BDP’li Kışanak: Güneş‘in söylediği iddia edilen sözleri biz de araştırıyoruz

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkanı Gülten Kışanak, CHP Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş’in söylediği iddia edilen ‘Kürtler kucağımıza oturacak‘ sözlerini araştırdıklarını söyledi. Şırnaklı işadamların onurlarına verilen yemekte iş adamlarla b

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkanı Gülten Kışanak, CHP Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş’in söylediği iddia edilen ‘Kürtler kucağımıza oturacak‘ sözlerini araştırdıklarını söyledi. Şırnaklı işadamların onurlarına verilen yemekte iş adamlarla bir araya gelen Gülten Kışanak, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkanı Gülten Kışanak, CHP Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş’in söylediği iddia edilen sözler için “Biz de konuyu araştırıyoruz. Oradaki il örgütümüzü aradık. Toplantıya katılan kişilerden konunun doğru olup olmadığını araştırmalarını istedik. Biz kendi arkadaşlarımızın araştırma sonuçlarını bekliyoruz.” diye konuştu. “KÜRT SORUNUNDA TEK ENGEL HÜKÜMETİN TUTUMU” Hükümetin açılımdan bahsettiğini, ancak pratikte demokratikleşme adına düzgün bir adım atılmadığını ileri süren Kışanak, “8 yıllık AKP iktidarı döneminde bu ülkede demokrasileşme adına doğru düzgün hiçbir adım atılmadı. Hele hele Kürtlerin hak ve özgürlükleri konusunda Kürtlerin demokrasi yaşamanı kolaylaştırmak konusunda hiçbir yaklaşım görmedik. Tam tersine politikacılarımız, halkımız, sivil toplum örgütleri temsilcileri sürekli baskı ve tehdit altındalar. Bu ülkeye barış gelecekse bizim mücadelemizin sonucu ile gelecek. Bu ülkeye özgürlük gelecekse bizim mücadelemiz sonucunda gelecek. Geldiğimiz aşama kritik bir aşamadır. Yanlış adımlar atılması bizi yeniden kaosun içerisine sürükleyebilir. Şu anda gerçekten de çözüm konusunda koşullar alabildiğine müsaittir. Çözümü gerçekleştirmek için demokratik adımlar atmak için bütün koşullar mevcuttur. Bir tek engel kalmıştır hükümetin tutumudur.” dedi. “TUNUS VE MISIR’DAKİ DEĞİŞİME KARŞI ÇIKMAK YANLIŞTIR” Tunus ve Mısır’daki halk isyanlarına değinerek halkın değişim taleplerinin mutlaka kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Kışanak, Başbakan‘ın konuşmasına atıfta bulundu. Kışanak, “Başkalarına halkı dinleyin diyor. Başkalarına sokağı dinleyin diyor. Halkın taleplerine yanıt verin diyor. Ama bu ülkede sokağa çıkana copla gaz bombalarıyla panzerlerle müdahale ediliyor. Ortadoğu‘da gerçekten demokrasi konusunda motor gücü görebilecek Türkiye’nin de demokratikleşmede çok sıkıntıları var. Kürt halkının 30 yıllık mücadelesi de bunlardan birisidir.” diye konuştu. “KCK DAVASI UTANÇ DAVASIDIR” KCK davası hakkında konuşan BDP Eş Başkanı Gülten Kışanak, KCK davasının siyaset ve demokrasi adına utanç davası olduğunu savundu. Kışanak, “Yürütülen duruşmalar sürecinde anadil konusunda takınılan tutum bu utancı birkaç kat daha artırmıştır. Hiçbir tahliye talebini değerlendirmeyen bu konuda dosyayı yerinde incelemeyi duymayan sadece Kürtçe savunma yapmak istedikleri için sürekli tutukluluk süresini uzatan bir mahkeme ile karşı karşıyayız. Türk Silahlı Kuvvetleri‘nden Milli Güvenlik Kurumu‘na Başbakan‘a kadar her biri bu mahkemeye talimat vermiştir ve arkadaşlarımızın tutuklanmaların nedeni bu talimattır. Bu kadar açık bir siyasi, dava ile karşı karşıyayız.” iddialarında bulundu. Torba yasa tasarısının tüm işçilerin asgari ücretlerinde düşüş olmasına neden olan bir yasa olduğunu ileri süren Kışanak, “Biz her zaman sonuna kadar bu yasaya karşı en güçlü muhalefetimizi yürüteceğiz, emekçilerin yanında olacağız. Hak gaspların durdurulması için güçlü bir muhalefet sürdüreceğiz.” şeklinde konuştu. “KAYIPLARIN BULUNMASI 2 CÜMLELİK SÖZE KALDI” Toplu mezarlar ve kayıpları hakkında da konuşan Kışanak, şöyle konuştu: “Biz 3- 4 yıldır AKP hükümetine açık ve net bir şekilde şunu öneriyoruz, diyoruz ki 21. yüz yılda bir ülkenin yönetimi kendi ülkesinde kaç tane yurttaşının kayıp olduğunu bilmiyorsa bu ayıptır. Yapacağımız çok küçücük bir şey var. Başbakan olarak çıkıp diyeceksiniz ki; kayıplar insanlık suçudur. Faili meçhul cinayetler yanlıştır. Biz bunları sonuna kadar araştıracağız. Kimin bilgisi belgesi varsa getirsin. Bu ülkenin idari makamlarına hukuk makamlarına harekete geçirseler bu sorun bir yıla kalmaz bütün çıplaklığı ile ortaya çıkabilir. Kazara bir vicdanlı savcı bulabilirsek bir yerde toplu mezarlar konusunda kazı yapılabiliyoruz. Ama bu ülkede Şemdinli savcısının başına gelenler bir yerde dururken vicdani savcı olmak da kolay değil. Orada çocuklara sahip çıkıldığını, iyi çocukların suçunu ortaya çıkaran savcının da başına neler geldiğini herkes biliyor. Onun için yargılamadan savcıların bu konuda doğru iş yapabilmesi için bir siyasi irade gerekiyor. Başbakanlık iki cümlelik sözüne bakıyor. Başbakan çıkıp diyecek ki, ey idari makamlar, ey yargı makamları sonuna kadar arkanızda siyasi destek var. Bu ülkede işlenmiş bir insanlık suçu varsa bulun araştırın. Size gelen şikâyetleri ciddiye alın ve peşini bırakmayın diyecek. Bunu dediği an bunlar hepsi peş peşe çözülür. Ama bunu demiyor. Bu gerçeklerle yüzleşmek istemeyen bir iktidarla karşı karşıyayız. Şu anda Ergenekon diye yargılananların birçoğu bu coğrafyada işledikleri suçları neredeyse bir kahramanlık öyküsü gibi anlatmaya çalışıyorlar. Gittim 50-60 kelle aldım diyen adam, kendisine kelle avcısı diyen adam, medyada çıkıp kahramanlık yapmış gibi dolaşan insanlar var.” “VEKİL ADAYLIĞINDA CEZAEVİNDEKİ TUTUKLULARDAN FARKIMIZ YOK” Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Gülten Kışanak son olarak 2011 genel seçimlerinde milletvekili adaylarının belirlenmesinde cezaevinde hükümlü bulunan tutuklulardan hiçbir farklarının olmadığını savundu. Kışanak, “Cezaevlerindeki arkadaşlarımızın adaylığı konusunda da ilkesel olarak asla ve asla hiçbir tereddüdümüz olamaz. Şu anda içerde bulunan arkadaşlarımızın durumu ne ise benim durumum da aynıdır. Hiçbir farkımız yoktur. Biz ilk gün bu operasyon yapıldığı günden şimdiye kadar aynı tutumu söyledik. Aynı tutuma takındık. O arkadaşlarımıza da sonuna aday olma hakları vardır. Böyle bir haklarını kullanırlarsa biz buna saygı da gösteririz. Ama partimizde henüz bir aday tartışması başlamadı. Biz bu çalışmayı en sona bırakıyoruz.” diye konuştu.