Ayşe Kaddafi babasının ölümünü araştıracak
Libya'nın eski lideri Muammer Kaddafi'nin kızı Ayşe Kaddafi, babasının ölümüne neden olan olayları incelemesi için İsrailli avukat Nick Kaufman ile anlaştı.
Ayşe Kaddafi, Kaufman aracılığıyla Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne (UCM) başvurarak, babasının ölümünün soruşturulmasını isteyecek.
Guardian'ın haberine göre, Muammer Kaddafi’nin Ağustos ayında Zintan kentinde muhalif güçler tarafından öldürülmesinin öncesinde ülkeden kaçan Ayşe, babasının ölümüne ait fotoğraf ve belgelerin kendisi üzerinde, “çok ciddi duygusal bunalıma” neden olduğunu belirtti.
UCM’nde savcılık görevi yapan ve çalışmalarını Kudüs’te yürüten Kaufman, konuyla ilgili olarak UCM Başsavcısı Jose Luis Moreno Ocampo’ya bu ayın başında mektup gönderdi ve soruşturma başlatılmasını talep etti.
YANITSIZ KALAN SORULAR
Guardian’ın eline geçen mektupta Kaufman, “Kaddafi ve oğlu Mutassım, en vahşi şekilde öldürüldü ve vücutları teşhir edildi, dahası İslami kuralları tamamen ihlal edecek şekilde anlamsız bir kötü muameleye maruz bırakıldılar. Bu vahşetin görüntüleri dünyanın dört bir yanında yayınlandı ve müvekkilimin ciddi duygusal bunalım yaşamasına neden oldu” ifadesini kullandı.
Kaufman, “UCM’nin Kaddafi ve oğlunun öldürülmesini inceleyip incelemediğine, cenazelerin otopsilerine ait belgelerin ellerine ulaşıp ulaşmadığına, UCM’nin neden bağımsız olarak kendi otopsisini uygulamadığına ve Kaddafi’nin yakalanmasının öncesinde konvoyuna düzenlenen NATO operasyonunun soruşturulup soruşturulmadığına” yönelik soruların yanıtlanmasını istedi.
İsrailli avukat, 13 Aralık’ta gönderdiği mektupta, “Bugüne kadar, ne müvekkilim Ayşe Kaddafi ne de ailesinin herhangi diğer bir mensubuna, kurumunuz tarafından işlenen vahşi cinayetlere yönelik soruşturma açılacağına dair bir bilgi ulaştı” dedi.
UCM’NDEN CEVAP GELDİ
UCM yetkilisi Phakiso Moçoçoko bir hafta sonra savcı Kaufman’a mektup gönderdi ve “Libyalı yetkililerin Kaddafi’nin ölümünü soruşturmak için söz verdiklerini, UCM’nin bu konudaki ilerlemeleri Mayıs ayında rapor edeceğini” belirtti.
Moçoçoko, “soruşturma stratejisinin Libyalı yetkililer tarafından belirleneceğini ve savcıların her iki taraf tarafından işlendiği iddia edilen savaş suçlarını incelemesi gerektiğini” ifade etti.
Kaufman, Moçoçoko’nun mektubunda belirttiği, “iki tarafın” Libyalı muhalif güçler dışında NATO’yu da içermesi gerektiğini belirtti. Kaufman ayrıca, “Libya’daki geçici hükümetin bu suçları incelemeye yetecek kapasitesi olduğuna inanmıyorum. UCM tarafından en kısa zamanda soruşturma başlatılmasını talep ediyoruz” dedi.
İsrailli avukat, Mayıs ayına kadar beklenmesi halinde önemli balistik ve tıbbi delillerin kaybolabileceğini, ayrıca önemli görgü tanıklarının belirlenmesinin zorlaşacağını vurguladı.
ÖLÜMÜ ÇOK TARTIŞILMIŞTI
Kaddafi ve oğlu Mutassım, 20 Ekim günü memleketi Sirte’nin batısında yakalandı. Kaddafi’nin konvoyu, yakalanmasından önce NATO uçakları tarafından vurulmuştu. Vurularak öldürülen Kaddafi, sokaklarda süründürülmeden önce metal bir çubukla cinsel tacize bile uğradı.
Kaddafi, oğlu Mutassım ve istihbarat şefi Abdullah Senussi’nin cesetleri, Misrata kentindeki eski bir soğan deposunda altı gün boyunca sergilendi. Cesetler daha sonra çölde gizli bir yere gömüldü.
Ayşe Kaddafi, Ağustos ayında başkent Trablus’un muhalif güçlerin eline düşmesinden önce iki kardeşiyle Cezayir’e kaçtı. Ayşe Kaddafi Libya’yı terk ederken babasını destekleyenlere, “Babam Libya’yı terk etmedi, her zaman bizimle. Babanızın mücadeleye devam etmenizi isteyen sözlerini unutmayın. Onun sesini duyamayacak olsanız bile bunu yapın” demişti.
İsrailli avukat Kaufman, Ayşe Kaddafi’nin İsrail’den sığınma hakkı talep edeceği iddialarını reddetti. Kaufman, “Müvekkilim bana bir kez bile sığınma hakkı talebinden söz etmedi” dedi.
Guardian'ın haberine göre, Muammer Kaddafi’nin Ağustos ayında Zintan kentinde muhalif güçler tarafından öldürülmesinin öncesinde ülkeden kaçan Ayşe, babasının ölümüne ait fotoğraf ve belgelerin kendisi üzerinde, “çok ciddi duygusal bunalıma” neden olduğunu belirtti.
UCM’nde savcılık görevi yapan ve çalışmalarını Kudüs’te yürüten Kaufman, konuyla ilgili olarak UCM Başsavcısı Jose Luis Moreno Ocampo’ya bu ayın başında mektup gönderdi ve soruşturma başlatılmasını talep etti.
YANITSIZ KALAN SORULAR
Guardian’ın eline geçen mektupta Kaufman, “Kaddafi ve oğlu Mutassım, en vahşi şekilde öldürüldü ve vücutları teşhir edildi, dahası İslami kuralları tamamen ihlal edecek şekilde anlamsız bir kötü muameleye maruz bırakıldılar. Bu vahşetin görüntüleri dünyanın dört bir yanında yayınlandı ve müvekkilimin ciddi duygusal bunalım yaşamasına neden oldu” ifadesini kullandı.
Kaufman, “UCM’nin Kaddafi ve oğlunun öldürülmesini inceleyip incelemediğine, cenazelerin otopsilerine ait belgelerin ellerine ulaşıp ulaşmadığına, UCM’nin neden bağımsız olarak kendi otopsisini uygulamadığına ve Kaddafi’nin yakalanmasının öncesinde konvoyuna düzenlenen NATO operasyonunun soruşturulup soruşturulmadığına” yönelik soruların yanıtlanmasını istedi.
İsrailli avukat, 13 Aralık’ta gönderdiği mektupta, “Bugüne kadar, ne müvekkilim Ayşe Kaddafi ne de ailesinin herhangi diğer bir mensubuna, kurumunuz tarafından işlenen vahşi cinayetlere yönelik soruşturma açılacağına dair bir bilgi ulaştı” dedi.
UCM’NDEN CEVAP GELDİ
UCM yetkilisi Phakiso Moçoçoko bir hafta sonra savcı Kaufman’a mektup gönderdi ve “Libyalı yetkililerin Kaddafi’nin ölümünü soruşturmak için söz verdiklerini, UCM’nin bu konudaki ilerlemeleri Mayıs ayında rapor edeceğini” belirtti.
Moçoçoko, “soruşturma stratejisinin Libyalı yetkililer tarafından belirleneceğini ve savcıların her iki taraf tarafından işlendiği iddia edilen savaş suçlarını incelemesi gerektiğini” ifade etti.
Kaufman, Moçoçoko’nun mektubunda belirttiği, “iki tarafın” Libyalı muhalif güçler dışında NATO’yu da içermesi gerektiğini belirtti. Kaufman ayrıca, “Libya’daki geçici hükümetin bu suçları incelemeye yetecek kapasitesi olduğuna inanmıyorum. UCM tarafından en kısa zamanda soruşturma başlatılmasını talep ediyoruz” dedi.
İsrailli avukat, Mayıs ayına kadar beklenmesi halinde önemli balistik ve tıbbi delillerin kaybolabileceğini, ayrıca önemli görgü tanıklarının belirlenmesinin zorlaşacağını vurguladı.
ÖLÜMÜ ÇOK TARTIŞILMIŞTI
Kaddafi ve oğlu Mutassım, 20 Ekim günü memleketi Sirte’nin batısında yakalandı. Kaddafi’nin konvoyu, yakalanmasından önce NATO uçakları tarafından vurulmuştu. Vurularak öldürülen Kaddafi, sokaklarda süründürülmeden önce metal bir çubukla cinsel tacize bile uğradı.
Kaddafi, oğlu Mutassım ve istihbarat şefi Abdullah Senussi’nin cesetleri, Misrata kentindeki eski bir soğan deposunda altı gün boyunca sergilendi. Cesetler daha sonra çölde gizli bir yere gömüldü.
Ayşe Kaddafi, Ağustos ayında başkent Trablus’un muhalif güçlerin eline düşmesinden önce iki kardeşiyle Cezayir’e kaçtı. Ayşe Kaddafi Libya’yı terk ederken babasını destekleyenlere, “Babam Libya’yı terk etmedi, her zaman bizimle. Babanızın mücadeleye devam etmenizi isteyen sözlerini unutmayın. Onun sesini duyamayacak olsanız bile bunu yapın” demişti.
İsrailli avukat Kaufman, Ayşe Kaddafi’nin İsrail’den sığınma hakkı talep edeceği iddialarını reddetti. Kaufman, “Müvekkilim bana bir kez bile sığınma hakkı talebinden söz etmedi” dedi.