Her iki derneğin de yönetim kurulu başkanı olan Teyfik Kısacık’ın Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Sosyal Tesisleri’nde düzenlediği akşam yemeğinde bir araya gelen üyeler, yeni bir yılın arifesinde Adana’nın bugüne kadar birikmiş sorunları üzerinde tartışma yürüttüler.Yemekte, aralarında akademisyen, eğitimci, müşavir, avukat, işadamı, yönetici gibi değişik mesleklerle iştigal eden şu isimler hazır bulunduTeyfik Kısacık’ın yönettiği tartışma fasıllarında, iç göçün Adana’ya etkisi, kentsel dönüşüm, eğitim, işsizlik, tarım, sanayi, başta Almanya’dan olmak üzere yabancı yatırımın çekilmesi gibi bir çok konu başlığı açılarak fikir teatisi yapıldı.Yemekte, iç göçten kaynaklı uyum sorunu ağırlıklı olarak üzerinde durulan konu oldu. Bu alanda yaşanan sorunların iç barışın, huzurun, kaynaşmanın önünde engel teşkil ettiğine önemli vurgular yapıldı. Bugüne kadar iç göçten kaynaklanan sorunların sadece "Kentsel dönüşüm projeleriyle" çözülemeyeceğine dikkat çekilirken, eğitimin en iyi referans kaynağı olabileceği kaydedildi.İç göç sorununun sadece Çukurova’nın değil, bütün Türkiye’nin en önemli sorunu haline geldiğini belirten Kısacık, "Yine bu sorun yerel yönetimlerin ve valiliklerin boyunu aşmıştır. Sorunun artmasında 40 yıldır devam eden insanlarımızın oy avcılığı ve istismar politikaları da etkili olmuş, dolayısıyla asıl meselenin üzerine gidilmemiştir. Biz bu konuda 0-6 yaş eğitimini ve klasik okullar yerine meslek okullarının açılmasını önemsiyoruz. İçgöç ile gelenlerin yanı sıra yerleşik nüfusun da eğitilmesi, kümeleşmeye geçit vermeyen uygulamaların benimsenmesi, uyum sorununu ortadan kaldırabilecek en önemli argümanlardan biridir. Ayrıca aile planlamasına yönelik projeler de, çözümün bir parçası olarak ele alınmalıdır. İç göçün meydana getirdiği sosyal problemlerin çözümü AB veya başka yabancı ülkelerin yaptığı küçük projelerle çözülemez. Ancak Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin alacağı devlet politikaları ile kalıcı çözümler olabilir" diye konuştu.Kısacık konuşmasını şöyle tamamladı:"6-7 senedir Çukurova bölgesinde uyum projesi üzerinde çalışıyoruz. Son iki yıldır ise Türkiye genelinde bu işi ele alıyoruz. Mevcut hükümetin yapacağı en önemli icraatlardan biri de, bize göre, iç göçten kaynaklanan sorunlara eğilmesi olacaktır. Tam da bu süreçte Türkiye’de ilk kez Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kurulması çok isabetli olmuştur. Bu Bakanlığın başında ise bölgemizden hemşehrimiz olarak kabul ettiğimiz Gaziantepli Sayın Fatma Şahin gibi çalışkan, samimi ve Türkiye’yi tanıyan birinin bulunması, sorunların çözümüne yönelik umutlarımızı artırmıştır. Bakanımız Sayın Şahin ile 2012 yılında bu alanda önemli işbirliği imkanları bulabileceğimizi düşünüyorum. Biz yıllardır bu kökleşmiş soruna yönelik uyarı ve çözüm önerilerimizi 2004 yılından itibaren dile getirdik. Geldiğimiz noktada, ilk olarak Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) ve Valiliklerdeki SODES projelerinde gerekli fonların "göç" için ayrılmış olmasını sevinçle karşıladık. Bu yönde atılmış ilk somut adım bizleri mutlu etmiş, umutlandırmıştır. Umarız ki, uygulamalar samimiyetle ve ısrarla devam eder."
