Muğlalı Ustalar Bakıra Hayat Veriyor
Kenan Gürbüz - Muğla`nın Kavaklıdere ilçesinde yaşayan 15 bakır ustası, bölgede yaklaşık 300 yıllık geçmişi olan bakırcılık mesleğini yaşatmak için mücadele ediyor.
Kavaklıdere ilçesinde bakırcılık mesleğini yaşatmaya çalışan son ustalardan kimi bakırcılığa 50 yılını vermiş, kimi de 30 yıldır babadan, dededen yadigar mesleğini sürdürmeye çalışıyor. Yaşlı ve genç bakır ustalarının ortak tarafı ise yıllardır yaşadıkları ekonomik güçlüklere rağmen bırakmadıkları bakırcılık mesleği.İlçeyi ziyaret eden turistler, son bakır ustalarının tezgahlarında ve bakıra şekil verdikleri ocaklarda alın teri ve emekle ortaya çıkardıkları ürünlere hayranlıklarını gizlemiyorlar.Kavaklıdere Kaymakamı Metin Demirel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1950`li yıllarda sayıları 200`ü bulan bakır ustalarının artık çırak bulmakta zorlandıklarına işaret etti. Muğla`da sadece Kavaklıdere ilçesinde mesleklerini sürdürmeye çalışan son bakır ustalarına ellerinden geldiğince destek vermeye çalıştıklarını belirten Kaymakam Demirel, ``Bakır ustalarına öncelikle maddi destek sağlamayı planlıyoruz`` dedi.Bakır ustalarının mesleklerini çocuklarına bırakabilmesini amaçlayan bir proje hazırlıklarına işaret eden Demirel, ``Projeyi İŞKUR veya Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı aracılığı ile hayata geçirmeyi planlıyoruz. İlçede Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü aracılığıyla açacağımız kurslarda, bakır ustalarından mesleklerini devralabilecek çırak ve ustalar yetiştirebilirsek, bakırcılık mesleğini de geleceğe taşımış oluruz`` diye konuştu
-Son ustalar- Kavaklıdere Belediye Başkanı Nuray Bozyer de, bakır ustalığının 14. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişi olduğunu anlattı. Bölgede yaşayan insanların büyük bölümünün geçimini bakırcılık mesleğinden sağladığını belirten Bozyer, ``Kavaklıdere`de 1950`li yıllara kadar sayıları 200`ü bulan bakır ustalarından geriye 15 kişi kaldı. Yaklaşık 100 kişi ise bu ustaların ürettiği bakır ürünlerin satışını yaparak geçimini sağlıyor. O dönemde ilçemizde bakır üretimi yapılan bir fabrika vardı ve 1950`li yıllara kadar Türkiye`de mutfakların vazgeçilmezi bakır eşyalardı. Bugün ise bu mesleği devam ettirecek genç ustaları bulmakta zorlanıyoruz`` dedi.Muğla Esnaf Odaları Birliği Başkanı Şükrü Ayyıldız ise Muğla`nın Kavaklıdere ilçesi dışında bakırcı ustası kalmadığını belirterek, şöyle konuştu: ``Resmi kayıtlarımıza göre Kavaklıdere ilçesinde 15 bakırcı ustası var. Bizim İŞKUR`a sunacağımız proje ile yeni ustalar yetiştirilecek. Proje kabul edilir ve hayata geçirilirse, mesleğin geleceğe taşınmasını sağlamış olacağız. Devletimiz, özellikle belirli mesleklerin yaşatılması amacıyla esnafa destek veriyoruz. Biz de, bakırcı esnafının hak ettiği desteği alması için girişimlerimize devam edeceğiz ve bu süreçte yerel yönetimlerle birlikte hareket edeceğiz.`` Çocukluğundan beri bakırcılık mesleğini yaptığını anlatan 56 yaşındaki Mehmet Karabağ, dedelerinin de bakırcı olduğunu söyledi. Mesleği yapacak çırak bulamamaktan yakınan Karabağ, ``Bir süre sonra bu mesleği yapacak kimse kalmayacak. Bakırı döverek şekil veren ustalardan ilçemizde az sayıda kişi kaldı. Bize yeterli destek sağlanmıyor. Müşterilerimizin büyük bölümü, dağ köylerinden gelen insanlar ve çiftçiler. Bu mesleği bırakabileceğim hiç kimsenin olmaması beni üzüyor`` diye konuştu.Mehmet ve Mustafa Sağıroğlu kardeşler de, bakır kazanları Ege bölgesinde sadece Kavaklıdere`deki ustaların yaptığını, kazanlara özellikle çiftçi kesiminin ilgi gösterdiğini söylediler. Bakır saksıların ise ilçedeki az sayıda bakır ustası tarafından yapıldığına dikkati çeken Sağıroğlu kardeşler, son dönemde mutfaklara plastik ve çeliğin girmesiyle bakır mutfak eşyalarına ilginin azaldığından yakındılar.Bakırdan ibrikler yapan Ayhan Öztürk de mesleklerini yaşadıkları zorluklara rağmen sürdürmeye kararlı olduklarını söyledi
-Bakırcı ve kalaycı dili- Kalaycılık ve bakırcılık Kavaklıdere ilçesi ile o kadar özdeşleşmiş ki, ilçede mesleklerini yaşatmaya çalışan son ustalar kendi aralarında ``kalaycılık dili`` dedikleri bir dille konuşuyorlar.Muğla Kültür ve Turizm Müdürlüğü internet sitesinde de yer verilen kalaycı dilinde, bakıra ``palle``, müşteriye ``metrek``, paraya ``nezilli``, 1 yerine ``sama``, 2 yerine ``kulak`` deniliyor.Kalaycı ve bakırcıların kullandığı dildeki bazı kelimeler ve karşılıkları şöyle: ``Cimitçi-Öğretmen, partal-elbise, mazın-silah, sürtmek-yemek, içmek, manigadı-köpek, tünemek-yatmak, uyumak, yanbol-polis, asker, çeklemek-bakmak, dibo-yok, tuna-çok, yıkım-iyi, güzel, kös-kötü, çirkin, sarıgenek-altın.`` (KG-GÜÇ-HMD)
Kaynak: AA
-Son ustalar- Kavaklıdere Belediye Başkanı Nuray Bozyer de, bakır ustalığının 14. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişi olduğunu anlattı. Bölgede yaşayan insanların büyük bölümünün geçimini bakırcılık mesleğinden sağladığını belirten Bozyer, ``Kavaklıdere`de 1950`li yıllara kadar sayıları 200`ü bulan bakır ustalarından geriye 15 kişi kaldı. Yaklaşık 100 kişi ise bu ustaların ürettiği bakır ürünlerin satışını yaparak geçimini sağlıyor. O dönemde ilçemizde bakır üretimi yapılan bir fabrika vardı ve 1950`li yıllara kadar Türkiye`de mutfakların vazgeçilmezi bakır eşyalardı. Bugün ise bu mesleği devam ettirecek genç ustaları bulmakta zorlanıyoruz`` dedi.Muğla Esnaf Odaları Birliği Başkanı Şükrü Ayyıldız ise Muğla`nın Kavaklıdere ilçesi dışında bakırcı ustası kalmadığını belirterek, şöyle konuştu: ``Resmi kayıtlarımıza göre Kavaklıdere ilçesinde 15 bakırcı ustası var. Bizim İŞKUR`a sunacağımız proje ile yeni ustalar yetiştirilecek. Proje kabul edilir ve hayata geçirilirse, mesleğin geleceğe taşınmasını sağlamış olacağız. Devletimiz, özellikle belirli mesleklerin yaşatılması amacıyla esnafa destek veriyoruz. Biz de, bakırcı esnafının hak ettiği desteği alması için girişimlerimize devam edeceğiz ve bu süreçte yerel yönetimlerle birlikte hareket edeceğiz.`` Çocukluğundan beri bakırcılık mesleğini yaptığını anlatan 56 yaşındaki Mehmet Karabağ, dedelerinin de bakırcı olduğunu söyledi. Mesleği yapacak çırak bulamamaktan yakınan Karabağ, ``Bir süre sonra bu mesleği yapacak kimse kalmayacak. Bakırı döverek şekil veren ustalardan ilçemizde az sayıda kişi kaldı. Bize yeterli destek sağlanmıyor. Müşterilerimizin büyük bölümü, dağ köylerinden gelen insanlar ve çiftçiler. Bu mesleği bırakabileceğim hiç kimsenin olmaması beni üzüyor`` diye konuştu.Mehmet ve Mustafa Sağıroğlu kardeşler de, bakır kazanları Ege bölgesinde sadece Kavaklıdere`deki ustaların yaptığını, kazanlara özellikle çiftçi kesiminin ilgi gösterdiğini söylediler. Bakır saksıların ise ilçedeki az sayıda bakır ustası tarafından yapıldığına dikkati çeken Sağıroğlu kardeşler, son dönemde mutfaklara plastik ve çeliğin girmesiyle bakır mutfak eşyalarına ilginin azaldığından yakındılar.Bakırdan ibrikler yapan Ayhan Öztürk de mesleklerini yaşadıkları zorluklara rağmen sürdürmeye kararlı olduklarını söyledi
-Bakırcı ve kalaycı dili- Kalaycılık ve bakırcılık Kavaklıdere ilçesi ile o kadar özdeşleşmiş ki, ilçede mesleklerini yaşatmaya çalışan son ustalar kendi aralarında ``kalaycılık dili`` dedikleri bir dille konuşuyorlar.Muğla Kültür ve Turizm Müdürlüğü internet sitesinde de yer verilen kalaycı dilinde, bakıra ``palle``, müşteriye ``metrek``, paraya ``nezilli``, 1 yerine ``sama``, 2 yerine ``kulak`` deniliyor.Kalaycı ve bakırcıların kullandığı dildeki bazı kelimeler ve karşılıkları şöyle: ``Cimitçi-Öğretmen, partal-elbise, mazın-silah, sürtmek-yemek, içmek, manigadı-köpek, tünemek-yatmak, uyumak, yanbol-polis, asker, çeklemek-bakmak, dibo-yok, tuna-çok, yıkım-iyi, güzel, kös-kötü, çirkin, sarıgenek-altın.`` (KG-GÜÇ-HMD)