Venedik Komisyonu, Anayasa Mahkemesi`nin Yeniden Yapılandırılması Konusunda Çıkan Kanuna İlişkin Görüşünü Kamuoyuna Açıkladı Strasbourg (a.a)
Rahmi Gündüz - Avrupa Konseyi bünyesinde faaliyet gösteren ve üye ülkeler ile aday ülkelerin anayasa ve yasa çalışmalarına talep geldiği takdirde katkı veren Venedik Komisyonu, geçen hafta düzenlenen 88.
genel kurulunun sonunda, TBMM`de Anayasa Mahkemesi`nin yeniden yapılandırılmasıyla ilgili kanuna ilişkin görüşünü kabul ederek, kamuoyuna açıkladı
Hükümet, Anayasa Mahkemesi`nin yeniden düzenlenmesi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile ilgili yasal düzenlemelere ilişkin olarak Venedik Komisyonu`nu Türkiye`ye davet ederek, görüşlerini bildirmesini talep etmişti
Venedik Komisyonu`ndan bir heyet, Türkiye`de başta Adalet Bakanlığı olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarla istişarelerde bulunmuştu
Komisyonun yayımladığı belgede, Anayasa Mahkemesi`yle ilgili yasanın "dengeli" olduğu ve "önemli birçok konuya değindiği" ifade edildi
Yasa için "iyi kaleme alınmış, uyumlu ve Avrupa standartlarına uygun" denilen belgede, bununla birlikte, bu yasanının daha da iyileştirilmesi için yapılan önerilere yer verildi
Komisyon raporunda, "yasada en önemli değişiklik, bireysel başvuru hakkının tanınması. Normal mahkemeler, bu değişiklikle Anayasa Mahkemesi`nin her şeyin üzerinde "yüceltileceği", "süper mahkemeye" dönüşeceğinden korksalar da bu durum gerçekten geçerli değil. Çünkü Anayasa Mahkemesi`nin bu konudaki yetkisi, sadece anayasal konuları içeriyor`` denildi
-Komisyon tavsiyeleri- Komisyondan yapılan tavsiyeler özetle şu şekilde: 1. Mahkeme üyeliğine seçilmek için yeterlilik, eğitim ve genel yaş kriterleri bütün kategorilerdeki adaylar için geçerli olmalıdır. (6. madde) 2. Nitelikli çoğunluk, mahkeme üyelerinin seçimiyle ilgili oylamanın bütün turlarında gerekli olmalı. (7. ve 146. madde) 3. Anayasa Mahkemesi`nin dairelerinin tertibi açık bir şekilde kurala bağlanmalı ve her dairenin farklı bölümlerinden üyeler verilerek bu sağlanmalı, belirli bir süre için tertip önceden belirlenmeli. Geçici tertip aracılığıyla, bir davanın etkilenmesini önlemek için, mahkemenin dairelerin tertibi belirli bir süre için önceden belirlenmeli. (7. madde) 4. Anayasa Mahkemesi üyeliğinin sürekliliğini sağlamak için, süresi biten üye, yeni gelen işe başlayana kadar görevde kalmalı.(10. madde) 5. Başka bir daireye üye atama, kura ile veya önceden bir liste ile yapılmalı. (13. madde) 6. Disiplin yaptırımlarına gerek olan yanlış davranışların daha açık bir şekilde yazılması gerekir. (15. madde) 7. Mahkeme üyelerinin bilimsel toplantılara katılımı, üyenin çok fazla mahkeme oturumu kaçırmasına neden olmayacaksa, başkanın onayına dayanmamalı. (15. madde) 8. Komisyon üyelerinin sayısı açıkça tespit edilmeli. (22. madde) 9. Davaların raportör yargıçlara verilmesi, dava dağıtımında otomatik bir sistemle yapılmalı. Bu sistemde, haklı gerekçelerle oluşacak özel durumlar, dava dosyasında belgelenmeli. (24. madde) 10- Mahkeme üyelerine rapor yazmak için görevlendirilen raportöre dava verme prosedürü, karar mütalaa süreci ve kararın kaleme alınması yasada belirtilmeli. (26. madde) 11. Kanun, hiç kimsenin bir raportöre dava ile ilgili nasıl davranacağı konusunda talimat veremeyeceğini açıkça belirtmeli, bu durum mahkeme üyelerinin sadece mütalaası dışında geçerli değil. (26. madde) 12. Yaş sınırını aşan ve yardımcı raportör için başvuran kişiler için, yaş sınırının genişletilmesi gerekmektedir. (27. madde) 13. TBMM`de iktidar veya muhalefet partisine avantaj sağlamak yerine, meclisteki bütün partiler veya belirli sayıdaki grup milletvekili soyut yasaların gözden geçirilmesini isteyebilmeli. (35. madde) 14. Doğrudan iptal davası açma süresi uzatılmalı. (37. ve 151. madde) 15. Ön karar prosedürü için beş aylık süre çok kısa görünüyor. (40. madde) 16. Bireysel şikayetlerin temelinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nin yorumladığı biçimiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olduğu açık bir referans olarak eklenmeli. (45. madde) 17. Kamu tüzel kişileri, Anayasa`daki haklarının uygulanabilirliğini Anayasa Mahkemesi önünde ileri sürebilmeli. (46. madde) 18. Katı anlamıyla davanın kabul edilmezliği ile davayı görmeyi reddetme seçeneği arasında bir ayırım yapılmalı. (48. madde) 19. Geçici önlemlerin iptali için altı ay zaman sınırında değişiklik yapılmalı.(49. madde) 20. Anayasa Mahkemesi tarafından, normal mahkemelere verilen talimatların uygulanıp uygulanmadığından emin olmak için, normal mahkemenin kararı iptal edilmeli. (49. madde) 21. Kanun, kişisel şikayet başvuru sürecinin iptali halinde, Anayasa Mahkemesi`nin boş ve geçersiz kararı verebileceğini açıkça belirtebilmeli. (49. madde) 22. Kanun, Anayasa Mahkemesi`nin, Anayasayı yorumunun, bütün normal mahkemeleri bağlayacağını daha açık bir şekilde göstermeli. (49. madde) 23. Anayasa Mahkemesi`ne, anayasal aykırılığın, sadece anayasaya aykırı şekilde yorumlanması sonucundan çıkması halinde ve olayın bir daha incelenmesine gerek görülmemesi durumunda, söz konusu davayı aynı mahkemeye gönderebilmeli. (50.madde) 24. Daireler arasında önemli konularla ilgili ayrılıkların çözümü, yönetmelik yerine kanunla belirlenmeli. (50. madde) 25. Anayasa Mahkemesi`ne, kişisel bir başvurudan dolayı, önemli bir anayasa konusu ortaya çıkmışsa ve kişi sonra bu başvurusundan feragat etse bile, soruşturmasına devam etme izni verilebilmeli. (50. madde) 26. Venedik Komisyonu, siyasi partilerin kapatılmasının zorlaştırılmasıyla ilgili anayasa değişiklik önergesinin kabul edilmemesinden üzüntü duyduğunu ifade eder. Venedik Komisyonu, bu anayasa değişikliğinin ilerde tekrar gündeme getirilmesini tavsiye eder
27. Anayasa Mahkemesi, siyasi partilerin finansmanıyla ilgili konuya, sadece Sayıştay`ın ihlal kararı vermesi halinde bakmalı. (55. ve 69. madde) 28. Raportör yargıca itiraz edebilme fırsatı olması için gerekli düzenlemenin yapılması gerekir. (60. madde) 29. Oylamada, anayasa değişikliğin geçersiz sayılması için üçte iki çoğunluk aranması kaldırılmalı
30. Anayasa Mahkemesi`nin kararları diğer mahkemeler için bağlayıcı olması daha açık bir şekilde yazılmalı. (66. madde) (RG-ŞP)
Kaynak: AA
Hükümet, Anayasa Mahkemesi`nin yeniden düzenlenmesi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile ilgili yasal düzenlemelere ilişkin olarak Venedik Komisyonu`nu Türkiye`ye davet ederek, görüşlerini bildirmesini talep etmişti
Venedik Komisyonu`ndan bir heyet, Türkiye`de başta Adalet Bakanlığı olmak üzere ilgili kurum ve kuruluşlarla istişarelerde bulunmuştu
Komisyonun yayımladığı belgede, Anayasa Mahkemesi`yle ilgili yasanın "dengeli" olduğu ve "önemli birçok konuya değindiği" ifade edildi
Yasa için "iyi kaleme alınmış, uyumlu ve Avrupa standartlarına uygun" denilen belgede, bununla birlikte, bu yasanının daha da iyileştirilmesi için yapılan önerilere yer verildi
Komisyon raporunda, "yasada en önemli değişiklik, bireysel başvuru hakkının tanınması. Normal mahkemeler, bu değişiklikle Anayasa Mahkemesi`nin her şeyin üzerinde "yüceltileceği", "süper mahkemeye" dönüşeceğinden korksalar da bu durum gerçekten geçerli değil. Çünkü Anayasa Mahkemesi`nin bu konudaki yetkisi, sadece anayasal konuları içeriyor`` denildi
-Komisyon tavsiyeleri- Komisyondan yapılan tavsiyeler özetle şu şekilde: 1. Mahkeme üyeliğine seçilmek için yeterlilik, eğitim ve genel yaş kriterleri bütün kategorilerdeki adaylar için geçerli olmalıdır. (6. madde) 2. Nitelikli çoğunluk, mahkeme üyelerinin seçimiyle ilgili oylamanın bütün turlarında gerekli olmalı. (7. ve 146. madde) 3. Anayasa Mahkemesi`nin dairelerinin tertibi açık bir şekilde kurala bağlanmalı ve her dairenin farklı bölümlerinden üyeler verilerek bu sağlanmalı, belirli bir süre için tertip önceden belirlenmeli. Geçici tertip aracılığıyla, bir davanın etkilenmesini önlemek için, mahkemenin dairelerin tertibi belirli bir süre için önceden belirlenmeli. (7. madde) 4. Anayasa Mahkemesi üyeliğinin sürekliliğini sağlamak için, süresi biten üye, yeni gelen işe başlayana kadar görevde kalmalı.(10. madde) 5. Başka bir daireye üye atama, kura ile veya önceden bir liste ile yapılmalı. (13. madde) 6. Disiplin yaptırımlarına gerek olan yanlış davranışların daha açık bir şekilde yazılması gerekir. (15. madde) 7. Mahkeme üyelerinin bilimsel toplantılara katılımı, üyenin çok fazla mahkeme oturumu kaçırmasına neden olmayacaksa, başkanın onayına dayanmamalı. (15. madde) 8. Komisyon üyelerinin sayısı açıkça tespit edilmeli. (22. madde) 9. Davaların raportör yargıçlara verilmesi, dava dağıtımında otomatik bir sistemle yapılmalı. Bu sistemde, haklı gerekçelerle oluşacak özel durumlar, dava dosyasında belgelenmeli. (24. madde) 10- Mahkeme üyelerine rapor yazmak için görevlendirilen raportöre dava verme prosedürü, karar mütalaa süreci ve kararın kaleme alınması yasada belirtilmeli. (26. madde) 11. Kanun, hiç kimsenin bir raportöre dava ile ilgili nasıl davranacağı konusunda talimat veremeyeceğini açıkça belirtmeli, bu durum mahkeme üyelerinin sadece mütalaası dışında geçerli değil. (26. madde) 12. Yaş sınırını aşan ve yardımcı raportör için başvuran kişiler için, yaş sınırının genişletilmesi gerekmektedir. (27. madde) 13. TBMM`de iktidar veya muhalefet partisine avantaj sağlamak yerine, meclisteki bütün partiler veya belirli sayıdaki grup milletvekili soyut yasaların gözden geçirilmesini isteyebilmeli. (35. madde) 14. Doğrudan iptal davası açma süresi uzatılmalı. (37. ve 151. madde) 15. Ön karar prosedürü için beş aylık süre çok kısa görünüyor. (40. madde) 16. Bireysel şikayetlerin temelinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi`nin yorumladığı biçimiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi olduğu açık bir referans olarak eklenmeli. (45. madde) 17. Kamu tüzel kişileri, Anayasa`daki haklarının uygulanabilirliğini Anayasa Mahkemesi önünde ileri sürebilmeli. (46. madde) 18. Katı anlamıyla davanın kabul edilmezliği ile davayı görmeyi reddetme seçeneği arasında bir ayırım yapılmalı. (48. madde) 19. Geçici önlemlerin iptali için altı ay zaman sınırında değişiklik yapılmalı.(49. madde) 20. Anayasa Mahkemesi tarafından, normal mahkemelere verilen talimatların uygulanıp uygulanmadığından emin olmak için, normal mahkemenin kararı iptal edilmeli. (49. madde) 21. Kanun, kişisel şikayet başvuru sürecinin iptali halinde, Anayasa Mahkemesi`nin boş ve geçersiz kararı verebileceğini açıkça belirtebilmeli. (49. madde) 22. Kanun, Anayasa Mahkemesi`nin, Anayasayı yorumunun, bütün normal mahkemeleri bağlayacağını daha açık bir şekilde göstermeli. (49. madde) 23. Anayasa Mahkemesi`ne, anayasal aykırılığın, sadece anayasaya aykırı şekilde yorumlanması sonucundan çıkması halinde ve olayın bir daha incelenmesine gerek görülmemesi durumunda, söz konusu davayı aynı mahkemeye gönderebilmeli. (50.madde) 24. Daireler arasında önemli konularla ilgili ayrılıkların çözümü, yönetmelik yerine kanunla belirlenmeli. (50. madde) 25. Anayasa Mahkemesi`ne, kişisel bir başvurudan dolayı, önemli bir anayasa konusu ortaya çıkmışsa ve kişi sonra bu başvurusundan feragat etse bile, soruşturmasına devam etme izni verilebilmeli. (50. madde) 26. Venedik Komisyonu, siyasi partilerin kapatılmasının zorlaştırılmasıyla ilgili anayasa değişiklik önergesinin kabul edilmemesinden üzüntü duyduğunu ifade eder. Venedik Komisyonu, bu anayasa değişikliğinin ilerde tekrar gündeme getirilmesini tavsiye eder
27. Anayasa Mahkemesi, siyasi partilerin finansmanıyla ilgili konuya, sadece Sayıştay`ın ihlal kararı vermesi halinde bakmalı. (55. ve 69. madde) 28. Raportör yargıca itiraz edebilme fırsatı olması için gerekli düzenlemenin yapılması gerekir. (60. madde) 29. Oylamada, anayasa değişikliğin geçersiz sayılması için üçte iki çoğunluk aranması kaldırılmalı
30. Anayasa Mahkemesi`nin kararları diğer mahkemeler için bağlayıcı olması daha açık bir şekilde yazılmalı. (66. madde) (RG-ŞP)