Doç. Karaca: Şiddetin panzehiri sevgiye dayalı şiddetsiz iletişimdir

Şiddetin, insanlığın kaybolduğu noktada başladığı, bunda, karşısındakini anlayacak kadar bir empatiye sahip olmama olduğu belirtildi. Şiddetin, bireysel olduğu kadar, toplumsal dayanakları da olduğuna dikkat çekildi.



Adıyaman Kâhta İlçe İnsan Hakları Kurulu ve Dicle Üniversitesi işbirliğiyle, Kahta Mesleki ve Teknik Eğitim Merkezi (METEM)’nde gerçekleştirilen panele vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Saygı duruşu ve istiklal marşının okunmasının ardından Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığı‘nca hazırlanan ‘İnsan Hakları‘ konulu kısa film izlendi.

Panelin açılışında konuşan Kahta Kaymakamı ve İlçe İnsan Hakları Kurulu Başkanı Coşkun Açık, insan hakları ihlallerinin önlenmesi ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi amacıyla, önleyici faaliyetlerin başında gelen eğitim faaliyetlerine ağırlık verilmeye devam edildiğini söyledi.
Açık; öğrencilerin, okul aile birliği başkan ve üyelerinin ve Kahta halkının, kendi haklarını kullanırken başkalarının haklarına da saygı gösteren bireyler olmaları hedefinden hareketle çalışmalar yapılmakta olduğunu belirtti.

Panele katılan Yard. Doç.Dr. Mehmet Karaca da şiddetsiz iletişime işaret ederek, “Toplumumuzda yaşananlar belirgin bir şiddet olgusu olarak üzerinde durulmayı gerektirmektedir. Şiddet, insanlığın kaybolduğu noktada başlamaktadır. Bunda, karşısındakini anlayacak kadar bir empatiye sahip olmama vardır. Şüphesiz şiddetin bireysel olduğu kadar, toplumsal dayanakları da vardır. Bunun en somut ifadesi, çocukluk dönemlerinin ve içinde yetiştiği kültürün etki alanıdır. Kendisini şiddet uygulayarak ifade edebileceğine inanan, şiddetle ayakta durabileceğini kabul eden bireylerin veya toplumların bazı ortak özellikleri vardır. Bunlar, otoriter görünme ihtiyacı ve özgüven eksikliğidir." dedi.

Araştırma Görevlisi İsmail Kınay ise sunumunda, ‘Ergenlik Döneminde İletişim‘ konusunu ele aldı. Kınay, şöyle konuştu: “Ergen, çocuk değildir ama çocukça davranır, yetişkin değildir ama yetişkinliğe öykünür. Bu gelgiti bol dönemde ergen kendini ispat etmek, yetişkinliğini onaylatmak adına suç içeren davranışlara yönelebilir. Suç, öğrenilebilen bir davranıştır. Öğrenilebilen her davranış, aksini de içerir ve yeniden düzenlenebilir. Suç işlemeden sorun çözmek, ergene öğretilebilir. Bazı ailelerde de evde sorunlar şiddetle sonuçlanıyor ise ergen sorun çözme yöntemi olarak şiddetten başkasını bilmiyordur. Bildiği tek yöntemi kullanmaktan başka çaresi ve seçeneği yoktur.”