Türkiye İçin Yeni Ortak (haber-analiz)

Son yıllarda Güney Afrika ile Türkiye’nin yollarını birçok platformda aynı kapıya çıkıyor.

Türkiye İçin Yeni Ortak (haber-analiz)
Afrika’nın en büyük ülkesi, BM Güvenlik Konseyi Geçici Üyeliği, İzmir Expo gibi adaylıklarında komşularının aksine Türkiye’yi desteklememiş olsa da durum şimdi farklı.

2011-2012 BM Güvenlik Konseyi’nin iki yıllık geçici üyeliğine ikinci kez seçilen Güney Afrika, bu sefer karşısında farklı bir Türkiye buldu. Konsey’in 2009-2010 üyeliğini yapan Türkiye, İsrail ile Suriye arasında arabuluculuk yaptı, İran ile ABD’nin iletişiminde önemli rol oynadı, İstanbul’da Somali zirvesi yaptı, düzenlediği Afrika zirveleri ve açtığı diplomatik temsilciliklerle Kara Kıta’da adından en çok bahsedilen ülkeler arasında girdi.

Son dönemde Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da yaşanan gelişmeler, büyümekte olan iki ekonomiyi doğal olarak birbirine yakınlaştırdı. İki ülkede coğrafi ve tarihsel sorumlulukları gereği aynı problemlerin içinde buldu kendini. BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilen Güney Afrika, aynı zamanda Afrika Birliği’nin (AU) en güçlü üyesi olarak Suriye, Libya gibi konularda Ankara ile buluştu. Şam karışınca Esed’i Hindistan, Brezilya ve Güney Afrika temsilcileri ziyaret etti. Güney Afrika, Şam’dan şiddeti durdurmasını istedi. Devlet Başkanı Jacop Zuma, çatışmaların en şiddetli dönemde iki kez Muammer Kaddafi’yi ziyaret etti. Güney Afrika medyasında, “Türkiye’nin Libya yol haritası destekleniyor.” haberleri çıktı. Başlangıçta Libya Milli Geçiş Konseyi’ne (MGK) mesafeli duran Türkiye ve Güney Afrika, daha sonra MGK’yı tanıdı.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Güney Afrika’ya ilk resmi ziyareti gerçekleştirince ilişkiler daha sağlam bir zemine oturdu. Davotoğlu, Cumhurbaşkanlığı Konuk Evi’nde muadili Maite Emily Nkoana-Mashabane ile beklenenden uzun bir görüşme gerçekleştirdi. Toplantı uzun sürünce heyetler arası görüşme iptal edildi ve direk basın toplantısına geçildi. Davutoğlu Pretoria’da basına yaptığı açıklamada, “Bizler uzun zamandır uluslararası platformlarda devamlı işbirliği yapabileceğimiz bir ülke arıyorduk. Güney Afrika ile stratejik ortak olabileceğimiz konusunda fikir birliğine varmıştık. Düşüncelerimizi sayın Mashabane’ye açınca, kendisi de aynı sözleri tekrarladı. ‘Bizler de bölgesinde yeni bir güç olarak doğan, gelişen bir ekonomi olan, dünya siyasetinde benzer görüşlere sahip olduğumuz Türkiye’nin dostluğunun bizim için önemli olduğuna karar verdik’ türünden cümleler kullandı.” dedi. Türk Dışişleri Bakanı’nın ziyareti Başbakan Recep Tayyip Erdoğan için iyi bir girizgah oldu.

ANC, AKP’Yİ KENDİNE YAKIN GÖRÜYOR

Nelson Mandela’nın partisi olarak bilinen iktidardaki Afrika Milli Kongresi’nin (ANC) AK Parti’yi kendilerine yakın görmesi de ilişkilerin gelişmesi açısından önemli bir faktör. ANC’nin, haklarında birçok kapatma davası açılmış, mağdur olmuş politikacılarla yakınlık kurması doğal bir şey. Daha önce beyazlardan yana olmuş Türkiye imajını “hapis yatmış, ezilmiş, hor görülmüş, mücadele etmiş” siyasiler farkında olmadan düzeltmiş.

Güney Afrika Cumhurbaşkanı Yardımcısı Kgalema Motlanthe’nin davetlisi olarak Güney Afrika’yı ziyaret edecek olan Başbakan Erdoğan, artan diplomatik ilişkilerin meyvesini toplamaya çalışacak. Üst düzey stratejik ortaklıkları netice vermesi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ziyaretiyle mümkün olabilir. Çünkü, Güney Afrika’da Başbakan’ın muadili Cumhurbaşkanı Yardımcısı olarak görülüyor. Devlet Başkanı Jacop Zuma’nın Gül’ü davetiyle daha kapsamlı anlaşmalar imzalanabilir.