Ab’den Tunus’a Demokratikleşme Ve Seçim Süreci İçin Yardım Ve Destek Sözü

Avrupa Komisyonu Sözcüsü Maja Kocijancic, AB’nin Tunus’ta gerçekleştirilmesi beklenen genel seçimler için vakit kaybetmeksizin yardım ve destek sağlamak konusunda hazır olduğunu ifade ederek, "Talep edildiği takdirde biz samimi ve demokratik bir değişim süreci adına desteğimizi arz ederiz. Ayrıca Tunuslu yetkililere yardım ve danışmanlık etmek adına gerekli ve acil ihtiyaç duyulan şeyleri de sağlayabiliriz. Bununla birlikte demokratikleşme ve ekonomik kalkınma için daha geniş bir reform danışmanlığıdestek paketini hayata geçirmek için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz" dedi. Tunus’taki gelişmeler dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan Tunusluları da etkilemeye devam ediyor. 20 bin Tunuslunun yaşadığı Belçika’da geçtiğimiz hafta sonu bir protesto yürüyüşü gerçekleşti. Yürüyüşte Tunuslular, AB ülkelerinden demokrasi ve özgürlüklerle ilgili destek taleplerini haykırdılar. Brüksel’de çalışan ve burada yaşayan Tunuslu avukat Mehdi Abes, ülkelerinden uzakta yaşayan Tunusluların neler hissettiğini ve düşündüğünü aktardı. Diktatörlük ve tek parti sisteminin onlarca yıldır devamettiğini hatırlatan Abbes, Tunusluların artık birçok şeyin farkına vararak bu sistemi yıkmaya karar verdiklerini ifade etti. Sistemin başının koptuğunu ancak tekrar benzer bir baş çıkabileceğini anlatan Abbes, vakit kaybetmeden ve eski sistemdeki herkesi de yanlış ve kötü ilan etmeden gerekli yeni yasa ve düzenlemelerin yapılması gerektiğini belirtti. Abbes sözlerine şöyle devam etti:"Avrupalı danışmanlara ihtiyacımız var. Temel reformlar için AB’nin desteği ve danışmanlığı çok önemli. Bu süreç esasen yasal düzlemde yürüyen bir süreç olmalı ve örneğin benim gibi Avrupa’daki sistemleri bilen kişiler bu sürecin her aşamasında yer almalı. Yeni yapı oluşturulurken yasal temeller iyi oturtulmalı. Yeni oluşacak hükümet muhakkak çok partili bir sistem içerisinde var olmalı ve hükümet geniş temsiliyete sahip olmalı. Umuyoruz ki bu sefer toplumun geniş kesimi yönetimde ses bulur. Yeni Tunusçok partili sisteme sahip olmalı. Herkes temsil edilmeli. Hukukçular yeni sistemin inşasında yer almalı." Çıkan olayların işsizlik ve ekonomik sebeplerle sınırlı olmadığını aktaran Abbes, ülkedeki işsizliğin özgürlüklerle bağlantılı olduğunu söyledi. Abes, "Tunus’ta işi hak eden değil parti içerisinde tanıdıkları olan, elinde parti kartını bulunduranları aldılar hep. Eğitimli olup da iş bulamayan üçüncü nesil yetişti ve bu nesil özgürlük, adalet ve demokrasi fikirleri ile dolu bir jenerasyon oldu. Ortaya çıkan hareketin bu denli hızlı yayılmasının ve büyümesinin altında yatan sebep de bu" diye konuştu. Tunusluların başarılı olması halinde benzer hareket ve olayların bölgede başka ülkelerde de yayılabileceğini ifade eden Abes, "Her ülkenin kendi evrimsel süreci vardır. Biz ’işte devrim bu, bizi takip edin’ demiyoruz kimseye" dedi.AB’den beklentilerini de dile getiren Abbes, demokrasinin yerleştirilmesi sürecine verilen desteğin devam etmesi gerektiğini söyledi. Tunuslu avukat, başta Fransa olmak üzere bazı Avrupalı ülkelerde önemli pozisyonlardaki kişilerin kendi çıkarları doğrultusunda diktatörlükleri desteklediklerini ileri sürerek, "Dün olduğu gibi bugün de bölgede olan bitenlerde Fransa’nın sorumluluğu büyüktür. Fransız yönetici ve elit sınıf daima Afrikalı liderler ile aralarını iyi tutup, bu sayede kendileri için gerekliirtibatları sağlamışlardır. Biz artık Fransızlar gibi Avrupa’daki dostlarımızın demokrasiyi desteklemesini bekliyoruz, diktatörlükleri değil" şeklinde konuştu.