Bediüzzaman’ın Hayatını Anlatan Sergi Görücüye Çıktı
Bediüzzaman Said Nursi ile talebelerinin hayatını konu alan sergi, Isparta`daki Süleyman Demirel Kongre Sarayı`nda açıldı.
Sergiye, Bediüzzaman`ın talebeleri de katıldı.
Isparta Kültür ve Eğitim Vakfı ve Barla Platformu tarafından düzenlenen sergide Bediüzzaman Said Nursi`nin doğumundan ölümüne kadar olan 1876 - 1960 yılları arasındaki yaşamı anlatılıyor.
Serginin açılışına, Vali Yardımcısı Kadri Canan ve Bediüzzaman`ın talebeleri Mustafa Sungur, Abdullah Yeğin, Mehmet Fırıncı ve Sait Özdemir`in de aralarında bulunduğu kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.
Bediüzzaman Hazretleri`nin manevi bir şirket kurarak iman hizmeti verdiğini belirten Isparta Kültür Eğitim Vakfı Yöneticisi Prof. Dr. Murat Kılıç, "Cenneti getiren yolun şirketi. Onu sevenler bu şirketten istifade ediyor. `Bedi` eşsiz demektir. Alimler arasında eşsiz olduğu için böyle denilmiştir. Bitlis`in Nurs köyünde doğmuştur. 7 kardeşten dördüncüsüdür.” dedi.
Bediüzzaman’ı tanıma ve tanıtmanın önemine değinen Kılıç, Risale-i Nur Külliyatı`na da vurgu yaparak şöyle devam etti:
“1950 - 60`lı yıllarda yanlış tanıtılmak istendi. Oysa onu tanımak için hayatına bakmak lazım. O imana hizmet ediyor. Peygamberimizin en büyük sünneti imanı yaymaktır. İşte Said Nursi bu görevi üstlenmiş. Risale-İ Nur Kur`an hakikatlerinin tefsiridir.
Bundan dolayı 30 - 40 dilde tercüme edildi. Türkiye`de yakın zamana kadar sakıncalı görüldü ve yeterince tanıtılmadı. Risale-İ Nur, Kur`an`ın mesajı demektir. Üstat Bediüzzaman hazretleri onu bize aktarmaya çalışmıştır. Risale-i Nur İslam`ın elmas kılıcını kınından sıyıran bir eserdir."
Sergide gösterilen birlikteliğin önemini vurgulayan Vali Yardımcısı Kadri Canan da bugün sosyal ve ekonomik problemlerin çözümünde Risale-İ Nur`un ne kadar önemli olduğunu bizzat gördüğüne dikkat çekti.
Barla Platformu Koordinatörü Said Yüce, Bediüzzaman`ın talebeleri ve ziyaretçilere, Said Nursi`nin eğitim faaliyetleri, İstanbul hayatı, mahkeme ve hapis maceraları, gönüllü alay komutanı olarak katıldığı savaş ve esaret yılları hakkında bilgilerin yer aldığı tabloları tanıttı.
SERGİ 20 EKİM`E KADAR AÇIK KALACAK
Sergide, Risale-i Nur`un telif ve neşir dönemine ait eserler arasında, Bediüzzaman Said Nursi`nin Afyon hapsinde ağır hastalık altında telif ettiği 15. Şua`nın orijinali, teneke kutular içinde saklanarak üzerine duvar örülmüş Risaleler, eserlerin çoğaltılmasında kullanılan ilk teksir makinesi de bulunuyor.
Sergide, Bediüzzaman Said Nursi ile beraber, onun hizmetinde bulunmuş, Nur talebeleri ile ilgili bilgi ve belgeler de yer alıyor. Ücretsiz ziyaret edilecek olan sergi 20 Ekim’e kadar açık kalacak.
Isparta Kültür ve Eğitim Vakfı ve Barla Platformu tarafından düzenlenen sergide Bediüzzaman Said Nursi`nin doğumundan ölümüne kadar olan 1876 - 1960 yılları arasındaki yaşamı anlatılıyor.
Serginin açılışına, Vali Yardımcısı Kadri Canan ve Bediüzzaman`ın talebeleri Mustafa Sungur, Abdullah Yeğin, Mehmet Fırıncı ve Sait Özdemir`in de aralarında bulunduğu kalabalık bir davetli topluluğu katıldı.
Bediüzzaman Hazretleri`nin manevi bir şirket kurarak iman hizmeti verdiğini belirten Isparta Kültür Eğitim Vakfı Yöneticisi Prof. Dr. Murat Kılıç, "Cenneti getiren yolun şirketi. Onu sevenler bu şirketten istifade ediyor. `Bedi` eşsiz demektir. Alimler arasında eşsiz olduğu için böyle denilmiştir. Bitlis`in Nurs köyünde doğmuştur. 7 kardeşten dördüncüsüdür.” dedi.
Bediüzzaman’ı tanıma ve tanıtmanın önemine değinen Kılıç, Risale-i Nur Külliyatı`na da vurgu yaparak şöyle devam etti:
“1950 - 60`lı yıllarda yanlış tanıtılmak istendi. Oysa onu tanımak için hayatına bakmak lazım. O imana hizmet ediyor. Peygamberimizin en büyük sünneti imanı yaymaktır. İşte Said Nursi bu görevi üstlenmiş. Risale-İ Nur Kur`an hakikatlerinin tefsiridir.
Bundan dolayı 30 - 40 dilde tercüme edildi. Türkiye`de yakın zamana kadar sakıncalı görüldü ve yeterince tanıtılmadı. Risale-İ Nur, Kur`an`ın mesajı demektir. Üstat Bediüzzaman hazretleri onu bize aktarmaya çalışmıştır. Risale-i Nur İslam`ın elmas kılıcını kınından sıyıran bir eserdir."
Sergide gösterilen birlikteliğin önemini vurgulayan Vali Yardımcısı Kadri Canan da bugün sosyal ve ekonomik problemlerin çözümünde Risale-İ Nur`un ne kadar önemli olduğunu bizzat gördüğüne dikkat çekti.
Barla Platformu Koordinatörü Said Yüce, Bediüzzaman`ın talebeleri ve ziyaretçilere, Said Nursi`nin eğitim faaliyetleri, İstanbul hayatı, mahkeme ve hapis maceraları, gönüllü alay komutanı olarak katıldığı savaş ve esaret yılları hakkında bilgilerin yer aldığı tabloları tanıttı.
SERGİ 20 EKİM`E KADAR AÇIK KALACAK
Sergide, Risale-i Nur`un telif ve neşir dönemine ait eserler arasında, Bediüzzaman Said Nursi`nin Afyon hapsinde ağır hastalık altında telif ettiği 15. Şua`nın orijinali, teneke kutular içinde saklanarak üzerine duvar örülmüş Risaleler, eserlerin çoğaltılmasında kullanılan ilk teksir makinesi de bulunuyor.
Sergide, Bediüzzaman Said Nursi ile beraber, onun hizmetinde bulunmuş, Nur talebeleri ile ilgili bilgi ve belgeler de yer alıyor. Ücretsiz ziyaret edilecek olan sergi 20 Ekim’e kadar açık kalacak.