Erü Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Zeki Yılmaz:

Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeki Yılmaz, "Organ naklindeki en önemli sorun bağışlanan organ sayısının, her gün artan bekleyen hasta sayısından az olması sebebiyle ihtiyacı karşılayamamasıdır. Bu d

Prof. Dr. Zeki Yılmaz, ileri evre kalp, karaciğer ve böbrek yetmezliği olan hastaların tekrar sağlıklı yaşama dönmelerinin ancak organ nakli ile mümkün olduğunu hatırlatarak, nakil hususunda en önemli sorunun organ bağışı bekleyen hasta listesindeki artış olduğuna işaret etti. Prof. Dr. Yılmaz, "En sık olarak nakledilen organ ve dokular; böbrek, karaciğer, kalp, akciğer, pankreas, kemik iliği, kornea, kemik ve ince bağırsak ve kalp kapağıdır. Nakil amacıyla kullanılan organların iki kaynağı vardır.Bunların bir kısmı canlıdan (genellikle 4. dereceye kadar akrabalardan) bir kısmı da beyin ölümü gerçekleşen ve tıbben ölmüş kabul edilen, vefat etmiş kişilerden (kadavra) sağlanmaktadır. Fazla talep olması organ bekleme listelerindeki hastaların organ beklerken yaşamlarını yitirmelerine yol açmaktadır" dedi.Erciyes Üniversitesi’nde bugüne kadar 200’ün üzerinde başarılı organ nakli gerçekleştirildiğini vurgulayan Prof. Dr. Yılmaz, "Hastanemizde daha fazla sayıda organ nakli gerçekleştirebilecek yeterli ekip, alt yapı ve tıbbi donanım mevcuttur. Ancak yeterli organ temin edilemediği için organ nakli bekleyen hastalara istenilen sayıda nakil yapılamamaktadır. Günümüzde organ nakillerinin sayısı her geçen gün giderek artmaktadır. Organ ve doku naklini düzenleyen kanun 1979 yılında ’organ ve doku alınması,saklanması ve nakli hakkında’ 2238 sayılı kanun çıkarılmış ve bu yasa 19-82 yılında yeniden düzenlenmiştir. Organ bekleme listelerinin giderek kabarması ve ihtiyacı karşılayacak kadar organ bulunamaması canlıdan nakillerin giderek yaygınlaşmasına neden olmuştur. Ancak organ naklinde ilk uygulanan ve asıl uygun olan yöntem kadavra vericilerinin sayısının artırılması ve böylece canlı bireylerin sağlıklarının verici ameliyatı ile riske atmamaktır. İşte bu nedenle özellikle kadavradan organ bağışlarınınyaygınlaşması büyük önem taşımaktadır. Böylelikle organlar birkaç ayda toprak olup gideceklerine hem bir insanı yaşatacaklar hem de başka bir insanın hayatını riske atılmaktan kurtarmış olacaklardır" diye konuştu. İnsanların ancak organ alıcısı durumuna geldiğinde organ bağışının önemini fark ettiğini söyleyen Prof. Dr. Yılmaz, herkesin organ bağışında bulunması gerektiğini belirtti.Prof. Dr. Yılmaz, "Birçok hasta bağışlanmış bir organ için beklerken ölmektedir. Bağışlanmış bir organ, başarılı bir nakilden sonra, gerçek bir yaşam armağanıdır. Bu nedenle, tüm insanları organ bağışı konusunda daha duyarlı olmaya davet ediyoruz. Organlar toprak olmasın ihtiyacı olan bedenlerde can bulsun, can versin" ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA