Tunceli'de 'dersim Adını Geri Verin' Mitingi

Tunceli`de düzenlenen `Dersim adını geri verin` mitinginde bir araya gelen, Dersim olayı mağdurları, yaşadıklarını anlattı ve taleplerini dile getirdi.

Tunceli'de 'dersim Adını Geri Verin' Mitingi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, Dersim belgelerini açıklayıp, devlet adına Dersimlilerden özür dilemesinin ardından Dersim 1937-1938 olayları, Tunceli`de 30 kuruluşun katkıları ve destekleriyle `Dersim adını geri verin` mitingi düzenlendi. Tunceli Devlet Hastanesi önünde başlayan yürüyüşe, Dersim 1938 olayı kurbanları, Tunceli Beldiye Başkanı Edibe Şahin, Hozat Belediye Başkanı Cevdet Konak, Pertek Beldiye Başkanı Kenan Çetin, Mazgirt Beldiye Başkanı, Dersim Dernekleri Federasyonu Başkanı Özkan Tacar,sanatçı Ferhat Tunç, BDP Muş Milletvekili Demir Çelik ve çok sayıda vatandaş katıldı

Dersim olaylarında 9 yaşında olup, tüm akrabalarını yitiren ve ölülerin altında kalarak kurtulan Haydar Kaya da, "Devlet bizi haksız yere kırdı. Aşiretlerin bütünü teslim olmuş silahlarını teslim etmişti. Alevi olduğumuz için kökümüzü getirdi. Haklı taleplerimiz dışında sürgüne gönderilen erkek ve kız çocuklarımızın yerlerini ve adlarını açıklasınlar" şeklinde konuştu

Dersim 1937-1938 olaylarında hayatını kaybedenler için yapılan saygı duruşunun ardından Dersim olayı kurbanları yaşadıklarını ve taleplerini dile getiren konuşmalar yaptı. 30 kurum adına kabul edilen bir deklarasyonu ise Pertek Belediye Başkanı Kenan Çetin okudu. Dersim 1937-38 olayının insanlığa karşı işlenen suçların en büyüklerinden biri olduğunu söyleyen Çetin "1937 ve 38 tarihlerinde Dersim`de bir isyan yaşanmadığı, gerçekleştirilen askeri harekatın da bir ayaklanmanın bastırılmasına yönelik olmadığıortada. Dersim harekatı, cumhuriyet kadrolarının ulus devlet yaratma projelerinin bir sonucu olarak, belirli bir plan ve program çerçevesinde uzunca bir hazırlık sonucunda gerçekleştirilen, Kürt ve Alevi Kızılbaşlığı kimliğini hedef alan, askeri bir imha, asimilasyon ve soykırım harekatıdır. Kılıçdaroğlu`nun bir Dersimli olarak Dersim olaylarının gündeme getirilmesini, ülkenin birliğine zarar verdiği ve bölücülüğe neden olduğu şeklinde değerlendirmesi, yine Kamer Genç`in `Çevre illerin dersim aşiretlerindenrahatsızlığı vardı, devlet de müdahale etti. Arşivleri açalım araştıralım belki özür dileyecek bir şey yoktur` şeklindeki açıklamalarını talihsiz olarak görüyor ve sizlerin takdirine bırakıyoruz. Dersim için Başbakanın özür dilediği konuşmanın şekli, yapıldığı yer, içeriği konusu da tartışılmalıdır. Bir özür acılarımız dindirmeyecek, katledilen insanlarımızı geri getirmeyecektir. Ancak buna rağmen sorumluluğun resmi düzeyde kabul edilmesi açısından önemlidir. Özür bir formaliteye dönüştürülmemelidir. Yeri,şekli ve içeriği önemlidir. Birçok ülke tarihteki benzer olaylar için mağdurlardan özür dilemiştir. Örneğin Avustralya da, mecliste tüm siyasi partilerin katılımı ile özel bir tören düzenlenmiş, yerel kıyafetleri ile törene katılan Avustralya yerlilerinden devlet adına özür dilenmiştir. Dersim halkından eğer özür dilenecekse uluslar arası normların da kabul ettiği böyle bir özür dilenmelidir" dedi

Dersim halkı olarak sözlerini ve taleplerini haykıracaklarını ve takipçisi olacaklarını ifade eden Çetin şöyle devam etti: "Dersim`de yaşanan vahşetin tüm boyutları hukuki anlamda tespit edilmelidir. Bu vahşetin sorumluları olan failler açıkça tespit edilmelidir. Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması, toplu katliam yerlerinin saptanması, sürgün ailelerinin ve evlatlık verilen Dersimin kayıp kızlarının listesinin açıklanması gibi somut adımlar acilen atılmalıdır. Bu süreci resmi olarak araştıracak ve açığa çıkaracak bağımsız tarihçilerin ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de içerisinde bulunacağıhakikatleri araştırma komisyonu kurulmalı, dersimde yaşanan insanlık suçunun ve tahribatlarının tespiti açısından devletin tüm arşivlerinin eksiksiz ve önkoşulsuz olarak bu komisyonun denetimine ve kamuoyuna açıklanmalıdır. İnsanlık adına işlenmiş suçun mevcudiyeti kabullenilerek, Mecliste devlet adına tüm Dersim halkından ve insanlıktan özür dilenmelidir. Tunceli operasyonuna atfen konulan Tunceli ismi kaldırılarak Dersim adı tartışmasız iade edilmeli, ayrıca kaldırılan eski yerleşim yerleri isimlerininiadesi önündeki yasaklamalar kaldırılmalı, katliamda rolü olanların isimleri coğrafyamızdan silinmelidir."
Kaynak: İHA