşmelerde bütün açıklığı ile tavsiyelerini iletildiğini belirten Bakan Davutoğlu "Konuşulabilecek, söylenebilecek her şeyi söylüyoruz" diye konuştu. Suriye yönetiminin reformları harekete geçirebilecek iradesinin olduğuna halen inandıklarını belirten Davutoğlu, diyalog kanallar mevcutken ve bunlar kullanılabiliyorken aşırı tepkiler vermenin doğru olmayacağını söyledi. Davutoğlu, Suriye yönetiminin 9 Mayıs‘ta Yerel Yönetimler reformunu
hayata geçireceğine işaret ederek, bunun uygulanmasının, Suriye‘nin reform yapma ve yürütme yeteneğinin halen mevcut olduğunun bir göstergesi olacağını ifade etti. Suriye güvenlik makamlarının gösterilere nasıl tepki vermek gerektiği hususunda tecrübesi olmadığının anlaşıldığını belirten Davutoğlu, "Görüşmelerimizde göstericilere karşı şiddet kullanılmamasını, gerçek mermilerin kullanılmamasını sürekli tavsiye ediyoruz*Sürekli olarak, durumu idare etmeye çalışmanın, zaman kazanmaya yönelik gayretlerin de,
gelişmelere direnmek gibi olumsuz sonuç vereceğini, reformları yönetebilen liderlerin mevcudiyetlerini devam ettirebileceklerini söylüyoruz" dedi.
"LİBYA POLİTİKASI BAŞARILIDIR"
Türkiye‘nin Libya politikasının başarısız olduğu iddiasının doğru olmadığını söyleyen Bakan Davutoğlu, bugün gelinen noktada uyguladıkları politikaların doğru olduğunun anlaşıldığını belirterek, "Şu anda son Roma toplantısında Türkiye‘nin ana hatlarını çizdiği yol haritası, bütün dünya ülkeleri tarafından uygulanabilir tek yol olarak görülmektedir" diye konuştu.