Has Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu Diyarbakır‘da
Halkın Sesi Partisi (Has Parti) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, Diyarbakır‘da partililerle bir araya geldi.
Merkez Yenişehir ilçesi Kaplan Düğün ve Konferans Salonu‘nda partililerle bir araya gelen Has Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Bekaroğlu, Has Parti‘nin seçim bildirgeleri hakkında basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. 12 Haziran‘da yapılacak olan genel seçimin konusunu mevcut statükoyu değiştirebilecek bir partinin meclise girip girmemesi olarak değerlendiren Bekaroğlu, bağımsız adayların bu dinamiklerden biri olduğunu söyledi. Bağımsız adayların bir muhatap bulması gerektiğini belirten
Bekaroğlu, bu muhatabın Has Parti olduğunu ifade etti. Bütün açılımlarını eşitlik kavramı üzerine kurduklarını kaydeden Bekaroğlu, Has Parti‘nin şiddetle ırkçılık ve ayrımcılık her zaman ciddi bir şekilde mücadele ettiğini belirterek, "Bugün Türkiye‘de yaşanan problemlerin temelinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının eşit yurttaşlar kabul edilmemesi yatmaktadır. 1924, 1961 ve şu anda geçerli olan bütün anayasalar modern Türk ulusu yaratma üzerinde kurulmuştur. Böyle olunca modern olmayanlar dindarlar
farklı şekilde davrananlar ötekileştirilmiş ayrımcılığa tabi tutulmuş özgürlükleri gasp edilmiş ciddi baskılarla karşı karşıya kalmışlardır. Millet bırakırsam yanlış yapar şeklinde görülmüş, adımıza anayasa yapılmıştır. Anayasayı milletin kendisi yapması gerekiyor. Bu parlamento bütünüyle toplumu temsil etmiyor. En azından yüzde 10 barajı var. Haksız adaletsiz bir seçim sistemi var. Bu seçim sistemi ve siyasi partileri ile oluşan toplum anayasa yapamaz. Biz bir anayasa yapıcı meclis teklif ediyoruz. 2 turlu
dar bölge ile yapılacak bir seçim ile toplumu birebir temsil edecek bir anayasa yapıcı meclis teklif ediyoruz. Bu nedenle anayasanın 175. maddesinin değiştirilmesini öngörüyoruz" şeklinde konuştu.
İktidara gelmenin kamu yararlarını devlet gücü olarak yaymak olarak görüldüğünü belirten Bekaroğlu, bugünkü iktidarın bu durumu doruk noktasına taşıdığını söyledi.
- "PARTİ KAPATMALAR ÇAĞ DIŞIDIR"
Parti kapatmaların çağ dışı olduğunu kaydeden Has Parti Genel Başkan Yardımcısı Bekaroğlu, "Kürt sorunun çözülmesi gerekiyor. Kürt meselesi ile Türkiye‘nin diğer meseleleri farklı değil. Dindarların, Alevilerin, emeklinin, işsizin, fakirin sıkıntıları Kürt meselesinden bağımsız değil. Sadece Kürt meselesi için üretilen çözümler işi çözmez. Kürt dilinin önündeki bütün engelleri kaldırdık. Yarın Çerkezler başka bir şey söyler. Yani Kürt dili demeyeceksiniz ne diyeceksiniz farklı ana diller, bütün anadiller
diyeceksiniz. Bütün ana dillerin önündeki engelleri kaldıracaksınız" dedi.
Kürtlerin ve bu bölgenin giderek bu ülkeden koptuğunu ifade eden Bekaroğlu, bu hasımlığın ya giderek artacağını ya da bu insanlarla ortak olunacağını kaydetti. Türkiye‘nin bu insanları Türkiye‘ye ortak etmesinden başka bir yolun olmadığını aktaran Bekaroğlu, şöyle devam etti:
"Yalnız bu insanları Türkiye ve Kürtler ortaktır yazarak çözülmez. Tek muhatap alınarak çözüm üretmek çözüm değildir. Ortaklık eşit yurttaşlık ile olur. Bu bölge insanlarının birbirleri ile savaşması bana akla ziyan geliyor. Bu coğrafyada yaşayan bir halkın acısı öbürünün mutluluğu olamaz. 4 coğrafi bölgeye dağılmış Kürtlerin bu son yüz senede çektikleri acı hiçbir şekilde Türkleri Farsları Arapları mutlu edemez. Kürt sorunun çözmek için belli bir grubu muhatap alarak yola çıkarsanız yine bir yere
gidemezsiniz. İhsan haklarının pazarlığı olamaz. Devlet sorgusuz sualsiz hakları iade edecek. İnsan haklarının pazarlığı olamaz. İnsan haklarını kısıtlayıcı bir madde anayasaya konulamaz. Meclis büyük çoğunlukla bile bunu yapamaz. Kürt dilini yasaklayacak bir yasa çıkartamaz. İnsanların kendilerini ifade etmelerini engelleyici bir yasa çıkaramaz. Bu çözüm Kürtlerin haklı isteklerini karşılayacak. Hakları iade edecek ama Türklerinde kırılmış olan onurlarını zedelemeyecek. Makul çoğunluğun benimseyeceği
durumları adım adım yapacaksınız. Bu işi yapmazsanız getireceğiniz çözümler sürekli olarak sabote edilecek."
- "KÜRT SORUNUNUN TEMELİNDE DİL SORUNU YATMAKTADIR"
Bir halkın konuştuğu Kürtçe‘yi KCK davasında bilinmeyen bir dil olarak geçildiğini belirten Bekaroğlu, 15-40 milyon insanın konuştuğu dili bilinmeyen bir dil olarak görüldüğünü ve Kürt sorununu olmadığının söylendiğini belirtti. Kürt sorunun olduğunu ve bu sorunun temelinde de dil sorununun yattığını ifade eden Bekaroğlu, "Bu sorunun temelinde kimlik sorunu vardır. Bu kimlik sorunun halletmeden hiçbir şey olmaz. İrade ortaya konulursa bütün bunlarda olur. Ben yazsam Mehmet Bekaroğlu olarak derdim ki
genel af ilan edilecektir. Kürt meselesi çözülmüştür, dağda kalmamızın bir sebebi yok, bu iş çözüldü halledildi. Eşit yurttaşlığa dayalı bir Türkiye‘yi hep birlikte kuruyoruz. Gelin anayasa yapım sürecine katılın. Bunun için biz anayasa yapıcı meclis kuralım. Gelin herkes bu meclise katılsın devam edelim. Şimdi böyle bir korku var. Türkler ne der diye. Türklerin onaylamayacağı hiçbir çözüm, çözüm olamaz. Milyonlarca oğlu askere, dağa giden anne yok mu? Onların duyguları üzerinden bir çözüm bulacağız.
Öcalan‘ı mı affedelim diyorlar. Siz eğer hukuk devleti iseniz filanı affetmek diye bir yasa çıkartamazsınız. Özel aflar hangi durumlarda olur gibi durumlardan bahsetmiyoruz. Devletin yasalarının önünde bütün insanlar eşittir. Genel af çıkarırsınız. İnsanlar silahı bırakıp buraya iner ve bu topluma dahil olur, bunu insanların onurunu kıracak şekilde yapamazsınız. Pişmanlık yasasının klasik devlet anlayışının kafasındaki şu, dağda son terörist kalana kadar. Bu mu çözüm? Ne oldu. Dağda son terörist kalana
kadar. Birileri sonra dedi ki dağa çıkmaları da önlemeliyiz. Dağa çıkmaları önlemenin tek yolu var Kürt meselesini çözmek. Başbakan Erdoğan tarihe geçmek istiyor. 2005‘te başlatmı deki engelleri kaldıracaksınız" dedi.
Kürtlerin ve bu ş olduğun yolu devam ettirseydin zaten sen tarihe geçmiş olacaktın. Bundan sonra bu coğrafyanın tarihini yazacak olan insanlar bu kanoyu yazacak. 30 seneden beri akan Kürt ve Türk kanını yazacak. Bunu çözecek olan insan heyet parti tarihe geçecek" diye konuştu.
Bekaroğlu konuşmasının ardından Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş‘un 15 Mayıs Pazar günü saat 12.30‘da Diyarbakır‘da olacağını sözlerine ekledi.
Kaynak: İHA
Bekaroğlu, bu muhatabın Has Parti olduğunu ifade etti. Bütün açılımlarını eşitlik kavramı üzerine kurduklarını kaydeden Bekaroğlu, Has Parti‘nin şiddetle ırkçılık ve ayrımcılık her zaman ciddi bir şekilde mücadele ettiğini belirterek, "Bugün Türkiye‘de yaşanan problemlerin temelinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının eşit yurttaşlar kabul edilmemesi yatmaktadır. 1924, 1961 ve şu anda geçerli olan bütün anayasalar modern Türk ulusu yaratma üzerinde kurulmuştur. Böyle olunca modern olmayanlar dindarlar
farklı şekilde davrananlar ötekileştirilmiş ayrımcılığa tabi tutulmuş özgürlükleri gasp edilmiş ciddi baskılarla karşı karşıya kalmışlardır. Millet bırakırsam yanlış yapar şeklinde görülmüş, adımıza anayasa yapılmıştır. Anayasayı milletin kendisi yapması gerekiyor. Bu parlamento bütünüyle toplumu temsil etmiyor. En azından yüzde 10 barajı var. Haksız adaletsiz bir seçim sistemi var. Bu seçim sistemi ve siyasi partileri ile oluşan toplum anayasa yapamaz. Biz bir anayasa yapıcı meclis teklif ediyoruz. 2 turlu
dar bölge ile yapılacak bir seçim ile toplumu birebir temsil edecek bir anayasa yapıcı meclis teklif ediyoruz. Bu nedenle anayasanın 175. maddesinin değiştirilmesini öngörüyoruz" şeklinde konuştu.
İktidara gelmenin kamu yararlarını devlet gücü olarak yaymak olarak görüldüğünü belirten Bekaroğlu, bugünkü iktidarın bu durumu doruk noktasına taşıdığını söyledi.
- "PARTİ KAPATMALAR ÇAĞ DIŞIDIR"
Parti kapatmaların çağ dışı olduğunu kaydeden Has Parti Genel Başkan Yardımcısı Bekaroğlu, "Kürt sorunun çözülmesi gerekiyor. Kürt meselesi ile Türkiye‘nin diğer meseleleri farklı değil. Dindarların, Alevilerin, emeklinin, işsizin, fakirin sıkıntıları Kürt meselesinden bağımsız değil. Sadece Kürt meselesi için üretilen çözümler işi çözmez. Kürt dilinin önündeki bütün engelleri kaldırdık. Yarın Çerkezler başka bir şey söyler. Yani Kürt dili demeyeceksiniz ne diyeceksiniz farklı ana diller, bütün anadiller
diyeceksiniz. Bütün ana dillerin önündeki engelleri kaldıracaksınız" dedi.
Kürtlerin ve bu bölgenin giderek bu ülkeden koptuğunu ifade eden Bekaroğlu, bu hasımlığın ya giderek artacağını ya da bu insanlarla ortak olunacağını kaydetti. Türkiye‘nin bu insanları Türkiye‘ye ortak etmesinden başka bir yolun olmadığını aktaran Bekaroğlu, şöyle devam etti:
"Yalnız bu insanları Türkiye ve Kürtler ortaktır yazarak çözülmez. Tek muhatap alınarak çözüm üretmek çözüm değildir. Ortaklık eşit yurttaşlık ile olur. Bu bölge insanlarının birbirleri ile savaşması bana akla ziyan geliyor. Bu coğrafyada yaşayan bir halkın acısı öbürünün mutluluğu olamaz. 4 coğrafi bölgeye dağılmış Kürtlerin bu son yüz senede çektikleri acı hiçbir şekilde Türkleri Farsları Arapları mutlu edemez. Kürt sorunun çözmek için belli bir grubu muhatap alarak yola çıkarsanız yine bir yere
gidemezsiniz. İhsan haklarının pazarlığı olamaz. Devlet sorgusuz sualsiz hakları iade edecek. İnsan haklarının pazarlığı olamaz. İnsan haklarını kısıtlayıcı bir madde anayasaya konulamaz. Meclis büyük çoğunlukla bile bunu yapamaz. Kürt dilini yasaklayacak bir yasa çıkartamaz. İnsanların kendilerini ifade etmelerini engelleyici bir yasa çıkaramaz. Bu çözüm Kürtlerin haklı isteklerini karşılayacak. Hakları iade edecek ama Türklerinde kırılmış olan onurlarını zedelemeyecek. Makul çoğunluğun benimseyeceği
durumları adım adım yapacaksınız. Bu işi yapmazsanız getireceğiniz çözümler sürekli olarak sabote edilecek."
- "KÜRT SORUNUNUN TEMELİNDE DİL SORUNU YATMAKTADIR"
Bir halkın konuştuğu Kürtçe‘yi KCK davasında bilinmeyen bir dil olarak geçildiğini belirten Bekaroğlu, 15-40 milyon insanın konuştuğu dili bilinmeyen bir dil olarak görüldüğünü ve Kürt sorununu olmadığının söylendiğini belirtti. Kürt sorunun olduğunu ve bu sorunun temelinde de dil sorununun yattığını ifade eden Bekaroğlu, "Bu sorunun temelinde kimlik sorunu vardır. Bu kimlik sorunun halletmeden hiçbir şey olmaz. İrade ortaya konulursa bütün bunlarda olur. Ben yazsam Mehmet Bekaroğlu olarak derdim ki
genel af ilan edilecektir. Kürt meselesi çözülmüştür, dağda kalmamızın bir sebebi yok, bu iş çözüldü halledildi. Eşit yurttaşlığa dayalı bir Türkiye‘yi hep birlikte kuruyoruz. Gelin anayasa yapım sürecine katılın. Bunun için biz anayasa yapıcı meclis kuralım. Gelin herkes bu meclise katılsın devam edelim. Şimdi böyle bir korku var. Türkler ne der diye. Türklerin onaylamayacağı hiçbir çözüm, çözüm olamaz. Milyonlarca oğlu askere, dağa giden anne yok mu? Onların duyguları üzerinden bir çözüm bulacağız.
Öcalan‘ı mı affedelim diyorlar. Siz eğer hukuk devleti iseniz filanı affetmek diye bir yasa çıkartamazsınız. Özel aflar hangi durumlarda olur gibi durumlardan bahsetmiyoruz. Devletin yasalarının önünde bütün insanlar eşittir. Genel af çıkarırsınız. İnsanlar silahı bırakıp buraya iner ve bu topluma dahil olur, bunu insanların onurunu kıracak şekilde yapamazsınız. Pişmanlık yasasının klasik devlet anlayışının kafasındaki şu, dağda son terörist kalana kadar. Bu mu çözüm? Ne oldu. Dağda son terörist kalana
kadar. Birileri sonra dedi ki dağa çıkmaları da önlemeliyiz. Dağa çıkmaları önlemenin tek yolu var Kürt meselesini çözmek. Başbakan Erdoğan tarihe geçmek istiyor. 2005‘te başlatmı deki engelleri kaldıracaksınız" dedi.
Kürtlerin ve bu ş olduğun yolu devam ettirseydin zaten sen tarihe geçmiş olacaktın. Bundan sonra bu coğrafyanın tarihini yazacak olan insanlar bu kanoyu yazacak. 30 seneden beri akan Kürt ve Türk kanını yazacak. Bunu çözecek olan insan heyet parti tarihe geçecek" diye konuştu.
Bekaroğlu konuşmasının ardından Has Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş‘un 15 Mayıs Pazar günü saat 12.30‘da Diyarbakır‘da olacağını sözlerine ekledi.