Fransa'nın Soykırım Kararına En Güzel Cevap Bitlis'ten
Geçtiğimiz günlerde Fransa hükümeti tarafından sözde Ermeni soykırımını inkara hapis cezası getiren yasa tasarısının kabul edilmesinin yankıları sürerken, Bitlis`in Tatvan ilçesine bağlı Çekmece köyünde bin 511 yıllık Ayasofya Kilisesi`nin köylüler tarafından onarılarak bugüne kadar korunması, Ermenilerden geriye kalan yapılara ne denli saygı gösterildiğini ortaya koyuyor.

Tarihi yapıdaki Ermenice yazıların da kapatılmadığını söyleyen köylüler, "Biz inancımız ve saygımız gereği hiç kimsenin ibadet ettiği bir yere zarar vermeyiz. Her gün burada 5 vakit namazımızı kılıyoruz. Kiliseyi merak eden Ermeniler varsa yanımızda saf tutmaya davet ediyoruz. Gelsinler kendi gözleriyle onların değerlerine göstermiş olduğumuz saygıyı görsünler" yorumunu yaptı.
Çekmece köyü sakinlerinden Nasır Akhan, kiliseden çevirdikleri camide namaz kıldıklarını, duvarlarda bulunan haç işaretleri ve Hıristiyanlığa ait çeşitli simgelerden rahatsızlık duymadıklarını belirterek, "Cami de olsa, kilise de olsa sonuçta Yüce Allah`ın evi. Hıristiyan da olsa Müslüman da olsa sonuçta burada Allah`a kulluk görevleri yerine getirilmiş. Geçmişte Allah`a ibadet edilen bir yerde biz Müslümanlar neden ibadet etmeyelim? Yapı Ermeniler tarafından yapılmış. Biz de bu yapının aslına vemimarisine herhangi bir zarar vermeden günümüze kadar gelmesini sağladık. Görmek isteyen her Ermeni gelebilir" diye konuştu.
Köy halkı olarak bütün dinlere saygılı olduklarını dile getiren Akhan, kiliseyi camiye çevirmelerinin gerekçelerinden birinin de bin 508 yıllık kiliseyi definecilerden korumak olduğunu söyledi. Tarihi kilisenin İstanbul`daki Ayasofya Kilisesi`nin bir minyatürü olduğunun rivayet edildiğini anlatan Akhan, şunları söyledi: "Cami olarak ibadet ettiğimiz kiliseyi her yıl yüzlerce yabancı turist ziyaret ediyor. Burayı ziyaret eden Hıristiyanlar ilk olarak camiye çevrilmesini kabullenmekte zorlanıyor ancak kiliseyi definecilerden ve yıkılmaktan koruduğumuzu anlayınca bize anlayışlı davranıyorlar." Akhan, bir dönemler bu kilisede Ermenilerin ibadet ettiğini hatırlatarak, "Dedelerimizin anlattıkları ve tarih kitaplarında okuduğumuz kadarıyla Ermeniler arkalarında birçok cami ve ev yakarak gitmiş, buralara birçok zarar verdikten sonra ülkeyi terk etmişler. Biz onların ibadethanesini yakmayacağız, inancımız gereği koruyup kollayacağız. İşte Müslümanlık böyle bir şeydir. Sana silah uzatana gül uzatacaksın" diye konuştu.
Camiye çevrilen kilise hakkında bilgi veren Ermeni Çetelerin Mezalimine Uğramış Mağdurlar Derneği Başkanı Törehan Serdar, camiye çevrilen Ayasofya kilisesinin bir örneğinin de İstanbul Ayasofya kilisesi olduğunu söyledi. Geçtiğimiz günlerde Fransa hükümeti tarafından sözde Ermeni Soykırımı`nı inkara hapis cezası getiren yasa tasarısının kabul edilmesine tepki gösteren Serdar, "Ermenilerin Doğu halkı bizleri astı, kesti, biçti, ibadet yerlerimizi yıktı, kiliselerimizi yıktı, tahrip etti gibi iddialarıvar. Ancak kesinlikle bu iddialar asılsızdır ve sadece iddiadan ibarettir. Eğer Doğu`da yıkılmış kilise var ise vatandaşın bilerek, isteyerek zarar verdiğinden değil doğal şartlardan, iklim şartlarından dolayı yıkılmıştır. Çekmece köyündeki bin 511 yıllık Ayasofya Kilisesi`nin Türklerin kimin yapısı olursa olsun ayrım yapmaksızın vermiş olduğu değeri en açık şekilde ortaya koyuyor. Bizler bir yapıya bu denli özen ve önem gösteriyorken, insanlara vermiş olduğumuz değer tartışılamaz bile. Vatandaşlarımıziçerisinde haç olmasına rağmen, vaftiz yeri olmasına rağmen, kilise mihrabı olmasına rağmen bu yapılara hiçbir şekilde zarar vermemiş; aksine korumuş, kollamış ve onarımını yaparak sağlıklı bir şekilde günümüze kadar gelmesini sağlamışlardır" ifadelerini kullandı.
Törehan Serdar, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu`na sunulan proje kapsamında Ayasofya Camii`nin restorasyonunun 2012 yılı programına alındığını sözlerine ekledi.
