Şeker Fabrikasına Sivil Toplum Birliğinden Destek

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından Kastamonu Şeker Fabrikasının özelleştirme çalışması kapsamında çıktığı teklif sürecinin dolması sonrası Kastamonu`daki Sivil Toplum Birliği destekte bulundu.

Şeker Fabrikasına Sivil Toplum Birliğinden Destek
Portföy B ve Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Çorum, Yozgat, Çarşamba fabrikalarının yer aldığı Portföy C Şeker Fabrikaları için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı`nca çıkılan özelleştirme çalışmasının önemli ayaklarından biri olan firmaların teklif verme süresinin sona ermesinin ardından Kastamonu Sivil Toplum Birliği, Kastamonu Şeker Fabrikası için ortak bir basın açıklaması yaptı. Ziraat Odası Başkanlığı Konferans Salonunda yapılan toplantıya; Sivil Toplum Kuruluşları Birlik Başkanı Mehmet Çelik, Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Halil Öztosun, Ziraat Odası Başkanı Nahit İğdirli, Muhtarlar Derneği Başkanı Mehmet Leblebicioğlu, Şeker-İş Sendikası Kastamonu Şube Başkanı Ali Çufadaroğlu ve Kastamonu Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Serdar İzbeli ile basın mensupları katıldı.Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından bir bütün halinde, şatış yöntemi ile varlık satışı şeklinde uygulamak suretiyle pazarlık usulüyle özelleştirmek üzere ihale edilen şeker farikalarının özelleştirilmesinin Kastamonu`ya zarar vereceğini iddia eden konuşmacılar, özelleştirme sonucunda Kastamonu`nun bel kemiğin kırılacağı görüşünde birleştiler. Avrupa`daki bazı ülkelerin şeker fabrikalarını özelleştirmekten vazgeçtiğini anlatan katılımcılar, hükümetin biran önce bu yanlıştan dönmesini istediler. Özelleştirmeye karşı olmadıklarını ifade eden konuşmacılar, Şeker Fabrikasının özelleşmesi durumunda fabrikanın üretime devam etmesini ve şeker üretiminin kesintisiz sürmesini istediler.“YILLIK 100 MİLYON TEL KAYIP OLUR”Sivil Toplum Kuruluşları Birlik Başkanı Mehmet Çelik`in açılış konuşmasıyla başlayan toplantıda söz alan Şeker-İş Sendikası Kastamonu Şube Başkanı Ali Çufadaroğlu, “Ülkemizde tarım ve sanayi entagrasyonunun en güzel örneklerinden biri olan pancar tarımı ve şeker sanaayii geçmişten günümüze kalkınma yolunda sağladığı çok yönlü katkılarıyla stratejık konumunu bugünde halen korumaktadır. Türk şeker sektörü yalnız şeker üretmek için ham madde kullanmakla kalmayıp yarattığı istihdam ve yan sektörlere sağladığı önemli katkılarla da tarım sektörümüz içerisinde en fazla çiftçi geliri sağlamaktadır. Şeker sanayi ve pancar tarımının ülke ekonomisine katkıları incelendiğinde tarım havyacılık taşımacılık kimya ilaç alkol yem ve maya sektörleri ile geniş ve kapsamlı olarak bir bütün halinde ele alınmalıdır. Bu yolla yılda yaklaşık 3 milyar dolar katma değer yaratmakta olup taşımacılık sektörüne 25 milyon ton iş hacmi sağlamakta ve birçok alanda dışa bağımlılığın önüne geçmektedir doğrudan ve dolaylı olarak ilişkilendirilen on milyon insanımıza iş ve ekmek olanağı sağlayan şeker sektörü ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişimi bakımından karşılaştırılmalı üstünlüğe sahiptir. Diğer yandan şeker sanayinin ham maddesi olan şeker pancarının verimlilik karşılaştırılmasında ülkemizin şeker pancarı üreticisi ülkelerle rekabette bir sıkıntısının olmadığı ve bazı bölgelerimizde birim alanda şeker pancarı veriminde ülkemizin yapılan kıyaslamalarda avantajlı konumda olduğu görülmektedir. Günümüzde ekonomi ve sanayi alanında yaşanan gelişmeler açısından petrol rezervlerinin tükenme riskine karşı alternatif bulma çalışmaları hızla devam etmekte olup dünya ülkelerinde yenilebilir enerji kapsamında alternatif güç kaynağı olarak en verimli ham maddesi şeker pancarı olan bio etanol üretiminin ön plana çıktığı görülmektedir bu açıdan şeker pancarı ekim alanlarının korunması ve kota baskısından kurtulmasıyla sağlanan istihdam enerji ithalinden kaynaklı dış ticaret açığının kapatılmasına verdiği destek ve enerjide dışa bağımlılığının azaltılması için sağladığı katkılardan dolayı şeker pancarı üretiminin desteklenmesi gerekmektedir. Avrupa ABD ve modern dünyanın gelişmekte olan ülkeleri şeker sektörü devlet eliyle desteklenmekte mümkün olduğunca korunmakta ve teşvik edilmektedir. Kastamonu için adeta can damarı olan şeker fabrikamız şeker üretiminin en elverişli olan merkezlerinden olan ülkemizde üretimin hammaddeyi üreten pancar üreticilerinin içinde bulunduğu bir yapı ile sürdürülmediği takdirde Kastamonu Şeker fabrikasınının üretime devam ettirilebilmesi mümkün olmayacaktır. Kastamonu Şeker Fabrikası`nın Kastamonu ekonomisine yıllık bazda kattığı ve çiftçisine, esnafına, nakliyecisine, çalışanına yaklaşık dağıttığı 100 milyon TL gibi hiç de küçümsenmeyecek bir paydan mahrum kalacaktır. Geçmişteki özelleştirmelerden ders alınmayan ve ısrarla aynı özelleştirme politikalarının üzerinde durmanın halkımız ve ülkemiz açısından faydalı olmayacağını tüm Türkiye`nin bilmesini isteriz. Değerli Kastamonu halkı Şeker-İş ve sivil toplum örgütleri olarak bizler ülkemiz menfaatleri adına bugüne kadar sürdürülen mücadelemizi bundan sonrada aynı azimle devam ettirerek pancar tarımı ve şeker sektörünün yaşaması için üzerimize düşen her türlü görevi ve fedakârlığı sizlerinde desteğiyle yapmaya hazırız” dedi.ŞEKER FABRİKALARINA POLONYA ÖRNEĞİPolonya`da da aynı şekilde özelleştirmenin olduğunu belirten Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Halil Öztosun, “Polonya bu konuda bin pişman oldu. Bizde aynı duruma düşeriz. Dış kaynaklı bir oyun oynanıyor. İleride namerde muhtaç olmamak için yapılan bir iş. Türkiye tröstlerin oyununa geliyor. Bu oyuna hükümet de geliyor. Akıllı olmak gerekir” diye konuştu.Kastamonu Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Üyesi Serdar İzbeli de, “Bilinçli toplam olmak zorundayız. Aldığımız ve tükettiğimiz ürünlerde tatlandırıcı kullanmamalıyız. Şeker yoksa kullanmamak en doğrusu ondan sonra istediğimiz sonucu yakalarız” dedi. Ziraat Odası Başkanı Nahit İğdirli ise şunları söyledi:“Şekerin Kastamonu`da alternatifi yok. Kastamonu`nun geçim kaynağı hayvancılık. Şekerin her şeyinden yararlanıyoruz. Bu fabrikaya değer verilmedi. Özelleştirmeye karşı değiliz. Fabrikanın üretime devam etmesini sağlayan bir ortam hazırlamalıyız.”Son olarak konuşma yapan Muhtarlar Derneği Başkanı Mehmet Leblebicioğlu da, “Üzülmemek elde değil. Şekerin taşı toprağı altın. Endişeliyiz baca tütsün istiyoruz. Devletin elinde devam etmesini istiyoruz” dedi.
Kaynak: İHA