Ebedi başkent fotoğrafları

Fotoğrafçı Tassos Venetsanopoulos, 15 yıl önce geldiği İstanbul'dan o kadar etkilenmiş ki, bir sergi oluşturacak kadar fotoğraf biriktirmiş.

Ebedi başkent fotoğrafları
Tassos Venetsanopoulos, Yunanistanlı bir fotoğrafçı. 1950'de Atina'da doğmuş ve küçükken babasının Leica'sıyla fotoğrafçılıkla tanışmış. Üniversitede ekonomi eğitimi alsa da, fotoğraf tutkusundan kopmamış. National Geographic ve Traveller gibi dergilerde fotoğrafçı olarak çalışarak hayatını kazanan Venetsanopoulos'un, yolu 1997'de İstanbul'a düşüyor ve gördüğü bütün şehirleri unutturan bir şehir görüyor: "İlk kez 1997'de İstanbul'a geldim. İstanbul'u gördüğüm ilk an benim için inanılmazdı; çok şaşırmıştım. Çünkü Yunanistan'da herkes İstanbul hakkında, Ayasofya hakkında konuşur, ne kadar büyüleyici olduklarını anlatırdı. Ama buraya geldiğimde, gördüklerimin bana anlatılanın çok ötesinde olduğunu anladım." Venetsanopoulos, İstanbul'dan o kadar çok etkileniyor ki sadece fotoğraf çekmek için gidip gelmeye başlıyor kente. Çünkü gezip, gördüğü diğer şehirlerden farklı bir bağ kuruyor İstanbul'la; bir 'ikinci ev' hissini yakalıyor: "Londra, Paris, Madrid gibi bir şehre gittiğim zaman kendimi bir turist gibi hissediyorum. İstanbul'a geldiğimde ise kendimi hiç turist gibi hissetmedim. Tamam, dilimiz ve dinimiz farklı ama karakterler ve alışkanlıklar aynı. Burası benim ülkem; doğduğum, büyüdüğüm, yaşadığım yer gibi." Venetsanopoulos'un 1997 ile 2009 arasında, İstanbul'a gidip gelerek çektiği fotoğraflardan oluşan sergi şimdi İstanbul'da. Beyoğlu'nda bulunan Cezayir Sergi Salonu'nda, Anadolu Kültür ve Eurasia Yayıncılık'ın katkılarıyla 'Ebedi Başkent İstanbul' adıyda bugün açılan sergide 48 fotoğraf var. Fotoğraflar İstanbu'da süren yaşamı anlatıyor. Sanatçının da vurgulamak istediği bu zaten: "Turistler gibi, tarihi yerlerin, kiliselerin, camilerin ya da sarayların fotoğraflarını çekmek istemedim. İstanbul'daki hayatı ve onu yaşayan insanları fotoğraflamak istedim." İstanbul'da fotoğraflamayı en çok sevdiği yer, dar sokaklarıyla Beyoğlu. Tabii, tarihi yarım adayı da eklemeden geçemiyor: "İnsanları ve akıp giden hayatı belgelemeyi seviyorum," diyor. Önümüzdeki yıllar için de bir projesi var. Türk bir fotoğrafçıyla ortaklaşa çalışarak bir sergi hazırlamak istiyor. "O Selanik'i fotoğraflayabilir, ben de başka bir şehri, mesela İzmir'i fotoğraflayabilirim. Bu, bir Yunanistanlı'nın Türkiye'yi, bir Türk'ün de Yunanistan'ı nasıl gördüğünü ortaya koyar," diyor. Sergi 25 Mayıs'a kadar açık.