Kılıçdaroğlu, Öğüt'e fırça çekti

İktidarın Hizbullah'la ilişkisi olduğunu söylediği için Başbakan Erdoğan'dan sert tepki gören CHP lideri Kılıçdaroğlu, Erdoğan'a sordu: Senin milletvekillerin Batman ve Van'da Hizbullah'ın derneğine gittiler mi, gitmediler mi?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada isim vermeden CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt’ün, "silah bırakma" açıklamasını eleştirerek, "Hiç kimse güvenlik güçlerimize silahları bıraksın diyemez. Silah onların namusudur" dedi.

KİMSE SİLAH BIRAK DİYEMEZ
Partisinin grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, isim vermeden Ensar Öğüt’ün açıklamalarına gönderme yaparak, şöyle dedi: "Terörle mücadele eden güvenlik güçlerimiz her zaman ve her yerde ciddi mücadeleler verdiler. Ankara’da, İstanbul’da güvenle oturuyorsak, güvenlik güçlerimizin özverili çalışmalarından kaynaklanır. Can kaybı verdiler. Biz onları şehit diye andık. Belki yakınlarına da yeteri kadar sahip çıkamadık. Ama hiç kimse güvenlik güçlerimize silahları bırakın diyemez. Silah onların namusudur. Adı silahlı kuvvetler zaten. Ama o silah demokrasi için özgürlükler için yurttaşın güvenliği için kullanılır. Birilerine baskı yapmak için o silah kullanılmaz. O nedenle şehit veren, gazi olan güvenlik kuvvetlerimize, silahlı kuvvetlerimize, emniyet güçlerimizin tamamına geçmişte verdiği hizmetlerden ötürü şükranlarımızı sunuyorum."

"YARGIYI ELE GEÇİRMEK İSTİYORLAR"
-Kılıçdaroğlu, Yargıtay ve Danıştay’da yeni daireler kurulmasını öngören tasarıyı sert biçimde eleştirerek, "Değişmeyen bir amaç üzerine renk değiştirerek, söylem değiştirerek, kendilerini bir anlamda var ya bazı canlılarımız doğaya uydurur kendilerini. Amaçlarına uygun olarak yargıyı ele geçirmek için plan yapıyorlar" dedi. TBMM’ye gönderilen Yargıtay ve Danıştay’da yeni daireler kurulmasını öngören tasarıyı değerlendiren CHP Genel Başkanı, AKP’yi yargıyı ele geçirmek istemekle suçladı.

-KAYSERİ VE SİLİVRİ ÖRNEĞİNİ VERDİ-
"Yargıyı ele geçirirse ne olur" diye soran CHP Genel Başkanı, şöyle dedi:
"Kayseri’deki olay olur. Oturulur, mutfakta karar verilir. İş kapatılır, yargıya havale edilir ve orada da kapatılır. Karar alma süreci yargının değil, siyasal otoritenin olur. Siyasi otorite karar verir, yargıda onu onaylatır. Cumhuriyet tarihi boyunca yaşadığımız en büyük tehlikedir. Tuzun kokması demektir."

-BUKALEMUN BENZETMESİ- Yargıtay ve Danıştay’da yeni daireler kurulmasını öngören tasarıyı hatırlatan ve bukalemun benzetmesi yapan CHP Genel Başkanı, şöyle dedi: "Peki dün niye öyle söylüyordunuz? Dün zemin ve ortam farklıydı. Bugün farklı. Ama değişmeyen şey amaç, ben yargıyı nasıl ele geçiririm. Değişmeyen bir amaç üzerine renk değiştirerek, söylem değiştirerek, kendilerini bir anlamda var ya bazı canlılarımız doğaya uydurur kendilerini. Amaçlarına uygun olarak yargıyı ele geçirmek planı yapıyorlar. O nedenle Anayasaya ‘evet’ oyu verip bugün pişman olanlara sesleniyorum. Yarın yargı hepimiz için geçerli olacaktır. Siyasal karar mı istiyorsunuz, örnek mi istiyorsunuz? Kayseri’dir, kapatıldı dosya. İkincisi Silivri’dir. Düşünün, tarafsız olmadığı için tazminata mahkum edilen yargıcı düşünün. Ben o görevde kalacağım diyor. Onurlu bir yargıç onurluysa o görevde kalmaz, ayrılır."

-"SİYASİ İRADE KARAR VERECEK, YARGI ONAYLAYACAK"-
AKP’nin amacının yargıyı ele geçirmek olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Siyasi irade karar verecek, yargıda bu kararı onaylayacak süreci başlamak üzere. Yargının sorunlarını kullanıp yargıyı ele geçireceksiniz. Bu ahlakla bağdaşmaz" dedi.

-"SEN KİMSİN, ADAM BAŞBAKAN OLDUĞUNUN FARKINDA DEĞİL"-
Konuşmasında terör konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, "Ortak paydamız teröre karşı olmak olmalıdır" dedi. AKP iktidarı ile beraber komşunun etnik kimliğinin sorgulanmaya başlandığını savunan Kılıçdaroğlu, "Bu ayrışmayı AKP yaptı, terörü sonlandırmak için mi yaptı. Biz teröristlerle el elesin dediğimizde şerefsiz diyorlardı. Sonra kalktılar İmralı’da görüşme yapıyorlar. Efendim biz görüşmüyoruz, kim görüşüyormuş. Devlet görüşüyormuş. Sen kimsin, adam Başbakan olduğunun farkında değil" dedi.

-"KENDİ AİLE TERBİYESİNE YARAŞIR"-
Öteden beri teröre hep karşı çıktıklarına dikkat çeken CHP Genel Başkanı, "PKK terörüne de Hizbullah terörüne de karşı çıktık" dedi. "Ben Hizbullah’la Doğu ve Güneydoğu’da bunlar el kol beraber gidiyorlar dediğim zaman Başbakan esti üfürdü" diyen Kılıçdaroğlu, "Kendi şahsına yakışır, kendi üslubuna yaraşır, kendi aile terbiyesine yaraşır, anne ve babasını tenzih ediyorum, bir üslupla bana yanıt vermeye kalktı" dedi.

-"SENİN MİLLETVEKİLLERİN HİZBULLAH DERNEĞİNE GİTTİ Mİ?"-
Eskişehir’den Başbakan Erdoğan’a yanıt verdiğini ve en kısa zamanda bir doktora görünmesini ifade ettiğini hatırlatan CHP Genel Başbakan, Başbakan’ın üslubunu eleştirerek, şöyle dedi:
"Küfürle bir yere gidilmez arkadaşlar. İnançlı adam küfür eder mi, Müslüman adam küfür eder mi, ahlaklı adam küfür eder mi? Peki şimdi Sayın Başbakan’a soruyorum, senin milletvekillerin Batman ve Van’da Hizbullah’ın derneğine gittiler mi, gitmediler mi? Soruyorum, cevap versin. İkinci sorum, niye gittiler? O kaçakları kim bıraktı? Kim takip etmedi? Kim kol kanat gerdi? Niye bulamıyorsun sen? Şimdi kalkacak gene küfürler edecek. Ne kadar küfrederse hiç itiraz etmeyeceğim. Bu millet kimin doğruyu söyleyip söylemediğini gayet iyi bilir."

-"BAŞBAKAN, HİZBULLAH’A NİYE TERÖR ÖRGÜTÜ DEMİYOR?"-
"Başbakan, Hizbullah’a niye terör örgütüdür demiyor" diye soran CHP Genel Başkanı, şöyle dedi: "Niye demiyor? Domuz bağı ile masum insanları öldürmek, evde bodruma gömmek, üstünde de yemek yemek hangi inançta, hangi dinde var. Bu terör ise niye terör örgütüdür demiyorsun. Kalkmış küfrediyor, çünkü maskesini indirdim. Ne kadar küfredersen et Sayın Erdoğan ben senin maskeni indireceğim."

-HİZBULLAH ELEŞTİRİSİ ALKIŞ ALDI- Kılıçdaroğlu’nun, Hizbullah’a yönelik sözleri grup toplantı salonunu dolduranlar tarafından uzun uzun, "Başbakan Kemal" sloganları ile alkışlandı.

-"AKP BİLDİĞİMİZ NORMAL BİR SİYASİ PARTİ DEĞİL"-
AKP’nin marjinal bir parti olduğunu ifade eden CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "AKP bildiğimiz normal bir siyasi parti değil. Demokrasiyi içselleştirmiş bir parti değil. AKP demokrasilerde olması gereken bir siyasal parti değil, AKP marjinal bir partidir. Düşünceleri ile marjinal bir partidir" dedi.