"Önceliğimiz İstikrar Olacak"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, ‘‘2011 yılında ekonomideki önceliklerimiz, ‘istikrar, istikrar, istikrar‘ olacak‘‘ dedi.

Ali Babacan, Davos Zirvesi‘nde Türkiye ve küresel ekonomiye ilişkin soruları yanıtladı.

Türkiye‘nin içeride, muhtemel dış gelişmelere karşı, her türlü ekonomik tedbiri aldığını belirten Babacan, ekonomik önlemleri alırken tamamen ihtiyatlı davrandıklarını söyledi.

Makul bir ekonomik büyüme öngördüklerini ancak, bu makul olan yüzde 4,5‘luk büyümenin bile Avrupa‘nın çok üstünde, hızlı bir büyüme olduğunu kaydeden Babacan, ‘‘Önceliğimiz büyüme demiyorum ve önceliğimiz istikrar olacak diyorum‘‘ dedi.

-KAMU BANKALARININ HALKA ARZI-

Başbakan Yardımcısı Babacan, kamu bankalarının halka açılması için 3 proje bulunduğunu belirterek, bunları ‘‘Halk Bankasının halka açılma oranı olan yüzde 25 oranını artırmak, Vakıfbank‘ın halka açıklık oranı olan yüzde 25 oranını artırmak ve Ziraat Bankasının ilk defa halka arzını‘‘ gerçekleştirmek şeklinde sıraladı.

Kamu bankalarının halka arzında, uluslararası bankaların ve uluslararası piyasaların durumunun da önemli olduğunu belirten Babacan, 2011 yılındaki piyasa şartlarına bakacaklarını ve ona göre hareket edeceklerini, uluslararası bankaların sorunlarının ise devam ettiğini ifade etti. 

Babacan, kamu bankalarının halka arzında Ziraat Bankasının daha geriden geleceğini de vurguladı.

-YARGI REFORMU VE YABANCI SERMAYE-

Ali Babacan, yabancı sermayenin bir ülkede yatırım yaparken, yargı sistemine baktığını belirterek, yatırım yapma konusunda ciddi yabancı yatırımcının haklarının korunup korunmayacağını dikkat ettiğini, en çok da hukuk sistemini sorguladıklarını söyledi.

Babacan, yatırım ortamı açısından, yargı sisteminde istenilen yerde olmadıklarını da vurguladı.

Bu çerçevede, yargı reformuna öncelik verdiklerini kaydeden Babacan, ‘‘Halk yargıyı seçmiyor, bizi seçiyor. Bu nedenle, sorumluluk bizde oluyor‘‘ şeklinde konuştu.

Vergi mevzuatında mükelleflerin kafasını kurcalayan ‘‘gri noktaları‘‘ netleştirdiklerini söyleyen Babacan, mükelleflerin Maliye Bakanlığına sorduğu soruların 3 imzalı yanıtlarla internette yayımlandığını belirtti. Babacan, vergi konusundaki netliğin, hukuk sisteminde de olmasını istediklerini de ifade etti.

-MERKEZ BANKASI KARARLARININ SONUÇLARI-

Babacan, bir soru üzerine Merkez Bankasının almış olduğu kararların sonuçlarını tam bekledikleri yönde olduğunu, ancak nihai bir sonuç için biraz daha beklemeleri gerektiğini anlattı.

-SEÇİMLER VE SEÇİM EKONOMİSİ-

Bakan Babacan, yaklaşan seçimlerle ilgili olarak, bugün bir seçimin olması durumunda kamuoyu yoklamalarına göre, AK Parti‘nin tek başına iktidarının görüldüğünü, ancak seçimlere 4,5 ay gibi bir süre bulunduğunu, 12 Haziran gecesi, 13 Haziran sabahı gibi sonuçların görülmüş olacağını söyledi.

Seçim ekonomisi tartışmalarına da değinen Babacan, kendilerine seçim ekonomisinin tam tersi hareket ettiklerini belirterek, şunları söyledi:

‘‘Seçim ekonomisinde bütçeye daha çok açık verdirirsiniz. Bankaların kredi hacmini genişletirsiniz. Merkez Bankasına para bastırırsınız. Biz bütçe açığını yüzde 3,6 ile kapattık, yani hedefin altında kapattık. 2011 yılı merkezi yönetim bütçe açığı yüzde 2,8 olarak öngörülüyor. Kamu maaşlarına makul artışlar yaptık. Bankacılıkta, seçim ekonomisinde banka muslukları açılır. Biz ise bankaların kredi hacmini sınırlayıcı önlemler aldık. Son alınan para politikasının net etkisi daraltıcı bir politikadır. Maliye politikası, para politikası ve banka kredilerini sıkılaştırıyoruz. Biz bütün bu sıkılaştırmaları seçimlerden önce yapıyoruz. Bu seçim ekonomisi değildir.‘‘

-‘‘TORBA YASANIN MALİYE KISMI TAMAM‘‘-

Meclis‘te görüşülen Torba Yasaya da değinen Babacan, Torba Yasa‘nın Maliye Bakanlığını ilgilendiren kısmının bittiğini, diğer kısımların da en kısa sürede tamamlanmaya çalışıldığını ifade etti. 

Avrupa‘daki gelişmelerle ilgili olarak Babacan, İspanya‘nın risk primlerinin yüksek seyrettiğini belirterek, ‘‘Sıkışıldığı zaman yardım paketi oluşturulabilir mi? Bizce bu bir risk‘‘ ifadesini kullandı. 

-YOKSULLUK RAKAMLARI-

Ali Babacan, bir soru üzerine işsizlik ve yoksulluk ile ilgili rakamların Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) rakamları olduğunu belirterek, Türkiye‘de son 8 yılda yoksulluğun arttığına kimsenin inanmayacağını kaydetti. 

Aksini iddia edenlerin ‘‘göreli yoksulluğu‘‘ kullandığını belirten Babacan, ‘‘Ortalama refaha göre belirli bir refah seviyesinde olmayanları araştırıyorlar. Örneğin, toplumun büyük kısmının evinde bulaşık makinesi varsa, bulaşık makinesi olmayanları yoksul kabul ediyorlar. Göreli yoksulluğa göre, yoksulluk arttı diyemem. Ayrıca böyleyse, iktidar partisine olan destek niye artıyor‘‘ şeklinde konuştu. 

Babacan, yoksullukla ilgili sözlerine şöyle devam etti:

‘‘Birleşmiş Milletler, Dünya Bankası verilerine göre, 1 doların altında dünyada 985 milyon kişi yaşıyor. Bizde ise bu oran sıfır. Bunlar satın alma gücü paritesine göre belirlenmiş verilerdir. 

Muhalefette görev yapan bazı arkadaşlar, kamu yönetiminde iken belirli bir saygın yeri olan bu arkadaşların, şimdi beyaza siyah dediklerini görüyor ve üzülüyoruz. Tutarlılık çok önemli.‘‘

-TORBA YASADAKİ İSTİHDAM TEDBİRLERİ-

Kaynak: AA