``evim Evimdir Van`` İle Yüzleri Güldü (2)

``Gelen aile, depremin yarattığı travmayı atlatırken siz de içinizde kendi kendinizi rehabilite ediyorsunuz onlarla birlikte.

Dolayısıyla bu el ele tutuşarak, dayanışmanın verdiği karşılıklı bir tedavi süreci. Bunun farkına varıyorsunuz`` -``Benim 4 çocuğum var, gelen misafirlerden 4 küçük çocukla birlikte çocuklarımın sayısı arttığı gibi, ben 1 tane torun beklerken 4 tane torun birden geldi`` -``Ailem Kafkasya`dan sürgün edildiğinde bu ülkenin insanları son derece yoksuldu, ama evlerini açtılar, sofralarındaki yemeklerini paylaştılar. Bu, benim, bu ülkenin insanlarına, ülkeye olan bir aile borcum olarak da düşünüyorum`` -``Dışarıdan propagandalarla, 150-200 yıllık yanlış politikalarla toplumda bastırılmış bir kardeşlik duygusu vardı. Van depreminden sonra, bu yardım harekatı o propagandanın, son derece yanlış olduğunu kanıtladı`` (fotoğraflı-görüntülü) ANKARA - 17.11.2011 - Hande İlbeyi Canca - Gazeteci Ahmet Tezcan, ``Evim Evindir Van`` kampanyası kapsamında İstanbul`daki evinde 11 kişilik aileyi misafir ettiğini belirterek, ``Gelen aile, depremin yarattığı travmayı atlatırken siz de içinizde kendi kendinizi rehabilite ediyorsunuz onlarla birlikte. Dolayısıyla bu el ele tutuşarak, dayanışmanın verdiği karşılıklı bir tedavi süreci. Bunun farkına varıyorsunuz`` dedi

Van`da yaşanan depremin ardından hayata geçirilen ``Evim Evindir Van`` kampanyası hakkında AA muhabirine bilgi veren Tezcan, projenin çok iyi bir aşamaya geldiğini ifade etti

Kampanyanın ilk başta hem bürokrasi hem de Vanlılar tarafından net anlaşılamadığını belirten Tezcan, ``Vanlılar, öncelikle eşyalarını bırakmak istemiyorlardı, hatta çadır kente bile gitmek istemiyorlardı. Kar bastırınca bunun öneminin farkına vardılar. Çadırların yeterli olmadığının da farkına vardılar`` diye konuştu

Eşyayı düşünmeden Van`dan ayrılmak isteyenlerin sayısının 70 bine yaklaştığını belirten Tezcan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın sosyal tesislerin açılmasına yönelik verdiği talimatın ardından dün ve bugün 3 bin kişinin transfer edildiği bilgisini verdi

İstanbul Valiliğinin belirlediği Vanlı ailelerin otobüslerle İstanbul`a gelmeye devam ettiğini belirten Tezcan, ``Evini açmak isteyen insanların sayısı, gelmek isteyenlerden daha fazlaydı. Şimdi iş tersine döndü, gelmek isteyenlerin sayısı daha fazla hale geldi. Sosyal tesislerin açılması çok önemli ama onlar da yetmeyecek`` dedi

``Evim Evindir Van`` kampanyası ile ilgili tüm valiliklerin uyarıldığını, evini açmak isteyen insanların kayıtlarını aldıklarını anlatan Tezcan, valiliklerce Van ile irtibata geçildiğini ve eşleştirmelerin yapıldığını söyledi

Şu anda bir ulaşım sorunun olduğunu belirten Tezcan, şunlar kaydetti: ``Bu sorunu aşmak için `Van`dan Bir Can Kurtar` diye ikinci bir kampanya yaptık. İstanbul`dan ilk etapta 9 otobüs, 3 kamyon gitti. Giderken yardım malzemesi götürdü, dönüşte de Vanlı depremzedeleri aldı ve şu anda yoldalar. Benim için en mutlu şeylerden biri, hem Van`dan ilk gelenlerin `Evim Evindir Van` kampanyasında evlere yerleştirilmiş olması hem de otobüslerle Van`dan tahliye edilecek olanların bizim gönderdiğimiz otobüslerle ilk defa yola çıkmış olmaları. Kişisel olarak insanı mutlu eden şeylerden biri

Kampanyanın bir üçüncü ayağı daha var. Uygulamaya da koymaya başladık. Önce ben kendi evime gelen 11 kişilik Vanlı aile için bunu uyguladım. `Kardeşim Van` adı altındaki bu proje, gerek evlere olsun, gerek sosyal tesislere olsun, gelecek olan ailelere yardımcı olmak üzere, sosyal hayatı onlarla paylaşmak ve geldikleri şehri hem onlara tanıtmak, onların birlikte çay içme ihtiyacını karşılamak için.`` -``Organizasyonun devlet kanalı ile yapılması çok önemli``- Evinde misafir ettiği 11 kişilik aileyle İstanbul Valiliğinin aracılığı ile buluştuğunu anlatan Tezcan, ``Ben evimi Vanlılara açma projesini kafamda ilk oluşturduğumda İstanbul Valisi`ni aradım, `Hemen organize edelim` dedi ve muhteşem bir organizasyon yaptı. Dolayısıyla tüm Türkiye için İstanbul Valiliği prototip bir çalışma oluşturdu ve hala da bunun diğer ayaklarını oluşturmaya devam ediyor. Bu aileyi de İstanbul Valiliği tespit etti`` diye konuştu

Ailelerin birbirine uyum sağlayamayabileceğini belirten Tezcan, belli süre içerisinde orada rahat edemeyecekse valilik başka rahat edebileceği bir ev imkanı da sunuyor`` dedi

Kampanyanın valilikler üzerinden gittiğini anlatan Tezcan, ``Niyet kişisel, girişim kişisel, ama organizasyonun devlet kanalı ile yapılması çok önemli ki hem istismarlar önlensin hem de birtakım işin farklı türdeki ticaretini yapan, art niyetli kişilerin de önüne geçebilmek için devletin buna mutlaka el atması gerekiyordu. Nihayete devlet de bu projeyi benimsedi`` diye konuştu

-``Genetik kodumuzda var``- Evinde depremzedeleri misafir eden Tezcan, bunun çok ilginç bir duygu olduğunu söyledi. Türk insanının darda kalan insanlara evini açmasının genetik kodlarında olduğunu ifade eden Tezcan, ilk defa böyle büyük bir afetle toplu ev açma hadisesinin yaşanmasının dikkat çektiğini söyledi

``Devlet organizasyonu bir yerde yetersiz kalmışsa, halkın devreye girmesi kadar normal bir şey yoktur`` diyen Ahmet Tezcan, olağanüstü bir mutluluk ve aynı zamanda sorumluluk hissettiğini kaydetti

``Benim 4 çocuğum var, gelen misafirlerden 4 küçük çocukla birlikte çocuklarımın sayısı arttığı gibi, ben 1 tane torun beklerken, 4 tane torun birden geldi. Dolayısıyla kendi birtakım kişisel dertleriniz oluyor, o dertlerin aslında ne kadar önemsiz olduğunun farkına varıyorsunuz. Gelen aile, depremin yarattığı travmayı atlatırken, siz de içinizde kendi kendinizi rehabilite ediyorsunuz onlarla birlikte. Dolayısıyla bu el ele tutuşarak, dayanışmanın verdiği karşılıklı bir tedavi süreci. Bunun farkına varıyorsunuz. Bir şeyler yapmış olmanın duygusu çok farklı. 5 TL`lik bir SMS`in ötesinde bir şey yapmış olmanın verdiği bir tatmin duygusu var, bir de hiç olmazsa `Bir şey yapabildim` diye düşünüyorsunuz.`` Ailesi Kafkasya`dan sürgün edilmiş bir insan olduğunu belirten Tezcan, ``Dolasıyla dedelerimin sürgün hikayesini dinledim. Ailem, Kafkasya`dan sürgün edildiğinde, bu ülkenin insanları son derece yoksuldu, ama evlerini açtılar, sofralarındaki yemeklerini paylaştılar. Bunu, benim, bu ülkenin insanlarına, ülkeye olan bir aile borcum olarak da düşünüyorum, o bakımdan da kendimi çok rahat hissediyorum. Hiç olmazsa dedelerimin yaşadığı zorluklara el uzatan insanlara, bir şeyler yapabilmiş olmanın rahatlığı var`` diye konuştu

-``Bu millete yeniden aşık oldum``- Bunun bir göç operasyonu olmadığının altını çizen Tezcan, bunu böyle anlamak hem Vanlılar açısından, hem gönüllüler açısından yanlış olur. Bunda mutlaka bir sürenin belirtilmesi gerekiyor. O süre de devlet depremzedelere kalıcı konutlarını yapıncaya kadardır. Konutlarını teslim alma aşamasına geldiklerinde tabii ki geri dönmeleri söz konusu olacaktır`` dedi

Depremzedelerin daha çok akrabalarının olduğu illeri seçtiğini belirten Tezcan, bu illerin arasında İstanbul, İzmir, Ankara, Mersin, Diyarbakır, Batman, Bingöl`ün bulunduğunu söyledi

Doğu insanının misafir ağırlamayı çok sevdiğini ifade eden Tezcan, ``Gidersiniz en güzel yatağını size verir. En uygun ortamı hazırlar. Misafir olmayı yük olarak görür ve yük olmak istemez, tedirgin olur. Dolayısıyla ilk tercihleri akrabalarının olduğu iller`` diye konuştu

Türkiye`nin her tarafından evlerini açan kişilerin olduğunu belirten Tezcan, ``Bu millete yeniden aşık oldum desem yeridir`` dedi

Evi olmamasına rağmen bir yıllığına ev kiralayan kişilerin de olduğunu anlatan Tezcan, duyarsız kalanın çok az olduğunu ifade etti

Gazeteci Ahmet Tezcan, kampanyaya ilişkin şunları ifade etti: ``Her şeyde bir hayır vardır derler, belki de Van depremi toplumsal olarak şükrettiğimiz ilk deprem olacak. Dışarıdan propagandalarla, 150-200 yıllık yanlış politikalarla toplumda bastırılmış bir kardeşlik duygusu vardı. Van depreminden sonra, bu yardım harekatı, o propagandanın son derece yanlış olduğunu kanıtladı. En önemli noktası bu. `Toplumda bir bölünmüşlük algısı yok normalde, bu algıyı yaratanlar kasten yaratıyorlar` dedi bu halk ve `Evim Evindir Van` diyerek büyük bir atağa geçti.`` (HİL-DÜR-SBR)
Kaynak: AA