Çydd Davasına Öğle Arası Verildi

Ergenekon soruşturması kapsamında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) yöneticileri ile üyelerinden oluşan 8 şüphelinin yargılanmasına başlandı.

Davada tutuklu sanık bulunmazken, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi‘ndeki ilk duruşmada firari ÇEV eski Başkanı Gülseven Yaşer dışındaki 7 sanık hazır bulundu. Duruşmaya Yaşer adına avukatları katıldı. İstanbul Baro Başkanı Avukat Ümit Kocasakal‘ın da aralarında olduğu bir grup avukat da duruşmada gözlemci olarak yer aldı. Mahkeme Başkanı, Türkiye Barolar Birliği‘nin duruşmadan önce yazılı olarak gözlemci sıfatıyla katılma talebinde bulunduğunu belirterek, Türkiye Barolar Birliği‘nin duruşmada gözlemci

olarak hazır bulunduğunu belirtti.

Gözlemci olduğuna ilişkin söz isteyen Baro Başkanı Ümit Kocasakal‘a mahkeme taraf olmadığı için söz vermeyince salonda tartışmalar yaşandı.

Baro başkanının resmi yazı ile başvurması gerektiğine değinen Mahkeme Başkanı Vedat Yılmazabdurrahmanoğlu, tartışmaların büyümesi üzerine "Böyle yaparsanız duruşmayı kapatacağım" diyerek sanık avukatlarını uyardı. Üye hakim Mehmet Karababa ise İstanbul Barosu‘nun gözlemci olarak salonda olduğunu ve seyircilerin bulunduğu bölümde duruşmayı izleyeceğini bildirdi. Ancak izleyiciler arasından bir kişi "Seyirci ne? Burada maç mı izleniyor?" diye itiraz etti. Karababa ise, "Seyirci, izleyici ne fark eder?

Burada kasıt yok. Kelimelere takılmayın" dedi.

Sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasının ardından mahkeme başkanı usüle ilişkin talepler için sanık avukatlarına söz verdi. Söz alan Gülseven Yaşer‘in avukatı Hüseyin Buzoğlu, davanın Poyrazköy davasıyla birleştirme talebiyle açıldığını hatırlatarak, mahkemenin UYAP tarafından belirlenmediğini, dolayısıyla mahkemenin dosyadan el çekmesini talep etti. Avukat Buzoğlu, sanıkların anayasal düzeni değiştirmek ve hükümeti yıkmakla suçlandığını vurgulayarak hükümetin ve meclisin Ankara‘da olduğunu belirterek

dosyanın yetkisizlik kararı verilerek Ankara‘ya gönderilmesini istedi. Avukat Buzoğlu, iddianamenin delil klasörlerinde yer aldığını iddia ettiği hukuka aykırı delillerin de dosyadan çıkartılmasını ve iddianame okunurken bu delillerin okunmamasını da talep etti.

Fatmanur Gerçel‘in avukatı Serkan Günel, Baro Başkanı Ümit Kocasakal ile yaşanan tartışmada sık sık araya giren üye hakim Mehmet Karababa‘nın giydiği cübbeye dikkat çekerek, "Mehmet Karababa, mahkeme başkanlığınıza ortak olduğunu giydiği çift çelenkli cübbeyle de gösteriyor zaten" dedi. Avukat Günel, üye hakim Karababa‘nın sadece mahkeme başkanlarının giydiği yakasında çift çelenk bulunan cübbeyi giymesini eleştirerek Karababa‘nın mahkeme başkanından izin almadan konuşmasına da tepki gösterdi.

Taleplere ilişkin görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı Nuri Ahmet Saraç, öncelikle bugünün 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma Günü olduğunu belirterek "Çanakkale şehitlerinin önünde saygıyla eğiliyorum" dedi. Ardından yetki itirazına ilişkin görüşünü açıklayan Savcı Saraç, iddianamenin meclisi ve hükümeti devirmeye yönelik değil, terör örgütü üyeliği suçlamasıyla açıldığını ifade etti. Dolayısıyla yetkili mahkemenin Ankara olmadığını söyleyen Saraç, iddianamenin uzunluğu nedeniyle mahkemenin

görevlendireceği kişilerce okunmasını talep etti.

Savcı Saraç‘ın, Avukat Hüseyin Buzoğlu‘nun "mahkemenin dosyadan el çekmesi" talebine iliklin mütalaa vermemesi üzerine Avukat Buzoğlu mahkemenin dosyadan el çekmesi talebini yeniledi. Bu sırada araya giren Üye Hakim Mehmet Karababa, "Talebinizi açıkça ifade eder misiniz? Reddi heyet talebinde mi bulunuyorsunuz?" diye sordu. Buzoğlu ise hakim Karababa‘nın, mahkeme başkanından izin almadan araya girmesini eleştirince Hakim Karababa, "Ben burada tuzluk değil, hakimim. Tabi ki konuşurum" diye tepki gösterdi.

Bunun üzerine Avukat Buzoğlu, "Bir ret talebim yok. Dosyadan el çekmenizi istiyorum. Sayın Karababa‘nın ‘tuzluk‘ deyiminden başka ret nedeni yok" dedi.

Talepleri değerlendiren mahkeme başkanı öncelikle salonun çok kalabalık olduğunu ve salonda olan herşeye kendisini yetişmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak üye hakimlerin kendisine yardım etmek için zaman zaman araya girdiğini ve hakim olarak buna hakları olduğunu ifade etti.

Dosyaya yetkisizlik kararı verilmesi talebi reddeden mahkeme heyeti sanıklarla ilgisi olmadığı iddia edilen delillerin dosyadan çıkarılmasının nihai kararla verileceğini hükmetti.

Mahkeme, iddianamenin özetlenerek cumhuriyet savcısı tarafından okunmasını kararlaştırarak duruşmaya 1 saat öğlen arası verdi.

Kaynak: İHA