Metiner, Meclisteki Gergin Dakikaları Anlattı

Türkiye Büyük Millet Meclisi`nde (TMBB) yapılan görüşmede sırasında sarf ettiği sözler gerginliğe neden olan AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, toplantı esnasında meclis kürsülerinde yaşanan gergin anları ve nedenlerini anlattı.

Metiner, Meclisteki Gergin Dakikaları Anlattı
Mecliste yaptığı konuşmada Cumhuriyet Halk Parti`li (CHP) vekillerin eleştirilerine ve saldırısına maruz kalan AK Parti Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, o an yaşananları anlattı. Atatürk`e faşist demediğini vurgulayan Metiner, CHP`nin bir bardak suda fırtına koparmak için bahane aradığını öne sürdü. Düşüncelerine saygısızlık yapıldığını belirterek CHP`ye "düşünce ve ifade özgürlüğünden bahsetmeye hakları olamaz" diyen Metiner, şöyle konuştu: "CHP`liler bir bardak suda fırtına koparttılar. Bahanearıyorlardı, bahane buldular. Hem Mecliste çıkarmayı düşündüğümüz yasaların çıkmasını engellemek için hem de anayasa komisyonunda biran önce çark etmek için bahane arıyorlardı, bahane buldular. Ben Atatürk`e faşist falan demedim. Bir CHP`li vekil arkadaşımız 1 Kasım Salı günü Saltanatın kaldırılması yıldönümü dolayısıyla oturduğu yerden bir dakikalık bir konuşma yaptı. Haklı olarak benim de katıldığım saltanatın kaldırılması dolayısıyla bir konuşma yaptı. Fakat orada sanki hala saltanat devam ediyormuş,sanki hala Başbakanımıza atıfla tek adam yönetimi kurulmuş gibi bir suçlamada bulundular. Bende oturduğum yerden söz aldım. Saltanatın kaldırılışının 89. yıldönümünü kutladığımı söyledim. Türkiye`nin bugününde tek adam yönetimi yoktur dedim. Geçmişinde tek adam yönetimi de tek parti faşizmi de var dedim. Bu CHP`li vekil arkadaşıma verilmiş bir yanıttı. Türkiye`de hem tek parti faşizminin olduğunu hem tek adam yönetiminin olduğunu söyleyen çok sayıda siyaset bilimci var, tarihçi var. Bunu Atatürk`e dil uzattıbiçimine dönüştürmenin, Atatürk düşmanlığı yapıyor biçimine dönüştürmenin anlamı da yok, gereği de yok. Ben Atatürk dönemini eleştirmiş bir insan değilim. Atatürk`ün şahsına dil uzatmış bir insan değilim. Atatürk devlet adamıdır, Cumhuriyetimizin kurucusudur. Ama ben Milli Şef döneminin mutlaka sorgulanması gerektiğine inananlardanım. Üstelik bir cümlelik ifade bu. Bir milletvekili olarak meclis kürsüsünde düşüncelerimi özgürce ifade edemeyeceksem, düşüncelerimi ifade ettim diye Atatürk düşmanı Cumhuriyetdüşmanı diye suçlanacaksam, siyasi bir linçe tabi tutulacaksam o zaman CHP`nin düşünce ve ifade özgürlüğünden bahsetmeye hakkı olmaz. Kimse olayı çarpıtmasın. Ben Atatürk`e faşist demedim. Milli şef dönemini faşizm olarak tanımlayan siyaset ve sosyal bilimcilerin tespitlerine katılıyorum. Tarihi kaşımanın da gerekli olduğuna inanmıyorum. Ama bu tarihsel bir saptamadır. Nitekim bana cevaben konuşan CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce de benim sözlerimi hem teyit ettiler hem de tescil ettiler. O dönemindünyasında demokrasi olmadığını, 1930`ların dünyasında İtalya`da Benito Mussolini`nin, İspanya`da Franko`nun, Almanya`da da Hitler`in olduğunu söylediler. Benimde söylediğim bu zaten. O dönemin Türkiye`sinde de iktidarda tek parti iktidarının var olduğunu, saltanatın kurumsal olarak kaldırıldığını bunu çok anlamlı ve yerinde bulduğumu ama saltanatçı anlayışın tek parti eliyle sürdürüldüğünü söyledim. Bunu bu kadar çok abartmanın başka yerlere çekmenin buralardan gerilim yaratmanın anlamı yok." CHP`lilerin söylenenlerin dışında kendi şahsını hedef aldığını ve kendisine hınç beslendiğini ifade eden AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner,"Benim şahsımla ilgili bu. Çünkü ben geçmiş dönemlerde Ergenekon davası ortaya çıktığından beri ulusalcı, statükocu, Ergenekoncu zihniyete karşı çok yüreklice televizyonlarda konuşan köşesinde yazı yazan bir insanım. Dolayısıyla bir kısım CHP`li vekillerin şuan CHP`de yöneticilik konumunda olan, Grup Başkanvekilliği konumunda olan bir takım isimlerin şahsımın odönemine ilişkin verdiğim yüreklice mücadelenin bir hıncı bu. Aslında söylediklerimde hiçbir yanlışlık yok. O dönemin dünyasını resmeden CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce`de aynı şeyleri söylüyor. Dünyada da böyleydi Türkiye`de de böyleydi diyor. Benim söylediklerim de bu. Hala Türkiye`de Başbakanımıza atıfla tek adam yönetimi diye bir suçlama getiren CHP`liye dönüp ben, bugünün Türkiye`sinde tek adam yönetimi yok, bugünün Türkiye`sinde demokrasi var. Seçimle gelen seçimle giden idarecilerimiz var. Amailla da tek adam yönetimi aranıyorsa Türkiye`nin geçmişine bakılması gerek, CHP`nin devri iktidarına bakılması gerektiğini söylüyorum. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce`de bunun tarihsel doğruluğunu tespit ediyor. O zaman bu kadar kızgınlığın anlamı ne? Ayıp değil mi? Bu ülkenin bir milletvekiline kürsüde konuşurken saldırıda bulunmak, hakarette bulunmak yakışı kalıyor mu? Nedim Şener olayında Ergenekon sanıkları konusunda her türlü toleransı gösteren CHP`nin, bir milletvekilinin bir tek sözünden bu kadarrahatsızlık duyması CHP zihniyetinin ne kadar hazımsız olduğunu gösteriyor. Bu olay bir kez daha göstermiştir ki CHP`de değişen hiçbir şey yok. CHP hala eski CHP" dedi. İŞTE MECLİSTE YAŞANAN O GERGİN ANLAR Metiner, mecliste yaşanan gergin anları şöyle anlattı: "Ben söz istediğimde söz hakkı verdiler. Kürsüye çıktım daha ne söyleyeceğimi bilmeden hakaretler küfüler havada uçuşmaya başladı. Bunlar yakışı kalır şeyler değil. Daha benim ne söyleyeceğimi bilmeden bir milletvekili susturmaya kalkışırsanız, kürsüye doğru yürümeye çalışırsanız bu faşizm değil de nedir yani? Bende kürsüye yürüyen, hakaretler savuran o CHP`li grubu gördükten sonra `sizin bu faşizminize teslim olmayacağız` dedim. Sonradan mecliste gerilim yaşanmasın diye CHP`li grup için söylediğimfaşizm tabirini geri aldığımı söyledim. Yoksa ben Türkiye`nin geçmişinde tek adam yönetiminin olduğunu, tek parti diktatöryasının olduğunu söylemeye devam edeceğim. Ama tarihi kaşımanın, tarihten yeni sorunlar çıkarmanın hiç kimsenin işine yaramayacağını biliyorum. Ama CHP`lilerde her kürsüye çıktıklarında bu Aziz Milletin değerlerine saldırmaktan geri durmuyorlar. Ve her türlü hakareti yapmak hakkına sahip olduklarına inanıyorlar. Biz tek bir cümleyle bir şey söylediğimiz hemen Atatürk`ün arkasınasaklanarak gündem saptırmaya çalışıyorlar. Bunu müflis-tüccar siyaseti olarak görüyorum. CHP`nin Atatürk`ün sırtından geçinme siyaseti olarak görüyorum. Sadece ben değil AK Partililerin hepsinin ne Atatürk ile ne de Cumhuriyetle sorunu var. Biz Cumhuriyetimizin bütün kazanımlarını kendimizden biliyoruz. Bask tipi Cumhuriyet olmaz. Hür ve eşit vatandaşları olan demokratik olur. Biz bunun mücadelesini veriyoruz. Ama Bask tipi bir Cumhuriyeti eleştirirken bile CHP`liler bunu Atatürk`e yöneltilmiş bir saldırıolarak kabul ediyorlarsa o zaman gitsinler Suriye rejimi ile işbirliği yapsınlar. Nitekim de yapıyorlar zaten. Suriye`deki diktatöryal rejime bile sahip çıkan bir CHP zihniyeti ile karşı karşıyayız. Ama CHP ideolojik siyasi argümanları ile karşımıza çıkmaya kendini donanımlı göremeyince Atatürk üzerinden yanlış bir gündem oluşturmaya çalışıyorlar. Kendilerini esefle kınıyorum. Bir cümleden bu kadar rahatsızlık duyulmasını da CHP`nin demokrasi eksikliğine bağlıyorum, tahammül eksikliğine bağlıyorum."
Kaynak: İHA