'toplum Doktora 'paracı' İsmi Koymuş'
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Rektörü Prof.
Dr. Alper Akınoğlu, "Toplum doktora `paracı` diye bir isim koymuş. Uzun bir süre denemiş ve sonunda doktora bu sıfatı yakıştırmış. Bu yaklaşım doğal olarak hekime olumlu veya olumsuz bir şekilde yansıyor" dedi
Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi`nin iki yıldır her cumartesi günü düzenlediği konferans serisinin bu haftaki konuşmacısı, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu oldu. "İyi Hekim İyi Yönetici" başlıklı konferansta tecrübe ve düşüncelerini aktaran Akınoğlu, diğer mesleklerde olduğu gibi hekimlikte de insani ilişkilerin çok önemli olduğunu söyledi. Kimi zaman bilgileriyle işini daha doğru yapanların değil, insani ilişkileri güçlü olan kişilerin daha başarılı görüldüğünü söyleyen Akınoğlu,"Ama bu her zaman birbiriyle örtüşmüyor. Biz hekimlik eğitiminde öğrencilere `empati` yapmayı öğretiriz. Yani hekim kendisini hastanın yerine koyacak. Toplum açısından da yeterli bilgi sahibi olmak önemlidir" dedi
Akınoğlu, toplumun bazen çok güzel değer yargıları geliştirebildiğine dikkat çekerek, "Mesela doktora `paracı` diye bir isim koyuyor. Uzun bir süre denemiş ve sonunda doktora bu sıfatı yakıştırmış. Bu yaklaşım doğal olarak hekime olumlu veya olumsuz bir şekilde yansıyor" diye konuştu
Günümüzde `tetkik` yapan doktor ve hastanenin `iyi` diye değerlendirildiğini açıklayan Akınoğlu, SGK`daki sistemin de bunu desteklediğini söyledi. Devletin kişiye yapılan tetkikin parasını ödediğini ifade eden Akınoğlu, şöyle devam etti: "Tetkik yapan hastanelerin cirosu artıyor. Orada öyle bir etki var ki; sistemi kontrol eden bir denetim gerekiyor. Yani ne zaman tetkik derinleştirilecek veya yapılmayacak. Bu çok derin konuda fulü alanlar var. Bu nedenle her gideni tetkik yapan doktor ve hastanenin iyi sağlık hizmeti verdiği algısının zaman içinde doğru bir yere oturacağına inanıyorum. Hasta karar vermiş, `bana şunu yapın` diyor. Doktor da yazıyor. Talepleri yerine gelen hasta için bu doktor `iyi` birisidir. Ama hastanın dediğini yapandoktorun bu davranışını kabul etmek mümkün değildir. Pratikte bu kolaycı yola çok sapılıyor." Çok kutsal bir meslek olan hekimlikte ırk, dil, din ayrımı yapılamayacağının altını çizen Akınoğlu, hekimin toplumun inançlarına da saygı göstermesi gerektiğini bildirdi. Meslektaşlarla ilişkilerin de önemli olduğunu ancak bunun bazen `meslek şovenizmine` dönüşebildiğini kaydeden Akınoğlu, "Meslektaşların birbirini korumasıyla toplum aleyhine bir takım sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Burada odaların yetirince görevlerini yapmadığını düşünüyorum. Odalar, batıdaki gibi yanlış işler olduğu zamanmeslektaşlarını cezalandırma konusunda pasif kalıyor" şeklinde konuştu. Konferansa Vali Yardımcısı Reşat Özdemir, Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Albay Murat Koç`un yanı sıra çok sayıda kurum temsilcisi katıldı.
Kaynak: İHA
Ramazanoğlu Konağı Kültür Merkezi`nin iki yıldır her cumartesi günü düzenlediği konferans serisinin bu haftaki konuşmacısı, Çukurova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Alper Akınoğlu oldu. "İyi Hekim İyi Yönetici" başlıklı konferansta tecrübe ve düşüncelerini aktaran Akınoğlu, diğer mesleklerde olduğu gibi hekimlikte de insani ilişkilerin çok önemli olduğunu söyledi. Kimi zaman bilgileriyle işini daha doğru yapanların değil, insani ilişkileri güçlü olan kişilerin daha başarılı görüldüğünü söyleyen Akınoğlu,"Ama bu her zaman birbiriyle örtüşmüyor. Biz hekimlik eğitiminde öğrencilere `empati` yapmayı öğretiriz. Yani hekim kendisini hastanın yerine koyacak. Toplum açısından da yeterli bilgi sahibi olmak önemlidir" dedi
Akınoğlu, toplumun bazen çok güzel değer yargıları geliştirebildiğine dikkat çekerek, "Mesela doktora `paracı` diye bir isim koyuyor. Uzun bir süre denemiş ve sonunda doktora bu sıfatı yakıştırmış. Bu yaklaşım doğal olarak hekime olumlu veya olumsuz bir şekilde yansıyor" diye konuştu
Günümüzde `tetkik` yapan doktor ve hastanenin `iyi` diye değerlendirildiğini açıklayan Akınoğlu, SGK`daki sistemin de bunu desteklediğini söyledi. Devletin kişiye yapılan tetkikin parasını ödediğini ifade eden Akınoğlu, şöyle devam etti: "Tetkik yapan hastanelerin cirosu artıyor. Orada öyle bir etki var ki; sistemi kontrol eden bir denetim gerekiyor. Yani ne zaman tetkik derinleştirilecek veya yapılmayacak. Bu çok derin konuda fulü alanlar var. Bu nedenle her gideni tetkik yapan doktor ve hastanenin iyi sağlık hizmeti verdiği algısının zaman içinde doğru bir yere oturacağına inanıyorum. Hasta karar vermiş, `bana şunu yapın` diyor. Doktor da yazıyor. Talepleri yerine gelen hasta için bu doktor `iyi` birisidir. Ama hastanın dediğini yapandoktorun bu davranışını kabul etmek mümkün değildir. Pratikte bu kolaycı yola çok sapılıyor." Çok kutsal bir meslek olan hekimlikte ırk, dil, din ayrımı yapılamayacağının altını çizen Akınoğlu, hekimin toplumun inançlarına da saygı göstermesi gerektiğini bildirdi. Meslektaşlarla ilişkilerin de önemli olduğunu ancak bunun bazen `meslek şovenizmine` dönüşebildiğini kaydeden Akınoğlu, "Meslektaşların birbirini korumasıyla toplum aleyhine bir takım sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Burada odaların yetirince görevlerini yapmadığını düşünüyorum. Odalar, batıdaki gibi yanlış işler olduğu zamanmeslektaşlarını cezalandırma konusunda pasif kalıyor" şeklinde konuştu. Konferansa Vali Yardımcısı Reşat Özdemir, Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık, İl Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Albay Murat Koç`un yanı sıra çok sayıda kurum temsilcisi katıldı.