Aziz Yıldırım‘ın Avukatından ‘Paşa‘ya 3 Rus‘ Haberine Yalanlama
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım‘ın avukatı Umur Yaşar, müvekkili ile eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt‘a ilişkin bugün bir gazetede yayımlanan haberin içeriğinin tamamen gerçek dışı olduğunu açıkladı.
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım‘ın avukatı Umur Yaşar, "Askeri Casusluk ve Şantaj" davasında dava dosyasına giren ve ele geçen belgeler arasında yer alan "Aziz Yıldırım‘ın eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt‘a 3 Rus kadın ayarlayıp videoya çektiği" iddialarına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Haberin içeriğinin tamamen gerçek dışı olduğunu bildiren Yaşar, "Bugün Habertürk Gazetesi‘nde, ‘askeri casusluk ve şantaj davası‘nda dava dosyasına giren ve soruşturma sırasında sanıklardan ele geçen
belgeler arasında yer alan bir belgenin içeriği manşetten yayınlanmıştır. Belgeyi hazırlayanlar tarafından belge içeriğinin gerçek dışı olduğu hususuna haberin ayrıntısında her ne kadar yer verilmiş ise de, haberin veriliş şekli son derece çirkindir. Açılan davaya dayanak olan iddianamede yer almayan ve başka bir maddi delille ispatlanmamış bir bilginin bu şekilde verilmesi, kamuoyunda müvekkilimizin aslında olduğundan farklı bir şekilde görülmesine sebep olmaktadır. Bu şekilde asıl dava ve davanın
ekseninden çıkılarak müvekkilimizin odağa yerleştirildiği bambaşka ve çirkin bir tartışma başlatılmıştır. Nitekim bu açıklamayı yapmak da söz konusu durumdan kaynaklanan bir zorunluluk olmuştur. Haberi veren gazeteyi aşan ve tüm ulusal basına malzeme konusu olan iftira temelli bu tartışma; müvekkilimizi içinde bulunduğu aile, iş ve sosyal ortamlarda hak etmediği halde güç durumda bırakacaktır. Bunun sonucu olarak müvekkilimizin kişiliğinde oluşan ağır tahribatın sonuçları da şüphesiz yıllarca sürecektir.
Gazetecilik, son derece kutsal bir meslektir. Gazeteci, önüne hiçbir engel konulmaksızın haber yapmalı ve kamuoyunu doğru bir şekilde bilgilendirmelidir. Ancak bunu yaparken gerçek olmadığı haber ayrıntısında gizlenen yan bilgiler üzerinden kişilerin haklarına saldırı mahiyetinde haber sunumu, gazetecilik mesleğinin evrensel ilkeleri ile asla bağdaşmamaktadır. Gazetecilerin mağduriyeti ile gazetecilerin mağdur ettiklerinin tartışıldığı bir zaman diliminde Habertürk‘te yayınlanan haberin veriliş şekli ile
gazetecilerin mağdur ettiği kişiler son derece çarpıcı bir örnek olmuştur. Habere konu soruşturma kapsamında müvekkilim sanık ya da şüpheli değildir. Soruşturmanın sanık ve şüphelileri ile isnat olunan suçlar iddianameye bağlanmıştır. Hal böyle iken benzer örneklerini son günlerde çokça gördüğümüz itibarsızlaştırma amacıyla insanların şeref ve haysiyetinin ayaklar altına alınması çabasının bir benzeri bu gün müvekkilimize ve Sayın Büyükanıt‘a karşı yapılmaktadır. Bu şekli ile sunulan haber aynı zamanda
müvekkilimin kişilik haklarına yönelik bir basın suç mahiyetindedir. Son olarak haberde bahsi geçen olayın tamamen gerçek dışı olduğunu, kişi ve kurumları yıpratma amacına yönelik bir iftiradan ibaret olduğunu, müvekkilimin Sayın Büyükanıt ile aynı takımın taraftarı olmak dışında ortak başka bir ilişkileri olmadığını saygı ile arz ederiz" dedi.
Kaynak: İHA
belgeler arasında yer alan bir belgenin içeriği manşetten yayınlanmıştır. Belgeyi hazırlayanlar tarafından belge içeriğinin gerçek dışı olduğu hususuna haberin ayrıntısında her ne kadar yer verilmiş ise de, haberin veriliş şekli son derece çirkindir. Açılan davaya dayanak olan iddianamede yer almayan ve başka bir maddi delille ispatlanmamış bir bilginin bu şekilde verilmesi, kamuoyunda müvekkilimizin aslında olduğundan farklı bir şekilde görülmesine sebep olmaktadır. Bu şekilde asıl dava ve davanın
ekseninden çıkılarak müvekkilimizin odağa yerleştirildiği bambaşka ve çirkin bir tartışma başlatılmıştır. Nitekim bu açıklamayı yapmak da söz konusu durumdan kaynaklanan bir zorunluluk olmuştur. Haberi veren gazeteyi aşan ve tüm ulusal basına malzeme konusu olan iftira temelli bu tartışma; müvekkilimizi içinde bulunduğu aile, iş ve sosyal ortamlarda hak etmediği halde güç durumda bırakacaktır. Bunun sonucu olarak müvekkilimizin kişiliğinde oluşan ağır tahribatın sonuçları da şüphesiz yıllarca sürecektir.
Gazetecilik, son derece kutsal bir meslektir. Gazeteci, önüne hiçbir engel konulmaksızın haber yapmalı ve kamuoyunu doğru bir şekilde bilgilendirmelidir. Ancak bunu yaparken gerçek olmadığı haber ayrıntısında gizlenen yan bilgiler üzerinden kişilerin haklarına saldırı mahiyetinde haber sunumu, gazetecilik mesleğinin evrensel ilkeleri ile asla bağdaşmamaktadır. Gazetecilerin mağduriyeti ile gazetecilerin mağdur ettiklerinin tartışıldığı bir zaman diliminde Habertürk‘te yayınlanan haberin veriliş şekli ile
gazetecilerin mağdur ettiği kişiler son derece çarpıcı bir örnek olmuştur. Habere konu soruşturma kapsamında müvekkilim sanık ya da şüpheli değildir. Soruşturmanın sanık ve şüphelileri ile isnat olunan suçlar iddianameye bağlanmıştır. Hal böyle iken benzer örneklerini son günlerde çokça gördüğümüz itibarsızlaştırma amacıyla insanların şeref ve haysiyetinin ayaklar altına alınması çabasının bir benzeri bu gün müvekkilimize ve Sayın Büyükanıt‘a karşı yapılmaktadır. Bu şekli ile sunulan haber aynı zamanda
müvekkilimin kişilik haklarına yönelik bir basın suç mahiyetindedir. Son olarak haberde bahsi geçen olayın tamamen gerçek dışı olduğunu, kişi ve kurumları yıpratma amacına yönelik bir iftiradan ibaret olduğunu, müvekkilimin Sayın Büyükanıt ile aynı takımın taraftarı olmak dışında ortak başka bir ilişkileri olmadığını saygı ile arz ederiz" dedi.