Samsun Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Kuruldu

Samsun Barosu‘nda basın toplantısı düzenleyen Hayvan Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Av. İncilay Toraman, hayvan haklarının da en az insan hakları kadar savunulması gereken ‘yaşam hakkı‘ olduğunu söyledi.

Hayvanların yaşam hakkı olduğuna inanan hukukçular olarak Samsun Barosu Hayvan Hakları Komisyonu‘nu kurduklarını ifade eden Av. Toraman, "Hayvan yaşamını yok eden ve engelleyen tüm düzenleme ve fiillere karşı hukuki mücadeleyi temel ilke kabul ediyoruz. Batılı kaynaklar, şiddet suçu işlemiş olanların, çocukluklarında hayvana yönelik şiddetin faili ya da tanığı olduğunu göstermektedir. Bu durum fark edilip önlendiğinde ve çocuğa hayvan sevgisi öğretildiğinde, ileri yaşta suç işlemediği kanıtlanmıştır. Türkiye‘de de bu gerçeğin kabulüyle, hayvan sevgisi aşılamanın, bir hayvan hakkı meselesi olmanın ötesin de Avrupa‘nın birçok ülkesinde olduğu gibi suç önleme stratejisi olarak kullanılabileceğini göstermek istiyoruz. Türkiye‘de 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası 24 Haziran 2004 tarihinde kabul edilmiştir. Ancak, bu kabahatler kanunu kapsamındadır. Hayvana karşı işlenen suçlar, insana karşı işlenen suçların ilk adımıdır, ama asla son adım değildir. Bu suçluları ilk adımda cezalandırmak, belki de işleyebilecekleri daha büyük suçlara engel olacaktır. Avrupa ve Amerika‘da, hayvana karşı işlenen suçlar ağır şekilde cezalandırılmakta, gerekçe olarak da bu şiddet potansiyelinin er ya da geç insana yöneleceği gerçeği gösterilmektedir" dedi.

"Mahallede gördüğümüz kedi kuyruğu kesen, kedi ya da köpek yakan, kedi köpek gözü çıkaran bir çocuğun masumane çocukça oyun oynadığı düşünülemez" diyen Av. İncilay Toraman, "O çocuğun ruhen sağlıklı olması beklenemez. Büyük bir ihtimalle o çocuk kendi evinde şiddet içeren davranışlara şahit olmakta ya da bizzat kendine şiddet uygulanmaktadır. Bu nedenle hayvana karşı şiddeti engellemek yolunda atılan her adım, esasında hayvana karşı şiddet uygulayan failin de korunmasını ve ıslah edilmesini amaçlar. Hayvanların insanlar tarafından cinsel amaçlı kullanımları, binlerce yıllık bir geçmişe sahiptir. Her nedense günümüzde birçok şey açıkça konuşulabiliyorken, hayvan tecavüzü, tacizi, tabu olarak yerini korumaktadır. Hayvan taciz ve tecavüzüne sadece ‘itin köpeğin davası‘ olarak bakmak, bu şiddet ve suç potansiyelinin sadece hayvanla sınırlı kalacağına inanmanın bir yanılgı olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.

Av. Toraman konuşmasını söyle tamamladı: "Hayvanları Koruma Kanunu‘nun ceza kapsamına alınması yolunda verilen yasa teklifi için Adalet Bakanlığı‘ndan görüş sorulduğunda ‘adliyelerin yükü ağır, Kabahatler Kanunu kapsamında kalmaya devam etsin‘ şeklinde cevap verilmiştir. Bu durumda mevcut yasa çerçevesinde cumhuriyet savcılarına görev düşmektedir. İl Çevre ve Orman Müdürlüğü‘nün çoğu defa kesmediği bir para cezası yanında, savcılığın vereceği idari yaptırım için yönlendirme, büyük bir suç önleme enstrümanı olarak yer alacaktır. Biz Samsun Barosu olarak hayvan hakkı ihlallerinde müdahil olacağız. Yasal düzenlemelerin yapılması için, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Yasası‘nın değiştirilmesi ve Türk Ceza Kanunu kapsamında korunan bir hak olması, hak ihlallerinde de bu değerlendirmeye uygun cezalandırma tedbirlerinin uygulanması için çalışacağız. Acı çekme yetisine sahip hayvanların eşya statüsünden çıkarılması şarttır."