Süleyman Soylu: 'Namus Borcumu Yerine Getirmek İçin Evet Diyorum'
Demokrat Parti'den (DP) ihraç edilen eski Genel Başkan Süleyman Soylu, anayasa değişikliği referandumuna ilişkin, "Benim şu vicdanımda ve gönlümde bir yara var
Demokrat Parti'den (DP) ihraç edilen eski Genel Başkan Süleyman Soylu, anayasa değişikliği referandumuna ilişkin, "Benim şu vicdanımda ve gönlümde bir yara var. Allah şahittir, o yaranın onarılması için, bu milletin iradesinin yeniden iktidara taşınması için ve namus borcumu yerine getirebilmek için 'evet' diyorum" dedi.
Süleyman Soylu, Sultangazi Evet Platformu tarafından organize edilen bir toplantıya katıldı. Sultangazi Düğün Salonu'nda gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Soylu, demokrasi aşığı ve Türkiye sevdalısı bir insan olduğu için referandumda 'evet' diyeceğini söyledi. Neden 'evet' oyu verdiğini açıklayan Soylu, "Benim şu vicdanımda ve gönlümde bir yara var. Allah şahittir, o yaranın onarılması için ve bu milletin iradesinin yeniden iktidara taşınması için ve namus borcumu yerine getirebilmek için 'evet'
diyorum" diye konuştu. 12 Eylül gününün demokrasi adına önemli olduğuna dikkati çeken Soylu, "1995 yılında ben bu ilçede ilçe başkanlığı yaptım. 1997 yılında 28 Şubat oldu. Henüz 26 yaşında genç bir adamdım. O gün bu milletin inancı ile milli benliği ile oynamaya çalışanları da en ağır şekilde eleştirmekten çekinmedik. Çocuklarımız 8 yaşında dini İslam ile buluşmasın diye anlamlı bir şekilde bunu gerçekleştirdiler. Ülkenin gençleri meslek sahibi olmasın diye bunu yaptılar. '28 Şubat bin yıl sürecek'
dediler. Ne ifade ediyordu. Size demek istiyorlar ki 'siz bin yılınızı bitirdiniz, inançlarınızı biz tayin edeceğiz' demek istiyorlar. 'Eğitim özgürlüklerinizi biz tarif edeceğiz' demek istiyorlar. Bin yıllık yeni bir devlet anlayışı kuruyorlar. Benim itirazım budur, 12 Eylül 2010 akşamı, '28 Şubat bin yıl sürecek' diyenlere bu millet en uygun cevabı verecektir" dedi.
Yargıtay üyelerine ait olduğu öne sürülen ses kayıtları hakkında da konuşan Soylu, "Bir taraftan 27 Nisan'lar, bir taraftan 28 Şubat'larla bu ülkeyi korkutanlar var. Yüksek yargı mensuplarının konuşmalarını 2-3 gündür ibretle, büyük bir şaşkınlıkla hep beraber dinliyoruz. 'Yeter ki bizim iktidarımız gitmesin' diye büyük bir telaş içine kapılmışlar. Her türlü işi gerçekleştirmek için sakınmadan büyük projeler gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Kendilerini Mazhar Osman yerine koymuşlar, yıllardır millete deli
gömleği giydirerek, millete reşit olmayan bir insan muamelesi yapmaya çalışıyorlar. Allah şahittir, o sandıkların her birine kara büyü yapsalar da bu millet o sandıktan evet çıkaracak. İnsanları sindirmeye çalışsalar da bu millet feraset sahibi bir millettir, ne yapacağını ne şekilde yapacağını nasıl yapacağını bilir" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nin millet iradesi ile ilgisinin bulunmadığını savunan Soylu, "Anayasa Mahkemesi halktan kopuk olduğu sürece siz nasıl anayasa yapacaksınız? Eğer Türkiye 12 Eylül 2010'da 'evet' demezse Türkiye'de Ergenekoncular gelir, bugün Ergenekon örgütünden yargılananlar gelir, Türkiye'de bu anayasaya rahmet okutturacak, hepimizi sıkıntıya sokacak temel hak ve özgürlüklerimizi kısıtlayacak darbe anayasalarından daha katı daha şiddetli bir anayasa ile karşı karşıya bırakırlar. Buna razı olmayalım"
diyerek destek istedi.
Süleyman Soylu, Sultangazi Evet Platformu tarafından organize edilen bir toplantıya katıldı. Sultangazi Düğün Salonu'nda gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Soylu, demokrasi aşığı ve Türkiye sevdalısı bir insan olduğu için referandumda 'evet' diyeceğini söyledi. Neden 'evet' oyu verdiğini açıklayan Soylu, "Benim şu vicdanımda ve gönlümde bir yara var. Allah şahittir, o yaranın onarılması için ve bu milletin iradesinin yeniden iktidara taşınması için ve namus borcumu yerine getirebilmek için 'evet'
diyorum" diye konuştu. 12 Eylül gününün demokrasi adına önemli olduğuna dikkati çeken Soylu, "1995 yılında ben bu ilçede ilçe başkanlığı yaptım. 1997 yılında 28 Şubat oldu. Henüz 26 yaşında genç bir adamdım. O gün bu milletin inancı ile milli benliği ile oynamaya çalışanları da en ağır şekilde eleştirmekten çekinmedik. Çocuklarımız 8 yaşında dini İslam ile buluşmasın diye anlamlı bir şekilde bunu gerçekleştirdiler. Ülkenin gençleri meslek sahibi olmasın diye bunu yaptılar. '28 Şubat bin yıl sürecek'
dediler. Ne ifade ediyordu. Size demek istiyorlar ki 'siz bin yılınızı bitirdiniz, inançlarınızı biz tayin edeceğiz' demek istiyorlar. 'Eğitim özgürlüklerinizi biz tarif edeceğiz' demek istiyorlar. Bin yıllık yeni bir devlet anlayışı kuruyorlar. Benim itirazım budur, 12 Eylül 2010 akşamı, '28 Şubat bin yıl sürecek' diyenlere bu millet en uygun cevabı verecektir" dedi.
Yargıtay üyelerine ait olduğu öne sürülen ses kayıtları hakkında da konuşan Soylu, "Bir taraftan 27 Nisan'lar, bir taraftan 28 Şubat'larla bu ülkeyi korkutanlar var. Yüksek yargı mensuplarının konuşmalarını 2-3 gündür ibretle, büyük bir şaşkınlıkla hep beraber dinliyoruz. 'Yeter ki bizim iktidarımız gitmesin' diye büyük bir telaş içine kapılmışlar. Her türlü işi gerçekleştirmek için sakınmadan büyük projeler gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Kendilerini Mazhar Osman yerine koymuşlar, yıllardır millete deli
gömleği giydirerek, millete reşit olmayan bir insan muamelesi yapmaya çalışıyorlar. Allah şahittir, o sandıkların her birine kara büyü yapsalar da bu millet o sandıktan evet çıkaracak. İnsanları sindirmeye çalışsalar da bu millet feraset sahibi bir millettir, ne yapacağını ne şekilde yapacağını nasıl yapacağını bilir" diye konuştu.
Anayasa Mahkemesi'nin millet iradesi ile ilgisinin bulunmadığını savunan Soylu, "Anayasa Mahkemesi halktan kopuk olduğu sürece siz nasıl anayasa yapacaksınız? Eğer Türkiye 12 Eylül 2010'da 'evet' demezse Türkiye'de Ergenekoncular gelir, bugün Ergenekon örgütünden yargılananlar gelir, Türkiye'de bu anayasaya rahmet okutturacak, hepimizi sıkıntıya sokacak temel hak ve özgürlüklerimizi kısıtlayacak darbe anayasalarından daha katı daha şiddetli bir anayasa ile karşı karşıya bırakırlar. Buna razı olmayalım"
diyerek destek istedi.