Başbakan'dan Güneydoğu itirafı

İzmir'de Ege Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin Yüksek İstişare toplantısına katılan Başbakan Erdoğan yaptığı konuşmada acı gerçeği itiraf etti.

ESİAD'ın Yüksek İstişare Toplantısı'na katılan Başbakan Erdoğan Türkiye ve Dünya gündemine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Yaptığı konuşmada bir itirafta da bulunan Başbakan Erdoğan 'Biz bölgesel milliyetçilik yapmadık. Yatırımları batıya yap güneydoğu ve doğuya yapma. Bizden önce malesef böyleydi. Gerçekten devlet zamanında oralara uğramadı. Bu samimi itirafı da malesef yapalım. Bu ülkeyi karış karış dolaşan bir başbakanınız ve kardeşiniz olarak söylüyorum. Her gidişimde şimdi bu vilayetlerin değiştiğini görüyoruz.' dedi.

İşte Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları;

Evini, barkını bırakarak göç yollarına düşmenin sızısını Mustafa Kemal kadar kim bilebilir? Ancak 29 Ekim 1923'te Cumhuriyetin ilanının ardından Gazi Mustafa Kemal dış politikayı da iç politikayı da asla ve asla kin üzerine intikam üzerin öfke nefret üzerine tesis etmemiştir. Son derece anlamlıdır, önemlidir. Kendi kişisel tarihine, Osmanlı'nın çöküşüne şahitlik etmiş biri olarak altını kalın çizgilerle çiziyorum 1930 yılında Yunanistan Cumhurbaşkanı'nı kabul etmiş ve Nobel Barış Ödülü'ne layık görülmüştür.

Türkiye hangi ülkeyle işbirliğine gidebilirdi? Korku insan hayatında asla ve asla bir korunma yöntemi değildir. İçe kapanma bir ülke için içten içe çürümekten başka birşey değildir. Biz 8 yıldır vizyon kavramının üzerinde duruyoruz. 8 Yıldır dikkat edin büyük düşünmekten bahsediyoruz. 0 Sorun politikası derken işte bu büyük vizyonla hareket ediyoruz. Çevremize örülmüş duvarları bu büyük vizyonla yıkıyoruz. Çevre ülkelerle aramızdaki tamamiyle yapay sorunları tek tek ortadan kaldırıyor, dünyaya açıldıkça gündeme hükmeden bir Türkiye inşaa ediyoruz. Şunu çok açık net söylüyorum. Artık gündemi belirlenen bir Türkiye yok. Artık dünyada gündem belirleyen bir Türkiye var burası çok önemli. Tarih boyunca bizim özelliğimiz buydu şimdi bunu yeniden yakaladık. En son Libya'daki vatandaşlarımızı çok hızlı ve başarılı bir şekilde tahliye ettik. Ama birileri farklı farklı yaklaşımlar ortaya koydular. Kusura bakmayın bekara karı boşamak kolay. Sorumluluk yok, mesuliyet yok. Söyledikleri, dünya ne söylüyor bizim başbakan susuyor diyor. Senin Başbakanın ne zaman konuşacağını bilir. Orada benim 200'ü aşkın yatırımcım var, girişimcim var. Onların yanında 30 bine yakın mimarım var işçim var mühendisim var. Onlar bir defa ülkeme nasıl gelecekler. Aileleri bizi telefonla arıyorlar. Bunlar geri gelecek mi? Bu endişelerin muhatabı bunlar değilki rahatlar. Dünyanın 40'a yakın ülkesinden telefon geliyor. Acaba bizim vatandaşlarımızı da siz tahliye eder misiniz? Hamdolsun biz oradaki vatandaşlarımızın tamamına yakınını tahliye ettik. Bunun yanında 10 bine yakın yabancıyı da tahliye ettik.

Bu operasyon tüm dünyada yankı buldu, övgüyle takdirle karşılandı. Türkiye vizyonu içinde elbette tek tek 81 vilayet yerini alıyor. 81 Vilayet büyük Türkiye hayali ile çok hızlı şekilde büyüyor ve dünyaya açılıyor. Bizim 81 vilayet içinde şuanda ihracat yapmayan ilimiz kalmadı. En son Muş kalmıştı bugün artık Muş da dünyaya ihracat yapıyor. Kendi ürettiği malları dünya pazarlarına ulaştırıyor. Ancak Ankara'nın çabası, tek başına çırpınması takdir edersiniz tek başına başarılı olamaz ve yeterli değildir.

Demokrasi mücadelesinin içinde çırpına çırpına adeta savaşarak geldim ama şunu çok iyi biliyorum. Ta 94! Demokrasi bir amaç değildir, bir araçtır. Bunu böyle bileceğiz ve böyle bilmek durumundayız. Tüm sistemler tüm yönetim şekilleri buna din de dahil hepsi tek amaca hizmet ederler. O da insanın mutluluğudur, saadetidir, huzuru refahıdır. Demokrasi bunun için vardır. Bunu iyi kavrayın. Bakın biz şuanda yeni birşey söylüyoruz. İleri demokrasi diyoruz. Artık demokrasi tecrübesini 50 yıla aşkın bir süredir içine sindirmiş bir Türkiye var. Bunu ileri taşımamız lazım. Bunu toplumun tüm katmanlarına nasıl yayarız. Artık bakıyorsunuz ki İslam Dünyası bir şeyi konuşuyor. Demek ki diyor İslam ile Demokrasi birarada olabiliyormuş. Nerede bu Türkiye'de diyor. Onun için sürekli gelip Türkiye'de bu nasıl oluyor d iye bizim partimizin çalışmalarını yakından takip eden ülkeler var. Bunu biz mutlulukla yapıyoruz ve hamdolsun buralara gelebildik diyoruz. Bunun daha iyi olacağına inanıyorum. Demokratik parlamenter sistemi benimsemiş bir ülke olarak ve bunu hücrelerine kadar sindirmiş bir ülke olarak adımını atacağız ama istismarını yapmayacağız. Bunu yapanlar var onlara da fırsat verilmemesi lazım.

İhracatımız son 8 yılda yaklaşık 3 kat arttı. Göreve geldiğimizde 36 milyar dolardı şimdi 114 milyar dolar oldu 2010 sonu itibari ile. 2008'de bu rakam 132 milyar dolara çıkmıştı. Küresel krizle bir düşüş yaşadık toparlanma başladı. Umudum odur ki bu yıl sonunda o rakamı yeniden yakalayacağız. Ocak Şubat aylarındaki performans da bunu gösteriyor.

Turizmde 8 yılda 10 basamak birden yükseldik. Bu rakamlar hayali değil ben yaşananları söylüyorum. İzmir'in ben bugün arzettiği manzaradan çok daha farklı bir yerde olmasını beklerdim ve bunu canı gönülden isterim. Bu saydığım başlıkların altyapısı burada yok mu? Turizm itibari ile İzmir bir merkez değil mi merkez ama çalışacağız. İhracat mı İzmir bugünkünden çok daha fazlasını yapabilir. Ben bir Başbakan olarak şunu da söylüyorum. İşin kolaycılığına kaçmayacağız. Vücudumuzu taşın altına sokacağız. Hiç kimse yaşanan problemleri sürekli Ankara'ya, hükümete bağlamasın. Bizim partimiz 80 vilayetten milletvekili çıkardı. Yolunuz düşerse lütfen Tunceli'ye gidin ve oradaki yatırımlarımızı görün. Orada bizim milletvekilimiz yok. Köylere kadar inşa ettiğimiz yol ve su şebekelerini orada görün. Tunceli'ye kazandırdığımız üniversiteyi ve yatırımları görün. Biz partizanlığa asla izin vermedik. Biz Tunceli'de milletvekili çıkarmadık ama buna rağmen orası Türkiye. Tabii ki yatırım yapacağız. Batı'da ne varsa Doğu ve Güneydoğu'da o olacak. Biz 3 milliyetçiliği yapmayacağız dedik. Etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçilik yapmayacağız dedik. Etnik milliyetçilik yapmayacağız dedik nedir bu? Etnik köken başka birşey anayasal vatandaşlık başka birşey. Bu ülkede etnik kökenle anayasal vatandaşlığı birbirine karıştıran bir zihniyet anlayış var. Bunu zorla halkımıza dayatmaya çalışan bir siyasi anlayış da var. Bu gerici bir anlayıştır.

Etnik köken dediğimiz zaman aklınıza ne gelirse bu insanlara saygı duyacaksın. Bir de bizim anayasal vatandaşlığımız var o da Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı'dır. Bundan kimsenin rahatsız olmaması lazım. Amerika'da gerçek amerikalı diye baktığınız zaman Kızılderiliyi görürsünüz. Zenci bir sporcu galip geldiği zaman ülkesinin marşını söyletiyor ve bayrağını sırtına alıp bir tur atarken bizde bazı vatandaşlar Türk Bayrağı'nı gönderde görmekten rahatsız oluyor. Benim Kürt kökenli kardeşim vatandaşım bunu düşünmüyor. Benim Kürt kökenli kardeşim bayrağına da vatanına da saygılıdır. Biz yaradılanı yaradandan ötürü seven bir anlayışın temsilcisi ve mensubu olarak bu yola koyulduk.

Bölgesel milliyetçilik de yapmadık. Yatırımları batıya yap güneydoğu ve doğuya yapma. Bizden önce malesef böyleydi. Gerçekten devlet zamanında oralara uğramadı. Bu samimi itirafı da malesef yapalım. Bu ülkeyi karış karış dolaşan bir başbakanınız ve kardeşiniz olarak söylüyorum. Her gidişimde şimdi bu vilayetlerin değiştiğini görüyoruz. Hakkari'nin Yüksekova'sına havaalanı yapacağız önümüzü kesiyorlar vatandaşları oraya göndermiyorlar. Birileri yakıyor yıkıyor biz oraya havaalanı inşa ediyoruz. Biz biliyoruz ki havaalanı bir medeniyettir, su bir medeniyettir. İsteseniz de istemesenizde biz yapacağız. Aynı şekilde Şırnak Cizre'ye havaalanı yapıyoruz onu da engellemeye çalıştılar. Her iki tarafta da inşaatlarımız devam ediyor.

10-15 Yıl önce Hakkari Yüksekova'da bir havaalanı olacak denseydi acaba kim inanırdı? Kimse inanmazdı. Biz şimdi bunları yapıyoruz. Batman'da şuanda Havaalanı terminal binasını görseniz dudaklarınız uçuklar. Ne kadar da güzel bir proje burada uygulandı dersiniz. Biz burada bu adımları atarken bu açığı kapatmaya gayret ediyoruz. Ben burada bazı kamu yatırımlarını özellikle paylaşmak istiyorum. Bazı dostlar diyor ki İzmir'e kamu yatırımı gelmiyor. Bu pek insaflı bir yaklaşım değil. İzmir de yaşayıpta bizim yaptığımız yatırımları görmemek pek insaflı olmasa gerek. Şu İzmir'in yıllardır bitirilemeyen çevreyolunu kim bitirdi? Geldim ben 2 kademede açılışını yaptım. İzmir'de sadece bu süre içerisinde 6 bin yeni derslik açtık. 9 Eylül Üniversitesi bünyesinde 1 fakülte, 2 yüksekokul faaliyete girdi. Açtığımız hastaneleri tek tek sayamayacağım uzun bir liste oluşturuyor. Sağlık ocaklarında 966'da8n 1289'a çıkardık. Adalet saraylarını biz tamamladık. TOKİ aracılığı ile İzmir'de 13 bin 543 konut uygulaması başlattık ve 169 km bölünmüş yol yaptık. Adnan Menderes Havalimanı yeni dış hatlar terminal binasını yeniden biz başlayıp hizmetinize sunduk. Yolcu trafiği yüzde 200 oranında arttı havalimanında. Üniversiad'ı olmaz dedikleri halde biz özel bir yasa ile çıkardık ve İzmir'de biz gerçekleştirdik. Onun bünyesinde yapılan yatırımlar herşey İzmir için bir kazanım oldu. Ama bunu da birileri biz yaptırdık dedi istismar etti. Dünyanın en büyük on limanından biri olan Çandarlı Limanı için bu ay içinde ihaleye çıkıyoruz.

Bugün Egeray'ın açılışını yapıyoruz. Muhalefetten biri çıkmış kendi belediyeleri ile raylı sistem yapıyor diyor. İzmir'de Egeray bitmek üzere. İzmir'de suyu kim getirdi arkadaşlar Allah aşkına soruyorum. Beydağı Barajı'nı kim bitirdi? Barajın bitiminde su tutmaya başladı gittim ben bizzat açılışını yaptım. Şimdi sulama kanalları yapılıyor. Kusura bakmayın dost acı söyler ama gerçeği söyler. Muhalefet iltifata tabidir. Biz diyoruz ki at denize balık bilmezse halik bilir. Biz bunu yapıyoruz. Efendim işte siz laiklik karşıtısınız, siz şöylesiniz siz böylesiniz. Bizi anlayan anlamış anlamayan zaten anlamayacak. Bizim tüzüğümüz, programımız ortada.

Kavramların bir tanımı vardır o tanıma göre yaklaşımlarınızı ortaya koyarsınız. Bunu saptırmanın anlamı yok. Eğer bunu saptırırsak ülkemize de birbirimize de yanlış yaparız. Biz enerjimizi dışarıya harcayalım ki Türkiye beklediği sıçramayı yapsın. Ayrımcılığın olduğu yerde işte İzmir'de böyle eserler böyle yatırımlar yükselmezdi. Biz hiçbir zaman ayrımcılık yapmadık. Elbette yapacağız, elbette İzmir'i eserlerle yatırımlarla buluşturmaya devam edeceğiz. Bu bizim vazifemiz, İzmir'e karşı sorumluluğumuz. Tek başına kamunun yatırımı yetmez. İzmirlinin İzmir için daha fazla yatırım yapması üretmesini bu süreçte olmazsa olmaz görüyoruz. İzmirmarka bir şehir olmayı ziyadesiyle hak ediyor. İzmir Akdeniz'in incisi olmayı hak ediyor. Ben bunu başarabileceğimize yürekten inanıyorum. Biz insana ekonoomik bir varlık olarak bakmıyoruz. Biz insan insanın kurdudur yaklaşamını asla benimsemiyoruz.

Siyaset illa parlamentoda genel başkanlık makamında yapılır diye birşey yok. Git anadoluda konferans ver, git anadoluyu dolaş. Dünya siyasetinde Türkiye kendine farklı bir yer bulsun. Biz bunu yaptık AK Parti olarak ve yapıyoruz. Benim son kez şuanda milletvekili aday adaylığına soyunuyorum. Son kez! Ondan sonra ara vermek durumundayım. Çünkü ilkelerimize önce biz uyacağız. Biz bu partinin, AK Parti'nin bu kardeşiniz hem anasıdır hem babasıdır. ESİAD'ın değerli üyeleri 8 yılda gerçekten hayal edilemeyenleri başardık. Şuanda artık önümüze 2023 hedeflerini koymuş durumdayız. 1 trilyon milli gelire ulaşmış olacağız. Milli gelirimizi 2023'te 2 trilyona çıkarmayı hedefliyoruz. 8 Yıl önce 26. sıradaydık geldik 17. sıraya yükseldik. 8 Yılda 9 basamak çıktık şimdi 7 basamak çıkacağız 12 yılda. Bunu da bu millet Allah'ın izniyle çıkarız. Bunu başaracağız. Nüfusumuz 82 milyon olacak. Hele hele benim tavsiyelerimize uyarsa daha fazla olabilir. En az 3 çocuk. Eğer biz şuandaki artış hızıyla devam edersek 2037'de Türkiye'nin nüfusu yaşlı bir ülke haline gelecek. Biz Almanya'nın düştüğü duruma düşmemeliyiz. Şuanda biz genç nüfusumuzla övünüyoruz. Ekonominin temel taşı insandır diyorsak buraya dikkat edeceğiz.

Geçen sefer İzmir'e çok ciddi haksızlık yaptılar ve orada alınan kararı ben siyasi bir karar olarak görüyorum. İnşallah bu defa böyle bir yanlışla karşı karşıya kalmayız. İzmir hem Türkiye'nin hem Akdeniz'in incisi. İzmir'i daha da büyütelim istiyorum. İzmir'in her imkanını dünyaya daha da güzel sunalım. İzmir bir marka şehir olsun istiyorum fakat bir de şunu istiyorum. Hep birlikte ortak bir çalışma ile şu kentsel dönüşüm değişim projelerinde bize destek verin şu ucubelerden kurtulalım. Şu anda Limontepe, Değirmendere o bölgede görüyorsunuz. Bir tarafta şuanda yapılan TOKİ var ama diğer tarafta da garabet var. Bunları bir an önce yıkıp kentsel dönüşüm değişimde yapmak. Burada insanca yaşamıyorsunuz diyoruz gelin daha güzellerini yapalım diyoruz hayır diyorlar. Gelin bunu hep birlikte çözelim ikna edelim. ESİAD Yüksek İstişare Toplantısına başarılar diliyor, başta sayın başkan ve yöneticiler olmak üzere herkese şükranlarımı sunuyor, hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Kaynak: İHA