Kılıçdaroğlu‘ndan "Yeni Chp" Vurgusu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yeni Cumhuriyet Halk Partisi olarak alın terinden yana, yoksulluktan yana tavrımızı koyacağız. Çekinip korkmayacağız. Bedel ödemekten de korkmayacağız. O bedeli ödemek bizim için onur olacak" dedi. "Yeni CHP" vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, AK Parti‘yi de sık sık Avrupa‘ya şikayet etti.

CHP İstanbul İl Başkanlığı ve DİSK tarafından organize edilen "Sosyal Demokrasi‘nin Sosyal‘i nedir" konulu konferans Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü‘nde düzenlendi. Konferansa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun yanı sıra CHP‘li yöneticiler, DİSK Eski Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Avrupa Sendikalar Konfederasyonu Eski Genel Sekreteri Emilio Gabaglio ve çok sayıda partili katıldı.

Toplantıda konuşan Süleyman Çelebi, "Türkiye‘nin sosyal devletten sadaka toplumu haline getirilmeye çalışıldığı bir dönemde bu toplantının yapılması önemlidir. Sosyal demokrasinin amacı piyasaların yarattığı eşitsizliği gidermek, toplumda adaleti sağlamaktır. Sosyal demokrasinin ilkeleri özgürlük, eşitlik adalet ve dayanışmadır. Topluma sorunlara yaklaşımda bu ilkeleri esas alır" dedi.

Çelebi, Türkiye‘de yoksulluğun hızla yayıldığını ve bunun da sosyal uyumu tehdit ettiğini ifade ederek, "Bu cemaat yardımlaşması ile değil sosyal dayanışma ile çözülmesi gereken bir konudur. CHP‘nin başta aile sigortası olmak üzere taşeron uygulamasına son verilmesi, sendikal hak ve özgürlükler konusunda standartlar getirilmesi konusundaki topluma verdiği taahhütler önemlidir. Çünkü iktidardaki hükümet tarafından bu konuda asla bir iyileşme söz konusu olmamıştır. Tam tersine geriye gidişler hak kayıpları

olacaktır. Türkiye - AB ilişkilerinde sürekli gündemde olan 19 numaralı sosyal işler başlığı sendikalar yasasında değişiklik yapılmadığı için açılmamaktadır. Bu durum hükümetin samimiyetinin kanıtlarından biridir" diye konuştu.

Daha sonra söz alan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu‘nun, sık sık "Yeni CHP" vurgusu yapması dikkat çekti. Konuşmasında AK Parti‘yi sık sık Avrupa‘ya şikayet eden Kılıçdaroğlu, sendikaları da eleştirdi. Kemal Kılıçdaroğlu, "Sendikalar bölündü. Bir grup iktidarın yandaşlığına soyundu. Onları savundular. Hakları elinden alınıyor ama onlar iktidara destek veriyorlar. Bunun faturasını onlar ödemedi. Faturasını işçiler ödedi ödemeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.Yoksulluğun Türkiye‘de önemli bir sorun

olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Başbakan ‘kriz bizi teğet geçti‘ dedi. Milyonlar işsiz kaldı. Bir çok işsiz başbakanın sözlerine inandı. Özellikle toplumu alt katmanları için ağır fatura ödendi. Bu nedenle sosyal demokrasinin sosyal yönü önemli" açıklamasında bulundu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye‘de bir kriz olduğunu fakat krizin faturasını kimin ödeyeceğinin önemli olduğunu söyledi. Medyayı da eleştiren Kılıçdaroğlu, "Medya, toplumum alt kesimini unuttu. Sabah kahvaltısı veremedim diye intihar eden kadının haberini medya üçüncü sayfadan gördü. Zaten AKP yandaşı gazetelerde bu haber bile olmadı. Onlar için bir annenin çocuklarına kahvaltı veremedi diye intihar etmesi haber bile değil. Oturduklar koltuklarına purolarını alıp beklediler. Başbakan neler

söyleyecek de biz manşete çıkaracağız. Bu tablo Türkiye‘nin utanç tablosudur. Yoksulluk arttı ama toplumda hak kavramını da çaldılar. İhale mantığı ile yoksula yanaştılar. O yoksulları utanmadan kuyruğa dizdiler, para, makarna, yiyecek dağıtmak için. Onların onuru var mıdır yok mudur düşünmediler bile. Çünkü onu yapan insanlarda insan kavramı yoktu. Onu yapan insanlar tek düşüncesi vardı ‘nasıl iktidarımı korurum‘" dedi.

Aile sigortası konusunda yapılan eleştirilere de tepki gösteren Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz ne yaptık ‘size aile sigortası getireceğiz‘ dedik, onurlu bir birey olarak sizi görüyoruz dedik. ‘Geliriniz yoksa size her ay 600 TL para vereceğiz‘ dedik. Bir kıyamet koptu. ‘Siz bunun kaynağını nereden bulacaksınız, hayalcisiniz‘ dediler. Avrupa‘da uygulanıyor da hayalci değil biz yapacağımız zaman mı hayalci oluyoruz. Sen daha dün aile sigortasına karşı çıkan Başbakan olarak kadınların yüzüne nasıl bakabiliyorsun. Onurdan bahsederler yoksulun onuru ile oynarlar, Müslümanlıktan bahsederler

yoksulluğu teşhir etmenin Müslümanlıkta ne anlama geldiğini bilmezler. İşsizlik sigortası fonu kimin parası, işçilerin. Bu parayı alıp ne yapıyorsun. Bedel ödemeyince bir toplumu aydınlığa kavuşturamazsınız. Ben koltuğumda oturayım. Altımda da işçi parası ile alınmış Mercedes‘im var. İşçi sorunundan bana ne. Biz o açıdan kan kaybeden sendikal hareketin bu nedenle kan kaybettiğini bilmemiz gerekiyor. Yeni bir süreci başlatmak zorundayız. Taşeron işçiye son dedik. Biz söylüyoruz kimse söylemiyor. Taşeron

işçilik bir işçinin emeğinin yasalar dışında sömürülmesine olanak hazırlayan sistemdir."

"Yeni CHP" vurgusu yapan Kılıçdaroğlu, "Biz halkın partisi olarak yeni Cumhuriyet Halk Partisi olarak, altını çiziyorum yeni Cumhuriyet Halk Partisi olarak alın terinden yana, yoksulluktan yana tavrımızı koyacağız. Çekinip korkmayacağız. Bedel ödemekten de korkmayacağız. O bedeli ödemek bizim için onur olacak" dedi.

Kılıçdaroğlu, bedelli teklifine ilişkin şunları söyledi:

"Biz askerlik süresini dedik ki önce 9, sonra 6 aya indireceğiz. Dedik ki yine profesyonel ordu olsun böyle milyonlarca kişiyi niye silah altın alalım. Daha etkin güçlü bir ordu olsun. Binlerce insan sıra bekliyor askerlik diye. Varlıklı olanlar bedel ödesin, varlıksız olanlardan ücret alınmasın. Vay efendim siz bunu nasıl söylersiniz. Biz bunu söyleriz. Niye söyleriz? Araştırır bakarız sonra söyleriz. Birileri gibi söylemeyiz. Binlerce insan askerlik için sıra bekliyorsa bu yığılmanın biran önce

eritilmesi lazım. Bir koşul daha koyduk. Bedelli askerlik yapanlardan alınacak ücretlerle öğrenci yurdu yapılacak başka bir yere harcanmayacak. Önemli bir değişime imza atıyoruz. Bugüne kadar çözülmeyen yurt sorunu çözeceğiz. Kafayı ona taktılar çocuklar karanlık odaklara teslim olamayacak."

Kılıçdaroğlu konuşmasında hükümeti sık sık Avrupa‘ya şikayet etti. Demokraside basının özgür olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Medya çalışanları var bu mikrofonları ellerinde tutan. Avrupalı dostlarımız duysun, bu medya çalışanlarının yıpranma hakkını AKP hükümeti elimizden aldı. Yandaş medyanın patronlarına sormak istiyorum; sizin çalışanların hakkı elinizde alınırken iki satır yazı yazma cüretini niye göstermiyorsunuz. Biz yandaş medyayı eleştirirken orada çalışanları eleştirmiyoruz. Onlar haberci. Alın

terini döküp ekmek parası kazanıyorlar. Bizim eleştirimiz iktidardan beslenen, borazanlığını yapanlar. Birey düşünemeyecekse birileri onun yerine düşünecekse sosyal devlet yoktur. Bireyin özgürlüğü onun hukukun üstünlüğüne inanmasıyla başlar. Benim özgür olmam yetmez. Ben özgür olacağım ama sizler de özgür olacaksızın, medya da özgür olacak. Kimsenin telefonla konuşmaya cesaret edemediği, gazete patronlarının manşetlere müdahale ettiği, bazı köşe yazarlarının işine son verildiği bir düzene AKP ileri

demokrasi diyor" açıklamasında bulundu.

Kılıçdaroğlu sözlerini şöyle tamamladı:

"İnançların sömürüldüğü bir alandır Türkiye. İnançların sömürüldüğü bir yerde etnik kimliklerin siyasete alet edildiği bir yerde sağlıklı bir demokrasiden bahsedilir mi. Her şeye rağmen mücadele edeceğiz. Bir kişi kalsak bile yılmayacağız mücadele edeceğiz. Biz insan haklarına, yargı bağımsızlığına inanan bir partiyiz. Getirsinler AB standartlarını elimizi kaldırmaya hazırız. Bir parti var söylemleri ile eylemleri taban tabana zıt. A derse Z yapacaktır. Özgürlük dese özgürlükleri kısıtlayacaktır. ‘12

Eylül darbecilerinden hesap soracağız dediler‘ bırakın hesap sormayı madalya verdiler, maaşlarına zam yaptılar, cumhurbaşkanlığı makamına kadar ağırlayıp konuk ettiler. Söylemlerin arkasına hiçbir Avrupalının takılıp gitmesini istemem. Gerçekler biraz acı ama söylemekte kararlıyız."

Kaynak: İHA