Danıştay Cinayetinde Tanık İfadesi İçin Kapalı Oturum

Ergenekon ana davasında, birleştirilen Danıştay dava dosyasıyla ilgili tanık sıfatıyla mahkemeye çağrılan Esraf Feride Gökçimen‘in isteği üzerine kapalı duruşma yapılmasına karar verildi.

Ergenekon ana davasında, birleştirilen Danıştay dava dosyasıyla ilgili tanık sıfatıyla mahkemeye çağrılan Esraf Feride Gökçimen‘in isteği üzerine kapalı duruşma yapılmasına karar verildi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi‘nde görülen Ergenekon ana davasının 176. duruşmasında emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Yüzbaşı Muzaffer Tekin, Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan‘ın da aralarında bulunduğu 19 tutuklu sanık ve başka bir çete davasından tutuklu bulunan sanık Semih Tufan Gülaltay ile tutuksuz sanık gazeteci Güler Kömürcü Öztürk hazır bulundu. Tutuklu sanıklardan Hayrettin Ertekin ile Ergun Poyraz ile mazeretleri nedeni ile duruşmaya katılmadı.

Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, tanık yoklaması yapıldığını ve tanıklardan Esra Feride Gökçimen‘in hazır bulunduğunu söyledi. Başkan Özese, tanık Gökçimen‘in, kapalı bir oturumda ifade vermek istediğini belirterek sanık avukatları ve Gökçimen haricinde duruşma salonunda bulunan izleyiciler ile basın mensuplarının dışarı çıkmasını istedi. Duruşmanın bundan sonraki bölümü kapalı olarak yapıldı. Sanık avukatlarının "Kamu denetimi açısından yargılamanın açık yapılması" konusunda mahkemeye heyetini talepte bulundukları öğrenildi.

Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel‘in, basın ve izleyicilerin duruşmayı izlemesinde bir sakınca olmadığını söylediği ancak mahkeme heyetinin, CMK 58 ve 188‘inci maddesini gerekçe göstererek kapalı duruşma konusunda ısrarlı davrandıkları öğrenildi.

Öte yandan, davanın tutuklu sanıklarından Ümit Sayın‘ın talebi doğrultusunda da 7 Aralık 2009 tarihinde bir gizli oturum yapılmış, Sayın, dava dosyasında ifadesi bulunan Gizli tanık Anadol olduğunu açıklamıştı. Sayın ile ilgili olarak yapılan kapalı oturum sırasında sanıklar dışarı çıkarılmış ama izleyiciler ile basın mensupları duruşma salonundan çıkarılmıştı. Sayın, 29 Ocak 2010 tarihli duruşmada ise tutuklu bulunduğu süre, suç vasfının değişme ihtimali ve hakkındaki delilleri karartma ihtimali bulunmaması gerekçe gösterilerek tahliye edilmişti.

Ergenekon terör örgütüne bağlı hareket ettiği ileri sürülen Semih Tufan Gülaltay liderliğindeki suç örgütüne yönelik yapılan soruşturmada müşteki olarak müracaata bulunan Esra Feride Gökçimen’in 11 Temmuz 2006 tarihinde alınan ifadesi de, Ergenekon davasının iddianamesine yansımıştı. Bir dönem Semih Tufan Gülaltay’ın yanında kaldıklarını, bu süre içerisinde Semih Tufan’ın yanına çok sayıda değişik kişilerin gelip gittiğini, bu kişilerden birisinin de Muzaffer Tekin olduğunu belirten Gökçimen, bu ifadesinde Danıştay olayından 2 gün önce Muzaffer Tekin’in, yanında 4-5 kişilik grupla Semih Tufan Gülaltay’ın ofisine geldiklerini ve saatlerce toplantı yaptıkları bilgisini vermişti. Muzaffer Tekin’in bu binaya sık sık geldiğini ve kendisine ‘Komutan‘ diye hitap edildiğini de belirten Gökçimen‘in, ifadesinde yine Danıştay suikastının tetikçisi Alparslan Arslan’ın da olaydan önce bu binaya kalabalık bir grupla geldiğini gördüğünü, ancak o dönemde adını bilmediğini, olay sonrası bu kişiyi medyada görünce tanıdığını söylediği belirtilmişti.

Gökçimen‘in Gülaltay‘ın çete davası ile ilgili olarak alınan ifadesine de Ergenekon ana davasının iddianamesinde yer verilmişti; "Semih Tufan Gülaltay‘ın, etrafındaki kişilere bir gün mutlaka başbakan olacağını ancak bunun demokratik yollardan olmayacağını, hedefinde şu an (İfade verildiği tarih 11 Temmuz 2006) Başbakan dahil 5 kişinin olduğunu söylediği..."

Ayrıca iddianamede Gökçimen‘in ifadesiyle ilgili olarak şu bilgilere de yer verildi; "Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın bir kavşak açılışı için Maltepe ilçesine geldiğini, açılıştan (1) gün önce örgütün tetikçi kanadındaki kişilerin Semih tufan Gülaltay’ın ofisine geldiğini, burada Emre Gülaltay ve Necdet Atış’ın talimatlar verdiğini, bir ara şahısların yanından geçerken duyduğu kadarıyla “Sen şu saatte Maltepe de şurda olacaksın, sen şurda olacaksın” gibi talimatlarla yönlendirdiklerini, o gün iş yerinde çok anormal bir hareketliliğin olduğunu, ofiste yaşanan olaylardan bir gün sonra gelecek Başbakan’a yönelik eylem hazırlığı yapıldığını düşündüğünü beyan etmiştir."