Edremit’teki Öğrenciler Meydanlara Döküldü
Yurt genelinde olduğunu gibi Balıkesir’in Edremit ilçesinde de vatandaşların teröre olan tepkileri giderek büyüyor.
Edremit’teki yaklaşık 8 bin öğrenci, meydanlara dökülerek terörü lanetledi.
Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve Türk milletini yasa boğan terör olayları ülke genelinde toplumsal tepkileri de beraberinde getirmeye başladı. Ülkedeki hemen hemen tüm yerleşim yerlerinde ev ve iş erleri, resmi kurum ve kuruluşlar Türk bayraklarıyla donatılırken, vatandaşlar da sokaklara dökülüp terörü lanetliyor. Edremit ilçesinde de gün geçtikçe artan tepki eylemlerine bir yenisi daha eklendi. İlçe merkezinde öğrenim gören yaklaşık 8 bin öğrenci, Edremit Ülkü Ocakları’nın da desteklediği terör protestosuna katıldı. İlçenin Yılmaz Akpınar Bulvarı’nda toplanan yaklaşık 8 bin öğrenci daha sonra Şehit Hamdi Bey Meydanı’na yürüdü. Polisin güvenlik önlemi aldığı eylemde taşkınlık yaşanmadı. Edremit Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Başaran, artan terör olaylarına tepkisiz kalınmaması gerektiğini söyledi. Binlerce öğrenci, meydanda terör aleyhtarı sloganlar attı ve daha sonra Yılmaz Akpınar Bulvarı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürümek istedi. Güvenlik güçleri izinsiz olan yürüyüşe müdahale etmedi ve öğrencileri uyararak Yılmaz Akpınar Bulvarı’nda dağılmalarını sağladı
Öğrencilerin ses getiren eylemini Kaymakam Osman Tunç ta izledi. Kaymakam Tunç, güvenlik güçlerine sık sık müdahale yapılmaması konusunda telkinlerde bulundu. Ellerine büyüklü küçüklü yüzlerce Türk bayrağı alan öğrenciler attıkları sloganların ardından olaysız şekilde okullarına ve evlerine dağıldı
ÜLKÜ OCAKLARI’NDAN SERT AÇIKLAMA YAPILDI Edremit Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Başaran, sert bir yazılı açıklama yaptı ve terörü lanetledi. Açıklamada, “Türkiye`ye, vatanına, bayrağına bağlı,Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşamaktan onur duyan herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz. Ve en önemlisi, devletimizi yönetenlere sesleniyoruz: Bizlerden, yürüyüş yapmamız isteniyor. Sizler Ankara`da bol bol toplantı yapıyorsunuz. Bizler de burada basın bildirisi okuyor, yürüyüş yapıyoruz. Bu,tabiiki haklı bir tepkidir, meseleye duyarlılık göstermektir. Ancak soruyoruz: Çözüm müdür? Şehit verelim, basın açıklaması yapalım. Şehit verelim, yürüyüş yapalım. Peki devleti yönetenler, iktidar sahipleri, onlara bağlı olan güvenlik güçleri gerekli iradeyi göstermez, gerekli önlemleri almaz, sert ve radikal tedbirleri uygulamazlarsa, yani bataklığı kurutmazlarsa, bizim yaptığımız, sadece birkaç sivrisineği öldürmekten öteye gider mi? Türk Milletini uyanışa ve sağduyuya davet ediyoruz. Gelin elinizi taşın altına koyun, ülke yararına çalışan sivil toplum kuruluşlarına ve ülke menfaatine çalışan siyasi partilere üye olun, etkili ve yetkili olun.Artık bu maçı sadece tribünden izlemeyin. Sahadakiler üzerinde daha etkili olun. İktidar sahipleri de şunu anlamalıdır ki: Açılım, anayasa değişikliği gibi zırvalarla bu sorunu çözemezsiniz. Şu anda Çankaya Köşkü’nde ikamet eden zat-ı muhteremin birkaç sene önceki Bitlis Güroymak ilçesi ziyaretinde, oranın sözde eski ismi diye lanse ederek telaffuz ettiği ermenice `norşin` kelimesi maalesef ki meseleyi çözmemiştir. Bu tür cahilce yaklaşımların sonucu ve bedeli; Bitlis Güroymak`ta 5 polis ve 4 sivil vatandaş, Hakkari`de 24 şehit ve 22 yaralı olmuştur. Yine basın bildirisi okuyalım, yürüyüş yapalım, ancak bizi kahreden, bize dokunan, halkımızın duyarsızlığı ve bu tür tepki koymalara dahi maalesef ki teveccüh göstermemesidir. Bu tür vahim olaylar sonrası yapılan, sadece televizyonlarda zevzekçe yorum programları, olağanüstü toplantılar, kriz masaları. Sonuç boş, sonuç yok. İnanınız ki, bu açıklamalar bile bize zul geliyor. Yapılacak öyle şeyler, alınacak öyle önlemler var ki. Peki sorun ne? Sorun: Makamların ve yetkilerin ehil ellerde olmaması. İşte çözüm de burada. Çözüm ne? Makamları ve yetkileri ehil ellere vermek. Kısacası; bir veziri öldürüldü diye Belgrad`ı alan Kanuni Sultan Süleyman,bir subayı için Menemen`i yakın,devlete başkaldırının yaşandığı ve tarihte ‘dersim olayları’ olarak bilinen durum karşısında taş taş üstünde bırakmayın diyen Mustafa Kemal,kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsü dağılmaz diyen II.Mahmut ve vatanımız için gerekirse kan da dökeriz diyen ve gereğini de yapan Başbuğ Alparslan Türkeş gibi liderleri arıyoruz ve bekliyoruz. Başımız sağ olsun. Yıkılmayız, bir ölür, bin doğarız. Siyasi görüşümüz ne olursa olsun, bu vatana bağlılığımızı teyid edelim, yapılan mitingleri destekleyelim, teröre tepkimizi gösterelim, her yeri şanlı al bayrağımızla donatalım” denildi.
Kaynak: İHA
Geçtiğimiz günlerde yaşanan ve Türk milletini yasa boğan terör olayları ülke genelinde toplumsal tepkileri de beraberinde getirmeye başladı. Ülkedeki hemen hemen tüm yerleşim yerlerinde ev ve iş erleri, resmi kurum ve kuruluşlar Türk bayraklarıyla donatılırken, vatandaşlar da sokaklara dökülüp terörü lanetliyor. Edremit ilçesinde de gün geçtikçe artan tepki eylemlerine bir yenisi daha eklendi. İlçe merkezinde öğrenim gören yaklaşık 8 bin öğrenci, Edremit Ülkü Ocakları’nın da desteklediği terör protestosuna katıldı. İlçenin Yılmaz Akpınar Bulvarı’nda toplanan yaklaşık 8 bin öğrenci daha sonra Şehit Hamdi Bey Meydanı’na yürüdü. Polisin güvenlik önlemi aldığı eylemde taşkınlık yaşanmadı. Edremit Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Başaran, artan terör olaylarına tepkisiz kalınmaması gerektiğini söyledi. Binlerce öğrenci, meydanda terör aleyhtarı sloganlar attı ve daha sonra Yılmaz Akpınar Bulvarı’ndan Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürümek istedi. Güvenlik güçleri izinsiz olan yürüyüşe müdahale etmedi ve öğrencileri uyararak Yılmaz Akpınar Bulvarı’nda dağılmalarını sağladı
Öğrencilerin ses getiren eylemini Kaymakam Osman Tunç ta izledi. Kaymakam Tunç, güvenlik güçlerine sık sık müdahale yapılmaması konusunda telkinlerde bulundu. Ellerine büyüklü küçüklü yüzlerce Türk bayrağı alan öğrenciler attıkları sloganların ardından olaysız şekilde okullarına ve evlerine dağıldı
ÜLKÜ OCAKLARI’NDAN SERT AÇIKLAMA YAPILDI Edremit Ülkü Ocakları Başkanı Sinan Başaran, sert bir yazılı açıklama yaptı ve terörü lanetledi. Açıklamada, “Türkiye`ye, vatanına, bayrağına bağlı,Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşamaktan onur duyan herkesi duyarlı olmaya çağırıyoruz. Ve en önemlisi, devletimizi yönetenlere sesleniyoruz: Bizlerden, yürüyüş yapmamız isteniyor. Sizler Ankara`da bol bol toplantı yapıyorsunuz. Bizler de burada basın bildirisi okuyor, yürüyüş yapıyoruz. Bu,tabiiki haklı bir tepkidir, meseleye duyarlılık göstermektir. Ancak soruyoruz: Çözüm müdür? Şehit verelim, basın açıklaması yapalım. Şehit verelim, yürüyüş yapalım. Peki devleti yönetenler, iktidar sahipleri, onlara bağlı olan güvenlik güçleri gerekli iradeyi göstermez, gerekli önlemleri almaz, sert ve radikal tedbirleri uygulamazlarsa, yani bataklığı kurutmazlarsa, bizim yaptığımız, sadece birkaç sivrisineği öldürmekten öteye gider mi? Türk Milletini uyanışa ve sağduyuya davet ediyoruz. Gelin elinizi taşın altına koyun, ülke yararına çalışan sivil toplum kuruluşlarına ve ülke menfaatine çalışan siyasi partilere üye olun, etkili ve yetkili olun.Artık bu maçı sadece tribünden izlemeyin. Sahadakiler üzerinde daha etkili olun. İktidar sahipleri de şunu anlamalıdır ki: Açılım, anayasa değişikliği gibi zırvalarla bu sorunu çözemezsiniz. Şu anda Çankaya Köşkü’nde ikamet eden zat-ı muhteremin birkaç sene önceki Bitlis Güroymak ilçesi ziyaretinde, oranın sözde eski ismi diye lanse ederek telaffuz ettiği ermenice `norşin` kelimesi maalesef ki meseleyi çözmemiştir. Bu tür cahilce yaklaşımların sonucu ve bedeli; Bitlis Güroymak`ta 5 polis ve 4 sivil vatandaş, Hakkari`de 24 şehit ve 22 yaralı olmuştur. Yine basın bildirisi okuyalım, yürüyüş yapalım, ancak bizi kahreden, bize dokunan, halkımızın duyarsızlığı ve bu tür tepki koymalara dahi maalesef ki teveccüh göstermemesidir. Bu tür vahim olaylar sonrası yapılan, sadece televizyonlarda zevzekçe yorum programları, olağanüstü toplantılar, kriz masaları. Sonuç boş, sonuç yok. İnanınız ki, bu açıklamalar bile bize zul geliyor. Yapılacak öyle şeyler, alınacak öyle önlemler var ki. Peki sorun ne? Sorun: Makamların ve yetkilerin ehil ellerde olmaması. İşte çözüm de burada. Çözüm ne? Makamları ve yetkileri ehil ellere vermek. Kısacası; bir veziri öldürüldü diye Belgrad`ı alan Kanuni Sultan Süleyman,bir subayı için Menemen`i yakın,devlete başkaldırının yaşandığı ve tarihte ‘dersim olayları’ olarak bilinen durum karşısında taş taş üstünde bırakmayın diyen Mustafa Kemal,kılıç kınından çıkmadıkça it sürüsü dağılmaz diyen II.Mahmut ve vatanımız için gerekirse kan da dökeriz diyen ve gereğini de yapan Başbuğ Alparslan Türkeş gibi liderleri arıyoruz ve bekliyoruz. Başımız sağ olsun. Yıkılmayız, bir ölür, bin doğarız. Siyasi görüşümüz ne olursa olsun, bu vatana bağlılığımızı teyid edelim, yapılan mitingleri destekleyelim, teröre tepkimizi gösterelim, her yeri şanlı al bayrağımızla donatalım” denildi.