Başbakan Erdoğan, Ulusa Seslendi...(2)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin gelişme çizgisinden rahatsız olanların, huzur ve istikrarına gölge düşürmek isteyenlerin oyunlarını bozacaklarını belirterek, "Ülkemizin geleceğini istikrarsızlıktan medet uman karanlık zihinlere asla kurban verm

Başbakan Erdoğan, Şubat ayı Ulusa Sesleniş konuşmasında bölgede yaşanan olayların, Türkiye’nin sahip olduğu huzur ve istikrar ortamının ne kadar önemli, ne kadar değerli olduğunu bir kere daha gösterdiğini belirterek, Türkiye’nin son yıllarda demokraside, ekonomide, sanayide, tarımda ve hayatın her alanında elde ettiği bütün kazanımların temelinde bu huzur ve istikrar ortamının olduğunu vurguladı. Erdoğan, şunları kaydetti: "Türkiye bugün bütün dünyayı şaşırtan bir dinamizm içinde büyüyor, gelişiyor ve kalkınıyorsa bunu hiç kuşku yok ki geleceğine umutla bakan insanlarına borçludur. Biz bütün hedefleri sizlerin ülkenize olan bağlılığınıza, inancınıza, ortaya koyduğunuz fedakarca gayretlere güvenerek koyduk ve koymaya da devam edeceğiz. Türkiye birkaç yıla sığdırdığı bu önemli atılımı toplumsal sinerjiyi en üst seviyede yakalayarak gerçekleştirmiştir. Dünyanın büyük ekonomik sarsıntılar yaşadığı, ülke ekonomilerinin büyük bir kısmının küçüldüğü bir dönemde bizim ülke olarak büyümeye devam edişimizin sırrı da buradadır." GÜNEYDOĞU’DA İHRACAT REKORU Bugün birçok ülkeden ekonomik anlamda kara haberler gelirken, Türkiye’nin iyi haberler almaya devam ettiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, 2010 yılının hedeflenenin altında bir enflasyon oranıyla tamamlandığını hatırlattı. 2011 yılına ait ilk verilerin de yavaş yavaş ortaya çıktığını ve enflasyondan, dış ticaretten yine güzel haberler geldiğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "TİM verilerine göre; ihracatımız da Ocak ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 23 oranında artmış durumda. Sadece Ocak ayı ihracatı 9 milyar 655 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu rakam 2008 yılından sonraki en yüksek ihracat rakamı. Bu rakamın içinde bizi çok sevindiren bir başka güzel nokta var, onu da sizlerle paylaşmak istiyorum: Ocak ayında Güneydoğu Anadolu Bölgemizden yapılan ihracat rekor bir seviyeye ulaşarak 500 milyon dolar oldu. Geçen yıla göre bu bölgemizden yapılan ihracattayüzde 45’lik bir artış var. Bu da gösteriyor ki, Türkiye’nin kalkınma alanında, üretim alanında en sıkıntılı olduğu bölgelerimizde de bugün bir iyileşme, bir canlanma yaşanmaktadır. İnşallah bunun devamı daha da güzel gelecek, ülkemizin dört bir köşesinden daha nice güzel haberler alacağız." Başbakan Erdoğan, 2023’te hedefin ekonomide ilk on ülke arasında yer almak olduğunu belirterek, "İnşallah bunu da başaracağız. Kişi başına milli geliri 25 bin dolar seviyesine çıkaracağız. İhracatı 500 milyar dolara, dış ticaret hacmini 1 trilyon dolara yükseltmek için çalışacağız. İstihdam oranını 10 puan artırarak çalışan nüfusumuzu 30 milyona kadar yükseltmeye gayret edeceğiz. İşsizlik oranını Türkiye genelinde inşallah yüzde 5’lere kadar gerileteceğiz" dedi. Artık bu uzun vadeli hesapları yapmak, bu uzun vadeli hedefleri koymak durumunda olduklarını vurgulayan Erdoğan, "Çünkü Türkiye artık günübirlik hesaplarla durumun idare edilebileceği bir ülke değil. Herkes konumunun hakkını vermek, hesabını iyi yapmak zorunda. Hükümet olarak bu sorumlulukla, bu gereklilikle hareket ediyoruz. Bu yüzden 2023 yılının Türkiye’si için bugünden hedefler koyuyoruz. Hepimiz daha mutlu, daha müreffeh bir Türkiye hayal ediyoruz. Hayal ediyoruz ama asla hayalci değiliz; milletolarak bütün hedeflerimizi yakalayacak potansiyele fazlasıyla sahip olduğumuzu geçen sekiz buçuk yıllık sürede ispat ettik" dedi. "KRİZİN NEDENİ SİYASİLERİN SORUMSUZLUKLARIYDI" Ekonomik kriz dönemine de değinen Erdoğan, "Türkiye nerelerden bugünlere geldi, bunu unutmamalıyız. Bakınız bundan daha on yıl önce tarihinin en ağır krizini yaşıyordu bu ülke. Yaşanan siyasi çalkantılar, ekonominin adeta dibe vurmasına yol açmış, ülke iflasın eşiğine gelmişti. Bu kahırlı günleri hep birlikte yaşamadık mı? Ülkemizin içine düştüğü çaresizliğe hep birlikte üzülmedik mi? Siyasilerin sorumsuzca hal ve tavırları sebebiyle her şey tepetaklak gitmedi mi?" diye sordu. Kriz verilerine de işaret eden Erdoğan, tüm bunlar sonucunda Türkiye’nin dünyadaki imajı, kredibilitesi, güvenilirliğinin herkesin içini acıtacak bir hale geldiğini söyledi. Erdoğan, insanların Türkiye’nin geleceğinden umudu kalmadığını, gençlerin ülkelerini terk etmek istediklerini belirterek, şöyle devam etti: "Bugünün Türkiye’si şükürler olsun ki o günlerin Türkiye’sine hiç benzemiyor. Bugün yediden yetmişe her insanımızın umutları, hayalleri, gelecekten beklentileri var. O günlerde yurt dışına çıkan insanlarımız kimliklerini açıklamaktan adeta utanıyorlardı, bugün dünyanın her ülkesinde gururla dolaşıyorlar. Ekonomide rekor üstüne rekor kırılıyor, yaşanan büyük küresel krizden alnının akıyla çıkan, büyüyerek çıkan birkaç ülkeden biri Türkiye. İnşallah bir daha o karanlık günlere dönmeyeceğiz, huzur veistikrarımızı koruyarak her geçen gün başardıklarımızın üstüne yeni başarılar koyacağız." Kriz döneminde fabrikalar, işletmeler, ticarethanelerin ardı ardına kepenk indirdiğini belirten Erdoğan, "Bugün bir vilayetimize gittiğimizde onlarca tesisi, yatırımı tek bir törenle açıyoruz" dedi. Erdoğan, kamu ve özel sektör yatırımlarıyla Türkiye’nin ’müreffeh geleceğine yürüdüğünü’ kaydetti. KIRGIZİSTAN ZİYARETİ Bu ayın hemen başında geniş bir işadamları topluluğunun da katılımıyla düzenlenen Kırgızistan ziyaretine de konuşmasında yer veren Başbakan Erdoğan, "Sizlerde mutlaka takip ettiniz Kırgızistan’da geçen yıl sıkıntılı bir süreç yaşandı. Oş ve Celalabad şehirlerinde yaşanan olaylar ülkenin tamamını olumsuz şekilde etkiledi. Anayasa referandumu ve ardından yapılan seçimlerle bugün Kırgızistan bölgenin parlamenter demokrasiye sahip bir ülkesi olarak yoluna devam ediyor. Bütün bu süreç boyunca biz bütünimkanlarımızla dost ve kardeş Kırgızistan’ın yanında olduk, bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Bu kararlılığımızı Kırgızistan ziyaretimiz sırasında görüşme imkanı bulduğumuz Cumhurbaşkanı Sayın Otunbeyava, Başbakan Sayın Atambayev ve diğer yetkililere de ifade ettim" diye konuştu. Erdoğan yine bu ay içinde Türkiye-Suriye sınırında bir başka tarihi olayı gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, 6 Şubat günü, Hatay’da Asi nehrinin kenarında Suriye Başbakanı Itri’nin de katılımıyla Dostluk Barajı’nın temelini attıklarını hatırlattı. Erdoğan, "Bu baraj tamamlandığında inşallah iki ülke üretilen elektriği paylaşacak, bu barajın suyundan ortak sulama yapılacak ve tarım arazileri bu ortak eserle taşkınlardan korunacak. Bu dev eser sadece iki ülke için değil, dünya için desembolik değeri yüksek çok güzel, çok önemli bir yatırım aynı zamanda" dedi. "DOĞRU YOLDA İLERLİYORUZ" Türkiye’nin bölgesinde büyük bir değişim yaşanırken, huzur ve istikrarıyla, işleyen demokrasisiyle, gerçekleştirdiği ekonomik atılımla çevresine bir ilham kaynağı olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Ülke olarak doğru yolda ilerliyoruz ve bu gerçek yaşanan her gelişmeyle bir kere daha teyid ediliyor, aynı zamanda da doğrulanıyor. Birliğimizi ve beraberliğimizi her zamankinden daha sağlam tutarak, ülkemizin bu gelişme çizgisinden rahatsız olanların, huzur ve istikrarımıza gölge düşürmek isteyenlerin oyunlarını da bozacağız. Ülkemizin geleceğini istikrarsızlıktan medet uman karanlık zihinlere asla kurban vermeyeceğiz. Türkiye Cumhuriyeti, 100. Kuruluş yıldönümüne bugün ki hedeflerinin tamamınaaydınlık bir ülke olarak ulaşacaktır, bundan hiçbir insanımızın şüphesi olmasın. Kendimize güvenmeye, ülkemize inanmaya her şart altında devam edeceğiz. Biz inanıyoruz ki Türkiye geleceğin en parlak yıldızlarından biri olacaktır. Allahın izniyle hepimiz bu gurur ve mutluluğa doyasıya hasretiz ve bunu yaşayacağız".
Kaynak: İHA