Avrupa Ödülü Kazanan Kentler Birliği 2011 Genel Kurulu...(1)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ne yazık ki, Tunus, Mısır, Yemen, Bahreyn, Libya ve Suriye konusunda Avrupa, o evrensel değerleri öne çıkaran, demokrasiyi yücelten bir tavır koymaktan kaçınmış, tepki koymakta çok geç kalmıştır.

Avrupa Ödülü Kazanan Kentler Birliği 2011 Genel Kurulu Sheraton Otel‘de gerçekleştirildi. Genel Kurul‘un açılış oturumuna Başbakan Erdoğan‘ın yanı sıra, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ve Darmstadt Belediye Başkanı ve Avrupa ödülü Kazanan Kentler Birliği Başkanı Walter Hoffman katıldı.

Burada bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, Avrupa‘nın kimi ülkelerinde ve kentlerine artış eğiliminde olan ırkçılık ve ayrımcılığın hem şehirleri hem de medeniyetleri tehdit eden bir gelişme haline geldiğine vurgu yaptı. Erdoğan, "Genel ülke ve hükümet politikalarının yanında şehirlerin tek tek bu sorunlarla mücadele etmesi bugün her zamankinden daha çok önem arz ediyor. Dost ülkelerden, kardeş ülkelerden, kardeş şehirlerden bu noktada çok daha büyük hassasiyet göstermelerini özellikle rica ediyorum"

dedi.

Katılımcıların, toplantılardan fırsat bulup Ankara‘yı gezdiklerinde kendilerini bir Avrupa kentinde hissedeceklerini ifade eden Erdoğan, "Avrupa Konseyi‘nin ödülünü alan modern çehresi, yeşil alanları ve bulvarlarıyla Ankara‘nın tam anlamıyla bir Avrupa kenti olduğunu göreceksiniz" diye konuştu.

Türkiye‘nin 3 Ekim 2005‘te AB ile katılım müzakerelerine Kopenhag Kriterleri‘ni karşılamış bir ülke olarak başladığını hatırlatan Erdoğan, 2005 yılı sonundan itibaren bir yandan müzakereleri yürüttüklerini, bir yandan da reformları karalılıkla gerçekleştirdiklerini kaydetti. Türkiye olarak şu anda AB‘ye üyelik kararlığını ilk günkü gibi muhafaza ettiklerini vurgulayan Erdoğan, "Biz üzerimize düşeni fazlasıyla yerine getiriyor, müktesebata uyum noktasında vazifemizi yapıyoruz. Ancak AB içinde kimi

ülkelerin tamamen iç siyasi saiklerle önümüze çıkardığı engeller, bu noktada bizim de milletimizin de şevkini, heyecanını hedef alıyor" şeklinde konuştu.

Türkiye‘nin AB üyeliğinden kazançlı çıkacak olanın sadece Türkiye olmadığına vurgu yapan Erdoğan, şunları kaydetti:

"AB de en az Türkiye kadar bundan kazançlı çıkacaktır. İleri görüşlülükten, vizyondan uzak kimi politikacıların Türkiye önüne koydukları engeller esasen Türkiye‘ye değil, bizzat Avrupa ruhuna zarar veriyor. Biz Avrupa‘nın kendi ilkelerine, kendi temellerini oluşturan evrensel değerlere, ahde vefa göstermesini bekliyoruz. Avrupa‘nın özelikle de kendi vatandaşlarına hak gördüğü değerleri, tüm insanlık için bir hak olara gördüğüne inanıyoruz. Ne yazık ki, Tunus, Mısır, Yemen, Bahreyn, Libya ve Suriye

konusunda Avrupa o evrensel değerleri öne çıkaran, demokrasiyi yücelten bir tavır koymaktan kaçınmış, tepki koymakta çok geç kalmıştır. Belli ülkeler, belli halklar için demokrasiyi ‘erken‘ görmek, Avrupa değerleriyle asla bağdaşmaz; Kuzey Afrika‘da binlerce yıllık şehirlerin yıkılışını, yağmalanışını, tahribatını izlemek Avrupa ruhuyla asla bağdaşmaz. Hele hele bir takım çıkarlar, bir takım ekonomik kaygılarla hareket etmek bu ülkelerde insan unsurunu değil, petrol kuyularını görmek eminim ki Avrupa

halkının da vicdanını yaralayan bir siyaset tarzı olmuştur. Moğollar tarafından Bağdat‘ın, Basra‘nın kütüphaneleri yakıldığında orada sadece bu şehirler değil, insanların ortak birikimi kül oldu. İskenderiye‘nin kütüphaneleri yakıldığında, Roma yakıldığında şehirlerle birlikte medeniyet birikimi yok oldu. Avrupa‘nın ortasında Saray Bosna‘nın kütüphanesi yanarken orada sadece kitaplar değil, vicdanlar, değerler, ilkeler de yandı ve kül oldu. Bugün aynı şekilde şehirlerin yanmasına, şehirlerde canların

ve kitapların, insanlığın ve insanlık birikiminin yanmasına seyirci kalamazdık.

İşte onun için diyoruz ki, yerelden başlayarak demokrasiyi yeniden güçlendirelim. Yerelden başlayarak ırkçılığa ayrımcılığa karşı daha güçlü bir mücadele verelim. Yerelden başlayarak, teröre karşı ortak bir tavır takınalım. Yine yerelden, şehirlerimizden başlayarak ortak bir medeniyeti, medeniyetlerin ittifakını yeniden tesis edelim. Şehirlerimiz bunu başarabilir. Tarih boyunca bunu başardık, bugün bunu yine başarabiliriz."

Başbakan Erdoğan ve katılımcılar daha sonra aile fotoğrafı çektirdi.

Öte yandan, Kastamonu‘da Başbakanlık konvoyuna eskortluk eden polis aracına yapılan saldırı sonrasında Başbakan Erdoğan‘a yönelik koruma önlemlerinde artış olduğu gözlendi.

Kaynak: İHA