Türkiye’de 40 Ayda Bir 7 ve Üzeri Büyüklüğünde Deprem Oluyor

Kandilli Rasathanesi eski Müdürü Prof.

Türkiye’de 40 Ayda Bir 7 ve Üzeri Büyüklüğünde Deprem Oluyor
Dr. Ahmet Mete Işıkara, Türkiye`de 1900 ile 2010 yılları arasında 4`ün üzerinde 9 bin 200 deprem olduğunu belirterek, 40 ayda bir de 7.0 ve 7.9 büyüklüğünde bir depremin yaşandığını kaydetti.
Türkiye Kızılay Derneği`nin afetlerden korunma ve zarar azaltma bilincinin oluşturulması amacıyla başlattığı Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi kapsamında Adana Bilfen Okulları`nda öğrencilere deprem konusunda konferans veren Işıkara, 5 günde bir ülkemizde 4 ve 4.9 büyüklükleri arasında bir deprem olabildiğini ifade ederek, yaklaşık ayda bir kez 5 veya 5`in üzerinde deprem olduğunu aktardı.
Işıkara, öğrencilere depremden korunmanın yollarını uygulamalı olarak anlattı. Depremlerin önceden bilinmesine dair tartışmalara da değinen Işıkara, bilimin bir depremin ne zaman olacağını bilmesinin mümkün olamayacağını, ancak nerede ve hangi büyüklükte olabileceğini kaydetti. Önümüzdeki dönemdi büyük deprem olma ihtimalinin olduğu yerlerden birinin de Doğu Akdeniz’i etkileyebilecek bir potansiyele sahip Hatay olduğunu aktaran Işıkara, "Hatay’da uzun yıllardır deprem yaşanmıyor. Tarihte bu şehrimizin depremle yerle bir olduğunu biliyoruz. İstatistiklere bakıldığında Hatay yaklaşık 7 büyüklüğünde deprem potansiyeli olan bir şehrimiz. Gölcük depremi gibi etkili olabilir, Adana, Mersin, Osmaniye ve Gaziantep’i etkileyebilir.” dedi.
Depremden korunma bilincinde en önemli olgunun yapısal bilinç olduğuna dikkat çeken Işıkara, binaları doğru inşa etmenin bunun en önemli adımı olduğunun altını çizdi. Deprem öncesinde gerekli önlemlerin alınması gerektiğine değinen Işıkara, "En önemli önlem güvenli yapılar yapmaktır. Diğer önlemler bundan sonra başlar.” diye konuştu. 12 Kasım 1999 Düzce depreminden sonra Van özelikle Erciş deprem konusunda hiçbir tedbir almadığını vurgulayan Işıkara, “Yapıların sağlamlığının yanında ekolojik yalıtımının da yapılması gerekir. Yalıtımda köpük kullanıyoruz. Bu köpük binaların nefes almasını engelliyor, yapıların içten içe çürümesine neden oluyor." ifadelerini kullandı.