Tarihe Tanıklık Eden Kapalı Çarşılar
Yrd.
Doç. Dr. Cihat Kürkçüoğlu: ``Yazın 45-50 derece sıcaktan insanların etkilenmeden alışveriş yapmalarını sağlamak için kapalı çarşılara önem verilmiş`` (Fotoğraflı-Görüntülü) ŞANLIURFA (A.A) - 18.10.2011 - Mehmet Güldaş - İstanbul, Bursa ve Edirne`den sonra kapalı çarşı bakımından Anadolu`nun önde gelen illeri arasında yer alan Şanlıurfa`da faaliyetini sürdüren kapalı çarşılarda, şehrin en önemli ticari hareketliliği yaşanıyor
AA muhabirinin, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgiye göre, kentte Osmanlı döneminden kalma işhanları ve çarşılarından oluşan eski ticaret merkezleri, tarihi Balıklıgöl yakınlarında yoğunluk gösteriyor
Geleneksel mimariyle şekillendirilen Kazaz (Bedesten), Sipahi, Koltukçu, Gümrük Hanı ve Kınacı Pazarı gibi tarihi öneme sahip pek çok çarşı, kentin ticari hareketliliğinin en yoğun olduğu alışveriş merkezleri arasında yer alıyor
Her yıl kente gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin yanı sıra köylerden şehir merkezine gelen aileler, yöresel giysi ve aksesuarların yanı sıra bakır süs eşyaları, ev gereçleri ve hediyelik eşya ihtiyaçlarını buralardan karşılıyor
Bu çarşılardan en önemlileri arasında 1562 yılında Gümrük Hanı`nın güneyine bitişik olarak inşa edilen ve 1740 tarihli Rızvan Ahmet Paşa Vakfiyesi`nde ``Bezzazistan`` adıyla geçen Bedesten Çarşısı yer alıyor
Çevresindeki 4 çarşıya bağlanan kapıları bulunan Bedesten, 1998 yılındaki Şanlıurfa Kültür, Sanat ve Araştırma Vakfınca (ŞURKAV) restore edildi. Günümüzde yöresel giysi ve aksesuarların satıldığı çarşı olarak kullanılan Şanlıurfa Bedesteni, Anadolu`da otantik değerini yitirmeyen ender çarşılardan biri olarak kabul ediliyor
-``İstanbul ve Bursa gibi şehirler kadar önemli`` Harran Üniversitesi Fen Ebebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Cihat Kürkçüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin sıcak bir iklim yapısına sahip olduğunu belirterek, yazın 45-50 derece sıcak altında insanların etkilenmeden alışveriş yapmalarını sağlamak için tarihte kapalı çarşılara önem verildiğini söyledi
Kentin kapalı çarşı sayısı bakımından Türkiye`nin önde gelen illeri arasında yer aldığını ifade eden Kürkçüoğlu, Şanlıurfa`nın Osmanlı döneminden kalma çarşılar bakımından Edirne, İstanbul ve Bursa gibi şehirler kadar önemli olduğunu ifade etti
Söz konusu çarşıların günümüzde halen yapıldığı dönemin etkilerini hissettirdiğini anlatan Kürkçüoğlu, şöyle devam etti: ``Şanlıurfa, kapalı çarşı sayısı bakımından en önemli şehirlerden biri. Bunun en önemli sebebi bir kere Urfa`nın sıcak bir iklime sahip olması. Yazın 45-50 derece sıcaktan insanların etkilenmeden alışveriş yapmalarını sağlamak için kapalı çarşılara önem verilmiş. Tarih boyunca Urfa`ya gelen gezginler, seyyahlar başta Evliya Çelebi olmak üzere bu kapalı çarşılarımızdan çok sıklıkla bahsetmişlerdir. En eskisi günümüze kadar ulaşan kapalı çarşılardan biri Kazaz ve Sipahi pazarlarıdır. Bunlar Gümrük Hanı`nın 1565 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında Behram Paşa tarafından yaptırılması sırasında inşa edilmiştir. Onun dışında Kınacı ve Pamukçu pazarları, yer altı çarşısı ve Kasap Pazarı ile eski Kuyumcu Pazarı kapalı çarşılar arasında yer alıyor.`` -``Ahilik geleneği sürdürülüyor`` Cihat Kürkçüoğlu, söz konusu çarşılar arasında en ilgincinin Bedesten veya Kazaz Pazarı olarak da bilinen kapalı çarşılar olduğunu belirtti
Gümrük Hanı`nın güneyinde yer alan Halıcılar Çarşısı`na bitişik olarak yer alan Sipahi Pazarı`nın satılan ürünler ve ahi geleneğinin sürdürülmesiyle dikkati çektiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Kürkçüoğlu, ``Türkiye`de her sabah Ahi duasıyla açılan bir başka çarşı daha olduğunu sanmıyorum. Bu çarşı her sabah yüzlerce yıllık gelenek sürdürülerek duayla açılır. Mezat başlar ve gündelik hayat devam eder. O çarşılara girdiğinizde kendinizi 300-500 yıl öncesinde hissedersiniz`` dedi
(DAŞ-İSM-MRT-SA)
Kaynak: AA
AA muhabirinin, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü verilerinden derlediği bilgiye göre, kentte Osmanlı döneminden kalma işhanları ve çarşılarından oluşan eski ticaret merkezleri, tarihi Balıklıgöl yakınlarında yoğunluk gösteriyor
Geleneksel mimariyle şekillendirilen Kazaz (Bedesten), Sipahi, Koltukçu, Gümrük Hanı ve Kınacı Pazarı gibi tarihi öneme sahip pek çok çarşı, kentin ticari hareketliliğinin en yoğun olduğu alışveriş merkezleri arasında yer alıyor
Her yıl kente gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin yanı sıra köylerden şehir merkezine gelen aileler, yöresel giysi ve aksesuarların yanı sıra bakır süs eşyaları, ev gereçleri ve hediyelik eşya ihtiyaçlarını buralardan karşılıyor
Bu çarşılardan en önemlileri arasında 1562 yılında Gümrük Hanı`nın güneyine bitişik olarak inşa edilen ve 1740 tarihli Rızvan Ahmet Paşa Vakfiyesi`nde ``Bezzazistan`` adıyla geçen Bedesten Çarşısı yer alıyor
Çevresindeki 4 çarşıya bağlanan kapıları bulunan Bedesten, 1998 yılındaki Şanlıurfa Kültür, Sanat ve Araştırma Vakfınca (ŞURKAV) restore edildi. Günümüzde yöresel giysi ve aksesuarların satıldığı çarşı olarak kullanılan Şanlıurfa Bedesteni, Anadolu`da otantik değerini yitirmeyen ender çarşılardan biri olarak kabul ediliyor
-``İstanbul ve Bursa gibi şehirler kadar önemli`` Harran Üniversitesi Fen Ebebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Cihat Kürkçüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin sıcak bir iklim yapısına sahip olduğunu belirterek, yazın 45-50 derece sıcak altında insanların etkilenmeden alışveriş yapmalarını sağlamak için tarihte kapalı çarşılara önem verildiğini söyledi
Kentin kapalı çarşı sayısı bakımından Türkiye`nin önde gelen illeri arasında yer aldığını ifade eden Kürkçüoğlu, Şanlıurfa`nın Osmanlı döneminden kalma çarşılar bakımından Edirne, İstanbul ve Bursa gibi şehirler kadar önemli olduğunu ifade etti
Söz konusu çarşıların günümüzde halen yapıldığı dönemin etkilerini hissettirdiğini anlatan Kürkçüoğlu, şöyle devam etti: ``Şanlıurfa, kapalı çarşı sayısı bakımından en önemli şehirlerden biri. Bunun en önemli sebebi bir kere Urfa`nın sıcak bir iklime sahip olması. Yazın 45-50 derece sıcaktan insanların etkilenmeden alışveriş yapmalarını sağlamak için kapalı çarşılara önem verilmiş. Tarih boyunca Urfa`ya gelen gezginler, seyyahlar başta Evliya Çelebi olmak üzere bu kapalı çarşılarımızdan çok sıklıkla bahsetmişlerdir. En eskisi günümüze kadar ulaşan kapalı çarşılardan biri Kazaz ve Sipahi pazarlarıdır. Bunlar Gümrük Hanı`nın 1565 yılında Kanuni Sultan Süleyman zamanında Behram Paşa tarafından yaptırılması sırasında inşa edilmiştir. Onun dışında Kınacı ve Pamukçu pazarları, yer altı çarşısı ve Kasap Pazarı ile eski Kuyumcu Pazarı kapalı çarşılar arasında yer alıyor.`` -``Ahilik geleneği sürdürülüyor`` Cihat Kürkçüoğlu, söz konusu çarşılar arasında en ilgincinin Bedesten veya Kazaz Pazarı olarak da bilinen kapalı çarşılar olduğunu belirtti
Gümrük Hanı`nın güneyinde yer alan Halıcılar Çarşısı`na bitişik olarak yer alan Sipahi Pazarı`nın satılan ürünler ve ahi geleneğinin sürdürülmesiyle dikkati çektiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Kürkçüoğlu, ``Türkiye`de her sabah Ahi duasıyla açılan bir başka çarşı daha olduğunu sanmıyorum. Bu çarşı her sabah yüzlerce yıllık gelenek sürdürülerek duayla açılır. Mezat başlar ve gündelik hayat devam eder. O çarşılara girdiğinizde kendinizi 300-500 yıl öncesinde hissedersiniz`` dedi
(DAŞ-İSM-MRT-SA)
