Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Özdemir Hatay’da

Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İbrahim Özdemir, öğretmen, müdür ve idarecilerin lider olmaları gerektiğini söyledi.

Milli Eğitim Şube Müdürleri, okul müdürleri, Antakya’daki öğretmen, idareci ve dershane yöneticilerine yönelik gerçekleştirilen 21. Yüzyılda Okul Liderliği konulu söyleşide, Kel Mahmut tipindeki müdür anlayışının geçmişte kaldığını söyleyen Özdemir, Türkiye’nin AB’ye alınma süreci hakkında da açıklamalarda bulundu. Özdemir, "Bizi AB’ye ister alsınlar ister almasınlar, bizim için önemli olan AB kıstaslarını her alanda uygulayabilmektir. Biz bu süreçte eğitim sistemini yenilemiş olduk ve 21. yüzyılda dünyaüzerinde laik eğitim anlayışı olan tek ülke olduğumuzu gördük. Suriye, Irak ve Lübnan’daki eğitim sistemi bize bağlı, bu ülkeler bize bakıyor. Bizim gerçekleştirdiğimiz sistemi örnek alıyorlar. Eğitim ve liderlik çok önemli, eğitim sayesinde esnaf kazanıyor, dış siyasette ve hatta uluslararası ilişkiler de artıyor" dedi. Okul müdürlerinin mezun oldukları gibi devam etme anlayışının 21. yüzyıl ile birlikte sona erdiğini vurgulayan Özdemir, şöyle konuştu: "Zamanında filmlere konu olan ve bu tipleme ile neredeyse tüm okul müdürlerine Kel Mahmut lakabı takılırdı. Kel Mahmut imajı artık geçmişte kaldı. ’Astığım astık, kestiğim kestik, sadece ben sorumluyum, en doğruyu ben bilirim, sadece ben yaparım’ anlayışı artık geçerli değil. Okul müdürlerimiz teknolojiyi yakalayabildikleri gibi artık paylaşımcı da olmalı. Okul ailebirlikleriyle, öğretmen ve idarecilerle ve hatta öğrencilerle paylaşmayı öğrenmeli."Biz istemesek de dünyanın değiştiğini ve geliştiğini anlatanÖzdemir, sözlerine şöyle devam etti: "Suriye ile sınırlar kalktı, körfez ülkeleriyle kalkıyor, Rusya ile sınırımız bir ay içerisinde kalkıyor. Bütün bunlar değişimin bir sonucu. Yıllardır bir rüzgar esti, biz hep farklı düşündük. Fakat 21. yüzyılın başında gerekli mevzuat değişiklikleriyle bu rüzgarlar ekonomimize para kazandırmaya başladı. Mesela Almanya’da, Fransa’da ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde Türk öğrencileri, Manisa’daki ve İstanbul’daki Arçelik ve Beko gibi tesislere götürdük ve onlar oradayapılan işleri gördüler. Almanya’da ve çeşitli ülkelerde kullanılan laptopların Türkiye’de yapıldığını görünce Türk olmaktan gurur duydular. Bizim zenginliğimiz sadece belli şeylerde değil." BİLGİ GÜÇTÜR VE BİLGİ ANCAK EĞİTİMLE ALINIR Değişimi anlayıp bu doğrultuda hareket edilmesinin önemli olduğunu anlatan Prof. Dr. İbrahim Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünyaya baktığınızda Amerika’nın gücünün bilgiden geldiğini görürsünüz. Bilgi güçtür ve bilgi ancak eğitimle alınır. Bir ülke için en büyük zenginlik olan gençler işsiz kaldığında bir ülkenin nasıl çöküşe geçtiğini görebilirsiniz. Değişen küresel dünyada, ya Tunus gibi değişime direnip kaybedersiniz ya da kaybetmek istemiyorsanız değişmek zorundasınız. Gözlerimizi yeni olanakapatmamanız gerek. Bütün çocuklar için mümkün olan en iyi eğitimi vermeliyiz. Hayal etmenin ezberlemekten daha iyi olduğunu öğretmeliyiz. Bu eğitimde kaliteli ve çağın ruhuna uygun bir eğitim olmalı. İyi bir okul idarecisi, başarılı bir öğrenciyi yüzde 90 oranında etkiler. Fakat sadece geçim derdi için öğretmenlik ve idarecilik yapan bir eğitimcinin başarılı bir öğrenciyi ancak yüzde 35-40 oranında etkileyebilir. Böyle eğitimciler, başarılı öğrencileri bile eksiye doru götürür. Yani, mevzuata ve kanunagöre değil zamanın değişimini yakalayan öğretim liderlerine ihtiyacımız var."Firmaların, gazete ve dergilere reklam vermediğini belirten Özdemir, şunları söyledi: "Biz, ’üniversitemizin adını nereden duydunuz’ şeklinde anket yaptık, ’gazete veya dergilerden’ diyen olmadı. Hepsi, internet ve Facebook’tan duyduğunu belirtmiş, eğer Facebook’taki insanlar bir ülke olsaydı Amerika’dan daha güçlü 500 milyon nüfuslu bir ülke olacaktı. Bunun için değişim çok önemli değişimi anlamamız ve yakalamamız lazım." ANTAKYA MEDENİYETLER KOROSUİnsanların eskiden insan olmanın hakkını karakola götürülüp dayak yememek olarak algıladığını söyleyen Özdemir, şöyle konuştu: "İnsanın hayatını rahatlatmak kolaylaştırmak için çalışmamız gerekiyor. Etrafımızdaki insanlar Avrupa’daki örnekleri görmeli. Eskiden, Suriye’de ve Suudi Arabistan’da Türk Okulu yoktu, şimdi Taif’te, Tebük’te Damman’da, Riyad’da Cidde’de, Medine’de bunun gibi 8 yerde var. Eskiden bizim bazı korkularımız vardı, Suriye ile ilişkiler konusunda da korkularımız vardı. Özellikleülkemiz için kültürel çoğulculuğu biyolojik çoğulculuk gibi gören biriyim."İçimizdeki farklı dinler, farklı kültürler, farklı inanışların bizim için aslında bir zenginlik olduğunu anlatan Özdemir, şunları söyledi: "Mesela Hatay’daki Antakya Medeniyetler Korosu’nun dünyada bir eşi var mı? Bu Hatay’ın bir zenginliğidir. Aynı okullarımız gibi. Okullarımızda farklı insanlar, farklı inançlar farklı görüşte arkadaşlarımız olabilir. Küreselleşmenin etkisiyle artık Hindular, Budistler, çeşitli dinlere mensup kişiler gelip burada yerleşip çalışabilir, bizim eğitim kurumlarımız bunlarıkucaklayabilmeli ve eğitebilmeliyiz. Gelişmiş ülkelere baktığımızda hepsinin ortak özelliğinin ’demokrasi’ olması tesadüf değildir. Gerçek demokrasilerin işlediği yerlerde, kalkınma, refah, ekonomi hepsi birbirini takip ediyor. Nerede despotizm, insanın önünde engeller, tekli irade var orada insanlar aklını kilitliyor." Ekim ayında OECD Türkiye ekonomi raporunun açıkladığını, Avrupa Birliği ülkelerinin içinde en çok hızlı gelişen ülkenin Türkiye olduğunu belirten Özdemir, bunun sürdürülebilir olmasının eğitimin kalitesine bağlı olduğunu da söyledi.Hatay İl Milli Eğitim Müdürü Cafer Tulmaç, gerçekleştirilen söyleşi sonrasında Gazikent Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. İbrahim Özdemir ve Gazikent Üniversitesi Rektör Yardımcısı M.Hanifi Aslan’a plaket sundu.
Kaynak: İHA