‘‘Hayvana Hakaret‘‘ Davası

Ankara Barosuna kayıtlı avukat Sedat Vural, insanların, kaba eylemler üzerine başkalarına hayvan isimleriyle hitap etmesinin, ‘‘hayvanlara hakaret‘‘ anlamına geldiğinin ve bu tür ifadelerin ‘‘Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesine‘‘ aykırı olduğunun tespiti için dava açtı.

Vural, Ankara Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı davanın dilekçesinde Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) ‘‘Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi‘‘nin şu bölümlerini alıntıladı:

‘‘Giriş: Yaşayan bütün canlıların doğal haklara sahip olduğunu ve sinir sistemi olan her hayvanın kendine özgü hakları bulunduğunu, bu doğal hakların küçümsenmesi ve hatta kolayca göz ardı edilmesinin doğa üzerinde ciddi zararlar doğuracağını ve insanoğlunun hayvanlara karşı suç işlemesine sebebiyet vereceğini, türlerin birlikte olmasının diğer hayvan türlerinin yaşama hakkının insanoğlu tarafından tanınmasını ifade edeceğini, insanoğlu tarafından hayvanlara saygı gösterilmesinin bir insanın bir diğerine gösterdiği saygıdan ayrı tutulamayacağını dikkate alarak, ilan edilir.‘‘

Bildirgenin 2. maddesinde ‘‘Bütün hayvanlar saygı gösterilme hakkına sahiptir‘‘ denildiğine dikkati çeken Vural, ‘‘insanların kaba söylem ve eylemlerinin, tamamen insana özgü tüm çirkin hareketlerin öküz, ayı, eşek, köpek, kedi ve keçi gibi hayvan isimleriyle anılmasının, hayvanlara yönelik şiddete zemin hazırladığını, hayvanlara hakaret, küçümseme ve aşağılama olduğunu‘‘ ifade etti.

Vural, bu söylem ve eylemlerin, uluslararası ‘‘Hayvan Hakları Evrensel Bildirgesi‘‘nin girişi ile 2. maddesine aykırılığının davayla tespitini istedi.

Dünyadaki tüm canlıların, özellikle insan ve hayvanların hak ve özgürlüklere sahip olduğunu ifade eden Vural, ‘‘İnsan ve çevre hakları ihlalleri karşısında yüzlerce dava açmış ve kitaplar yazmış bir avukat olarak, dünya komşumuz, yaşam ortağımız, pozitif enerjimiz, çıkarsız sevgimiz hayvanlara ve onların haklarına karşı kayıtsız kalmayı öncelikle insan onuruna aykırı gördüğümden, evrensel ve toplumsal taraf olarak bu davanın açılmasını zorunlu gördüm‘‘ ifadesini kullandı.

-‘‘İNSANLIK ONURUNUN GEREĞİ‘‘-

Bazıları için Türkiye‘de hayvan haklarını tartışmanın lüks sayıldığını, oysa bunun bir ihtiyaç ve insanlık onurunun gereği olduğunu belirten Vural, onurlu bir insan olmanın yalnızca insan haklarını değil, her türlü canlının haklarını da korumayı gerektirdiğini dile getirdi.

‘‘Üzülerek belirtmek isterim ki ülkemizde bir insanın bir insana hayvan ismiyle hitap etmesi, hakaret kabul edilmektedir. İnsan tarafından yapılan kaba bir eylemin hayvan ismiyle anılması genel bir söylem haline gelmiştir‘‘ ifadelerini kullanan Vural, dilekçesinde bazı gazeteci ve yazarlar ile siyasetçilerin ifadelerinden örneklere yer verdi.

Kaynak: AA