Erdoğan'ın U2'yi çok etkileyen yönü
U2'nun İstanbul ziyaretini anlatan kitapta Bono'nun Erdoğan'la buluşmasında her an bir eliyle kıyafetinin önünü kapatması da konu edildi. Kitapta, Bono'nun Başbakan'a duyduğu büyük hayranlık dillendirilmiş.
U2'nun İstanbul ‘ziyareti’ni anlatan kitapta, bir resim altında ''Başbakana ‘Boyunuz bize göre çok uzun’ diyen Bono onun heybeti karşısında her an bir eliyle kıyafetinin önünü kapatırken, şüphesiz gördüğü saygı ve nezakete mukabelede bulunuyordu'' yazıyor.
Mehmet Tez, bugün köşesine 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın gün o sahnede başka birşey vardı” başlığıyla çıkardığı kitabı taşıdı:
U2’nun şanlı İstanbul macerasının yankıları dinecek gibi değil. 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti ajansının en fazla ses getiren ve belki de akıllarda kalan tek etkinliği olan U2 konserini Ajans da çok önemsiyor olmalı ki hayli masrafa girip kalın kapaklı, gıcır gıcır kağıda baskılı dev bir eser hazırlamış.
Kitabın girişinde Ajans Genel Sekreteri Yılmaz Kurt imzasıyla “O gün o sahnede başka birşey vardı” başlığıyla Ajans’ın U2 aşkı şairane bir dille adeta bir kahramanlık destanı gibi anlatılıyor. “Doğu’dan Batı’ya doğru yürüdü adım adım. Her adımda şehri çekti içine” gibi ifadeler kullanılıyor. Sanırsınız Fatih İstanbul’a giriyor.
Kitabın ilerleyen sayfalarında Bono’nun İstanbul’a olan hayranlığı, Boğaz’ı geçerkenki heyecanı, yaşadığı ulvi duygular ve minnettarlığı aktarılmaya çalışılmış. Bunu yaparken Ajans editörleri Bono’nun gözlük seçimlerini, kılık kıyafetini ve tarzını yorumlamayı da ihmal etmemiş.
“Genellikle turuncu, gri ve mavi camlı gözlükler kullanan Bono, son dönemde pembe camlı olanlarla gündeme gelmişti” şeklinde moda yazarlarını bile kıskandıracak yorumlar var.
İlerleyen bölümlerde ise U2’nun ve özellikle de Bono’nun Başbakan’a duyduğu büyük hayranlık dillendirilmiş. En beğendiğim bölüm şu resimaltı:
“Başbakana ‘Boyunuz bize göre çok uzun’ diyen Bono onun heybeti karşısında her an bir eliyle kıyafetinin önünü kapatırken, şüphesiz gördüğü saygı ve nezakete mukabelede bulunuyordu.”
İşin en ilginç yanı da U2’nun Türkiye ziyaretini ve verdiği konseri tamamıyla kendi başına üstlenen ve bunu kişisel başarısı olarak lanse eden Egemen Bağış’ı bir bakıma tekzip etmesi.
Çünkü kitapta Bono “Türkiye’de konser vermek için neden bu kadar geç kaldınız?” sorusuna “Gelmememiz için geçerli bir sebep yok. Daha önce Türkiye’de olmadığımız için utanç duyuyoruz” diye yanıt veriyor.
Denize atlayacakmış
Bir sonraki sayfada Başbakanla görülen Bono kitabın editörüne göre o kadar utanıyor ki denize atlamak istiyor.
Bağış konser öncesi Köprü geçişi sırasında “Bono referandumda oy kullansa evet derdi” demişti. Onu bilmem. Ama bu kitap işi daha da ileri götürmüş. Anladığım kadarıyla Bono biraz daha İstanbul’da kalsa Ak Parti’ye kaydolacak ve ilk seçimlerde İstanbul’dan milletvekili olacakmış. Erken giderek şansını kaybetmiş.
Mehmet Tez, bugün köşesine 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti Ajansı'nın gün o sahnede başka birşey vardı” başlığıyla çıkardığı kitabı taşıdı:
U2’nun şanlı İstanbul macerasının yankıları dinecek gibi değil. 2010 İstanbul Avrupa Kültür Başkenti ajansının en fazla ses getiren ve belki de akıllarda kalan tek etkinliği olan U2 konserini Ajans da çok önemsiyor olmalı ki hayli masrafa girip kalın kapaklı, gıcır gıcır kağıda baskılı dev bir eser hazırlamış.
Kitabın girişinde Ajans Genel Sekreteri Yılmaz Kurt imzasıyla “O gün o sahnede başka birşey vardı” başlığıyla Ajans’ın U2 aşkı şairane bir dille adeta bir kahramanlık destanı gibi anlatılıyor. “Doğu’dan Batı’ya doğru yürüdü adım adım. Her adımda şehri çekti içine” gibi ifadeler kullanılıyor. Sanırsınız Fatih İstanbul’a giriyor.
Kitabın ilerleyen sayfalarında Bono’nun İstanbul’a olan hayranlığı, Boğaz’ı geçerkenki heyecanı, yaşadığı ulvi duygular ve minnettarlığı aktarılmaya çalışılmış. Bunu yaparken Ajans editörleri Bono’nun gözlük seçimlerini, kılık kıyafetini ve tarzını yorumlamayı da ihmal etmemiş.
“Genellikle turuncu, gri ve mavi camlı gözlükler kullanan Bono, son dönemde pembe camlı olanlarla gündeme gelmişti” şeklinde moda yazarlarını bile kıskandıracak yorumlar var.
İlerleyen bölümlerde ise U2’nun ve özellikle de Bono’nun Başbakan’a duyduğu büyük hayranlık dillendirilmiş. En beğendiğim bölüm şu resimaltı:
“Başbakana ‘Boyunuz bize göre çok uzun’ diyen Bono onun heybeti karşısında her an bir eliyle kıyafetinin önünü kapatırken, şüphesiz gördüğü saygı ve nezakete mukabelede bulunuyordu.”
İşin en ilginç yanı da U2’nun Türkiye ziyaretini ve verdiği konseri tamamıyla kendi başına üstlenen ve bunu kişisel başarısı olarak lanse eden Egemen Bağış’ı bir bakıma tekzip etmesi.
Çünkü kitapta Bono “Türkiye’de konser vermek için neden bu kadar geç kaldınız?” sorusuna “Gelmememiz için geçerli bir sebep yok. Daha önce Türkiye’de olmadığımız için utanç duyuyoruz” diye yanıt veriyor.
Denize atlayacakmış
Bir sonraki sayfada Başbakanla görülen Bono kitabın editörüne göre o kadar utanıyor ki denize atlamak istiyor.
Bağış konser öncesi Köprü geçişi sırasında “Bono referandumda oy kullansa evet derdi” demişti. Onu bilmem. Ama bu kitap işi daha da ileri götürmüş. Anladığım kadarıyla Bono biraz daha İstanbul’da kalsa Ak Parti’ye kaydolacak ve ilk seçimlerde İstanbul’dan milletvekili olacakmış. Erken giderek şansını kaybetmiş.